Ekonomi 2001 krizine doğru gidiyor

KRONOS 13 Şubat 2017 EKONOMİ

Eski Merkez Bankası (TCMB) Başkanı ve eski MHP Milletvekili Durmuş Yılmaz, MHP seçmeninin kendisini kandırılmış hissettiğini söyledi. MHP’lilerin yüzde 80’inin referandumda ‘hayır’ oyu vereceğini iddia eden Yılmaz’a göre ekonomide de işler iyi gitmiyor.

Birgün gazetesinden Meltem Yılmaz’ın sorularını yanıtlayan Yılmaz kamuya ait çok sayıda büyük şirketin Varlık Fonu’na devredilmesini eleştirerek şunları söyledi: “Bu durum, ekonominin iyiye gitmediğinin açık bir göstergesi. Bu iş, 1980- 90’lı yıllarda da denendi ve 40 küsur fon oldu. Bu fonlar bizi son tahlilde krize götürdü. Her şeyden önce şeffaflık ve hesap verilebilirlik gerekli ama öyle anlaşılıyor ki bu Varlık Fonu’nun bizatihi kurulma sebebi hesap vermemek ve şeffaf olmamakla ilgili.”

EKONOMİ KARMAŞIK BİR HAL ALACAK

Türkiye’de ekonominin 2001 krizindeki noktaya doğru ilerlediğini öne süren Yılmaz, şöyle devam etti: Yılmaz, anayasa referandumundan ‘evet’ çıkması halinde ekonominin daha da karmaşık bir hal alacağını söyledi. Yılmaz MHP seçmenin de yüzde 80’inin referandumda ‘hayır’ oyu vereceğine inandığını da belirtti.

Yılmaz, şöyle devam etti: “MHP seçmeni ile temas ettiğimde onların kendilerini aldatılmış hissettiklerini görüyorum. Ben de kendimi aldatılmış hissediyorum. Ben 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde köy köy, kasaba kasaba dolaştım. Ama seçim bildirgemizde ne söylediysek şimdi tersi oluyor. Ve insanlar bana, ‘Geldiniz, bizim köyümüzde böyle söylediniz ama şimdi tam tersini yapıyorsunuz’ diyorlar. Benim şu an o insanlara verecek cevabım yok, çok zor durumdayım.”

‘TOPLUMDA BÜYÜK BİR ENDİŞE VAR’

Yılmaz, OHAL’in ekonomiye etkilerine iliştin de şu değerlendirmeyi yaptı: “Toplumda benim gördüğüm kadarıyla büyük bir korku ve endişe var. Kimse elindeki parayı harcamak istemiyor ve sermayeyi yurtdışına kaçırıyor. Kimse elini taşın altına koyup da yatırıma dönüştürmüyor bu atmosferden dolayı. Mesele bu.”

AKADEMİSYENLERİN ATILMASINA TEPKİ

Akademisyenlerin ihraç edilmesine de tepki gösteren Yılmaz, şunları dile getirdi: “Son derece yanlış bir karar. Üniversite dediğiniz yer her türlü fikrin serbestçe söylenebildiği, yazılabildiği, tartışılabildiği bir ortamdır. Üniversitede akademisyenler, savaşlarını kılıçla, kalkanla tüfekle yapmazlar, kalemleriyle makaleleriyle yaparlar. En saçma fikri bile makale olarak yazarsınız, bunu başkaları okur, ona karşı görüşünü yazar. Tartışılır ve bir yere varılır. Zaten bilim de böyle ilerler. Dolayısıyla, akademisyenlerin Türk Ceza Kanunu’na göre tanımlanmış bir suç işlememeleri koşuluyla görüşlerini ortaya koymaları, sözlü ve yazılı ifade etmeleri bir ülkenin olmazsa olmazıdır.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram