Elazığ Cezaevi’nde KHK’lı askerler ve siyasi mahpuslara saldıranlar: ‘Biz derin devletiz, yukarıdan talimat böyle’

8 Ağustos'ta Elazığ Cezaevi'nde iki adli mahkumun kesici aletlerle siyasi mahpusların koğuşlarına tek tek girerek saldırmalarına ilişkin tutanağa göre saldırganlar kendilerini 'derin devlet' olarak tanımladı. Saldırılarını da "yukarıdan gelen talimat" doğrultusunda öğle yemeğinden sonra bitirmek istediler.

KRONOS 24 Ekim 2023 GÜNDEM

Kamuoyuna ilk kez Kronos’un duyurduğu Elazığ Cezaevi’nde iki adli mahkumun siyasi mahpuslara saldırısıyla ilgili cezaevi idaresinin tutanağı ortaya çıktı.

Sözcü yazarı İsmail Saymaz, Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan iki kişinin, KHK’lı askerler ile siyasi suçlardan cezaevinde bulunanların kaldığı koğuşlara girerek saldırmalarına ilişkin cezaevi tutanağını paylaştı.

Tutanağa göre iki saldırgan, ellerindeki kesici aletlerle koğuş kapılarını açtırıp mahpuslara tek tek saldırdı. Cezaevini adeta ele geçiren saldırganlar kendilerinin “derin devlet” olduğunu söyledi, eylemin sona ermesini isteyen savcıya ise “Yukarıdan gelen talimat böyle” diyerek öğle yemeğinden sonra sonlandıracaklarını söyledi.

Saymaz’ın cezaevi müdürlüğünün 8 Ağustos tarihli tutanağına göre aktardığına göre, o gece şunları yaşandı:

GECE 2’DE HAREKETE GEÇTİ, HASTA NUMARASI YAPTI

“E-46 numaralı odada kalan ve Özgecan Aslan’ın katili Suphi Altındöken’i öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum Gültekin Alan, saat 02.18’de butona basarak, kalp rahatsızlığı olduğunu bildirdi. Alan, hemen hastaneye götürüldü. Saat 02.58’de geri getirildi. Tutanaktan: ‘Odasına alındığı esnada başının döndüğünü ve rahatsız olduğunu söyleyerek, kapının önüne koyduğu masaya yaslanıp daha önce hazırlamış olduğu ve gazetenin altına sakladığı kesici delici aleti alarak, memurlara saldırmıştır.’ İnfaz koruma memurları geri çekildi. Alan, kapı kolunu alarak, yan odada kalan ve kesici aletle hazır bekleyen Fatih Oktay’ı dışarı çıkardı. Bu sırada infaz koruma memurları olaya müdahale için vardiya başmemuruna ve diğer bloklardaki görevlilere haber verip gelmelerini istedi. Onlar gelene kadar…

İKİ MAHKUMU DÖVÜP, VÜCUTLARINA CİSİM SOKTULAR

Alan ve Oktay, yan odada kalan, adli bir suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Fırat Karasakal’ın kapısını açtı. Koridordaki dokuz odayı boşalttılar. Sonra diğer koridora geçtiler. E-16 no’lu odadaki TİKKO’cu Şafak Yılmaz’ı, E-17’deki PKK’lı Murat Özdemir’i kapı demirleriyle dövdüler. İki tutuklunun vücutlarına cisim soktular. E-18’deki C.O., masayı kapının arkasına koyduğu için içeriye giremedi saldırganlar. E-20’ye geçtiler.

KORİDORDA ‘SİZ RESMİ DEVLETSİNİZ, BİZ DERİN DEVLETİZ’ DİYE BAĞIRDI

15 Temmuz’a katıldığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan eski Üsteğmen Mennan Yeşilbaş’ı karnından ağır yaraladılar. E-22’ye girdiler. Bu odada, Ömer Halisdemir’in şehit edilmesine ilişkin davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan eski Kıdemli Çavuş Hasan Aksoy vardı. Aksoy’u 7-8 yerinden yaraladılar. E-19, E-21 ve E-23’tekilere ‘Siz adli mahpussunuz, o yüzden size karışmıyoruz’ dediler. Hatta E-23’teki mahkuma çay demletip içtiler. Yaralıları 30-45 dakika koğuşlarda tuttular. İddiaya göre… Alan, ‘Biz PKK’lıları ve FETÖ’cüleri böyle yaparız’ dedi ve koridorda bekleyen infaz koruma memurlarına ‘Siz resmi devletsiniz, biz derin devletiz’ diye bağırdı.

‘YUKARIDAN TALİMAT BÖYLE’ DEDİ

Tatilde olan Savcı Taner Karacaoğlu, cezaevine gelip Alan’dan Aksoy’u bırakmasını istedi. Alan, ‘Olmaz’ dedi. Tutanaktan: ‘Olayı sonlandırmayacağını, herhangi bir talebinin olmadığını, şehit Ömer Halisdemir’in intikamını aldığını beyan etmiştir. Kendisinin Yeni Osmanlı Harekatının Akıncılar Kolu olduğunu söylemiştir. Savcı eylemin yanlış olduğunu, hemen sonlandırması gerektiğini söylemesine rağmen ancak öğle yemeğinden sonra bitireceğini, kendisinin tabiri ile yukarıdan talimatın böyle olduğunu beyan etmiştir.’ İki savcı daha geldi. Pazarlık saat 08.08’e kadar sürdü. Saat 08.25’te Aksoy’u teslim ettiler.”

‘DEVLETİN, İKİ MAHKUMA YENİLDİĞİNİN ACI BİR İTİRAFI’

Yazısının son bölümünde cezaevindeki kabus gecesinden sonra müdürün açığa alındığını kaydeden Saymaz, “Soruşturma halen sürüyor. Bir tutuklu ne suç işlemiş olursa olsun, cezaevinde olduğu sürece devletin gözetimi altındadır. Tutukluların can güvenliğini sağlamak devletin görevidir. Cezaevleri suçluların yeni suç işleyerek ‘kariyer’ yapma alanı değildir. Bu tutanak devletin, ellerinde kapı kolu demiri ve sivriltilmiş demirler bulunan iki mahkuma yenildiğinin acı bir itirafıdır” diye yazdı.


NE OLMUŞTU?

Elazığ Cezaevi’nde 2 adli mahkum, siyasi mahkumların odalarını basmıştı. Olay 7 Ağustos 2023 saat 03.00 sıralarında yaşanmıştı. 2 adli mahpus tarafından Terörle Mücadele Kanunu kapsamındaki dosyalardan tutuklu ve hükümlü olarak bulunan diğer mahpusların odalarına girilerek yaralama, alıkonulma, tehdit ve hakaret fiilleri gerçekleştirilmişti.

Mağdurlar ve olaya tanık olan mahpusların beyanlarının tutarlı olması ile oluşan kanaate göre; olayın faillerinin, infaz koruma memurları tarafından kullanılan/muhafaza edilen kapı kolları ile saldırıya maruz bırakılan mahpusların kaldığı odaların kapılarını açtıkları, bu süre içerisinde herhangi bir şekilde hapishanede mahpusların güvenliğinden sorumlu personeller tarafından engellenmedikleri; bu durumun hapishane içerisinde mahpusların can güvenliğinin olmadığı ve genel olarak güvenlik zafiyetinin olduğunu göstermişti.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram