Karavanla İngiltere’de yola koyulan Marianne ve Chris Fisher çifti, Mart 2020’de geldikleri Türkiye’de koronavirüs salgını nedeniyle sınırlar kapatılınca Türkiye’de kaldı. Bunu fırsat bilip Türkiye’yi bölge bölge gezen çiftin artık “migros kartı” bile var.
Farklı ülkeler görmek için İngiltere’den karavanla yola çıkan Marianne ve Chris Fisher çifti, 2020’nin Mart ayında Türkiye’ye ulaştı. Koronavirüs salgını sonrası sınır kapılarının kapatılması nedeniyle mahsur kaldılar. Bir yıla yaklaşan Türkiye maceraları sırasında Karadeniz yaylaları, Kapadokya, Pamukkale, Çanakkale gibi birçok yeri gezme imkânı bulan Marianne ve Chris, Ayder Yaylası, Dalyan, Amasra ve Cunda Adası’na hayran kalmış. Şimdilerde Muğla’nın güzelliklerini keşfeden İngiliz gezginler, “merhaba,” “nasılsın,” “günaydın,” hoş bulduk,” “hoşçakal,” “güle güle” gibi Türkçe ifadeleri sıkça kullanıyor. Chris Fisher, kendilerini Türkiyeli gibi hissetmeye başladıklarını söylüyor.
Birçok insanın hayalidir karavanla ya da sırtında çantayla dünyayı gezmek. Farklı yerler görüp, değişik kültürleri tanımak. Marianne ve Chris de hayallerinin peşinden gidenlerden. Çocuklarını büyütüp iş güç sahibi olmalarını sağladıktan sonra kendi deyimleriyle ‘orta yaş krizi’ yaşamaya başlamışlar. Chris’in en yakın arkadaşı kalp krizinden ölmüş. Marianne’in arkadaşında ise böbrek yetmezliği baş göstermiş. Onlar da “Hayatı daha ilginç hale getirmek için ölmeden önce bütün ülkeleri gezebilir miyiz?” deyip yolculuğa niyetlenmişler.
İNGİLTERE’DEKİ EVİN KİRASIYLA GEZMEYE BAŞLADILAR
2017 yılında başlar Fisher ailesinin gezi macerası. Bir karavan satın alıp ona ‘Trudy’ adını verirler. Önce Avrupa’da geziye çıkarlar. Daha sonra Panama, Guatemala, Nikaragua, El Salvador gibi Orta Amerika ülkelerinde sırt çantasıyla gezerler. Sonra da İngiltere’deki evlerini kiraya verip, eşyalarını satarlar. Geçen yılın Ocak ayında İngiltere’den yola çıktıklarında Çin’den yeni tip bir korona virüsünün yayıldığını okurlar gazetelerden. Virüsün bu kadar yaygınlaşabileceğini çoğu kişi gibi onlar da öngöremez. Yirmi ay süre belirlerler dünyayı gezmek için. Karadağ, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek ve Bulgaristan dahil on beş ülke geçip Mart 2020’de Türkiye’ye gelirler. Türkiye turunu 3 haftada bitirmek vardır hedeflerinde. Ancak işler umdukları gibi gitmez. Kovid-19 virüsünün iyice yayılması riskine karşı Türkiye’nin sınır kapılarını kapatmasıyla birlikte planlarını değiştirmek zorunda kalırlar.
AYDER YAYLASI VE CUNDA ADASINA BAYILDILAR
Birçok şehri gezmişler. Karedeniz yaylalarında sabahlayıp, Ayder’den çektikleri fotoğrafların altına “Biz İsviçre’de miyiz?” diye yazıp Instagram’da paylaşmışlar. Kapadokya’daki peri bacalarından çok etkilenmiş, Cunda Adası’nın sakinliğine hayran kalmışlar. Gittikleri her yerde konukseverlik ve yakın ilgi ile karşılaşmışlar.
“MİGROS KARTIMIZ BİLE VAR”
Karavan ile gezen Türklerle de yolu kesişen Fisher çifti, Çaylak İhtiyar isimli YouTube kanalına yaptıkları açıklamada Giresun Kuşköy’de kuş dili konuşan yöre sakinlerinin kendileri için yaptığı gösteriyi çok beğendiklerini anlatıyor. Kendilerini artık Türkiyeli hissetmeye başladıklarını dile getiren Chris Fisher, “Migros kartımız ve müze kartımız var” diyor.
İngilizce bilmeyenlerle evrensel bir dil olan gülümseme ile anlaştıklarını belirten Marianne ise şunları söylüyor: “Bizim kötü Türkçemiz var onların kötü İngilizcesi. Ama hep beraber gülebiliyoruz. Bir fincan kahve, bir bardak çay ikramı, açılan bir kapı ve davetler anlaşmanın diğer yolları. Arkadaş canlısı ve konuksever insanlarla karşılaştığımızı Türkiye hakkında fikrimizi soranlara anlatıyoruz.”
PES ETMEK YOK
Fisher çiftinin dünya turu salgın nedeniyle bir yıl ertelenmiş oldu. Bir süre daha Türkiye’yi dolaşmayı planlayan Chris ve Marianne, Mart ayından sonra kapılar açılırsa Gürcistan’a geçmeyi deneyecek. Olmazsa Samsun’dan Rusya’ya gitmeyi planlıyorlar. Marianne kararlılıklarını, “Pes edip durmayacağız. Dünyayı dolaşmaya devam edeceğiz” sözleriyle ifade ediyor.
BÖBREĞİNİN BİRİNİ EN İYİ ARKADAŞINA VERDİ
Chris ve Marianne’nin 25 yıllık mutlu bir evliliği var. Chris hastanelere yemek servisi yapan bir işletmenin müdürlüğünü yapmış yıllarca. Marianne ise aynı hastanenin satın alma biriminde sekretermiş. Çiftin 25 yıl önce evlenmeleri için çöpçatanlık yapan arkadaşında böbrek yetmezliği ortaya çıkınca Marianne böbreğinin birinin ona nakledilmesi için gönüllü olmuş. Böylece en iyi arkadaşının hayatının kurtulmasına vesile olmuş.
SOSYAL MEDYADA İLGİ ODAĞI OLDULAR
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Çiftin gezerken çektikleri videolarını yayınladıkları Tread The Globe adlı Youtube kanalı, fotoğraflarını paylaştıkları Instagram ve Facebook hesapları var. YouTube kanallarının 45 bin abonesi mevcut. Instagramda 8 binin üzerinde takipçileri var. Yakında “Türkiye’de gezilecek en güzel 10 yer” başlıklı video yayınlamayı planlıyorlar. Patreon hesabından gelen destekler ise gezmek için ayırdıkları paraya katılıyor.
