Devlet, Sabahattin Ali’yi öldürüldüğü güne kadar adım adım izlemiş: ‘Ölü komünist’

Gazeteci Gökçer Tahincioğlu'nun yeni romanı "Sabahattin Ali’yi Ben Öldürdüm" kitabına, ünlü yazarın ölümünü aydınlatacak önemli bilgi ve belgelere yer verildi. Sabahattin Ali'nin öldürüldüğü güne kadar adım adım takip edildiği, Ali ve katilini taşıyan kamyon şoförünün de "susması için" tehdit edildiği ortaya çıktı.

KRONOS 11 Eylül 2023 KÜLTÜR

1948’de, cumhuriyet tarihinin en karanlık cinayetlerinden birine kurban giden yazar Sabahattin Ali’nin öldürülmeden önce adım adım izlendiğini ortaya koyan belgeler gün ışığına çıktı.

Gazeteci-yazar Gökçer Tahincioğlu’nun 8 Eylül’de çıkan, “Sabahattin Ali’yi Ben Öldürdüm” romanında yer alan fişleme belgeleri, Sabahattin Ali’nin ölümünden çok önceden başlayarak takip edildiğini, her adımının izlendiğini, görüştüğü herkesin isim isim bilindiğini açığa çıkarttı.

Kurmaca bir hikâyeden gerçek belgelere uzanan romanda yer verilen fişleme belgelerinin, Sabahattin Ali’nin ölümünden sonra düzenlenerek yetkili makamlara bilgi amaçlı gönderildiği anlaşıldı. Romanda yer alan emniyet sorgu tutanakları da Sabahattin Ali’nin öldürülmesiyle sonlanan yolculuktaki kamyon şoförünün konuşmaması için tehdit edildiğini, ünlü yazarın öldürüldüğünün devlet tarafından ilk andan itibaren bilindiğini gösteriyor. Resmi kayıtlarda ise devletin cinayeti aylar sonra, sınırda insan kaçakçılığı yapan Ali Ertekin’in Sabahattin Ali’yi öldürdüğünü söylemesiyle öğrendiği bilgisi yer alıyordu.

KATİLİ SADECE 2 YIL CEZA ALDI 

T24’teki habere göre; yazar Sabahattin Ali, 1948’de, sınırdan kaçmak isterken öldürüldü. Cinayet, resmi kayıtlara göre aylar sonra açığa çıkarttı. Ali Ertekin adlı ordudan atılan, daha önce de sınırdan Bulgaristan’a insan kaçırdığı anlaşılan kişi, Sabahattin Ali’nin ortadan kaybolmasından aylar sonra emniyete giderek, ünlü yazarı öldürdüğünü söyledi. Ertekin, Sabahattin Ali’yle, kendisini Bulgaristan sınırından geçirmek için para karşılığı anlaştığını ancak komünist fikirlerini ve ülkeyi bölme arzusunu söylemesi üzerine millî hislerinin galeyana gelmesi nedeniyle cinayeti işlediğini anlattı. Ertekin, yargılama sonrasında sadece dört yıl hapse mahkûm edildi ve iki yıl cezaevinde yattıktan sonra serbest bırakıldı.

75 YILDIR AYDINLATILAMADI 

Ertekin’e verilen ceza, yargılama sırasında cinayetten yıllar öncesinden başlayarak, farklı nedenlerle, o zamanki ismiyle Milli Emniyet’ten para aldığının ortaya çıkması farklı iddiaların ortaya atılmasına yol açtı.

Sabahattin Ali’nin sınırda gözaltına alınarak bir karakola getirildiği, burada işkenceyle öldürüldüğü öne sürüldü. Dönemin önemli isimlerinin bu konudaki tanıklıkları bu iddiaya dayanak gösterildi.

Buna karşılık, Sabahattin Ali’nin nasıl öldürüldüğü aydınlatılamadı. Cinayetten yıllar sonra röportaj yapılan Ali Ertekin, iddialarını sürdürdü. Ertekin’in izi de daha sonra kaybedildi. Ne zaman, nerede öldüğü konusunda kamuoyuna bir bilgi yansımadı.

CİNAYETİ AYDINLATACAK BELGELER

Gazeteci-yazar Gökçer Tahincioğlu’nun, “Sabahattin Ali’yi Ben Öldürdüm” adlı romanında yer alan fişleme belgeleri, Ali’nin öldürüldüğü güne kadar emniyet ve MİT tarafından adım adım takip edildiğini ortaya koyuyor. romanında, bu tartışmalara son verebilecek, cinayetle ilgili iddiaları aydınlatabilecek nitelikte daha önce yayımlanmamış belgelere yer verildi.

Kurmaca ile gerçeğin buluştuğu romanda yer alan “fişleme belgeleri”, Sabahattin Ali’nin öldürüldüğü güne kadar emniyet ve MİT tarafından adım adım takip edildiğini ortaya koyuyor. Ali’nin ölümünden sonra hazırlanarak yetkili makamlara sunulan fişleme belgeleri ünlü yazarın her adımının bilindiğini gösteriyor.

Romanda yer alan belgeler, Sabahattin Ali ve Ali Ertekin’i sınıra kadar götüren kamyonun şoförünün de cinayetten hemen sonra takibe alındığını ve konuşmaması için uyarıldığını da gösteriyor.

SABAHATTİN ALİ’NİN KATİLİ ALİ ERTEKİN’E NE OLDU?

Romanda, Ali Ertekin’e ne olduğu, son yıllarını nasıl geçirdiği gibi bilgiler de yer alıyor. Kurmaca romanın girişinde yer verilen bilgiye göre, bu bilgi ve belgelerin tamamı devlet kayıtlarından ve cinayetle ilgili bilgi sahibi olan kritik isimlerden alındı.

Sabahattin Alinin 1932 yılında siyasi hükümlü olarak kaldığı Sinop Cezaevi’ndeki koğuşu

AKIŞTA YAZI DİZİSİNDE YER ALIYOR 

Romanda, kendi yaşamındaki sırları da aydınlatmaya çalışan bir yazarın, paralel olarak Sabahattin Ali cinayetini çözme çabası anlatılıyor.

Kurmacadan gerçeğe uzanan bölümün, “yazı dizisi” başlıklı bölümünde, yaklaşık 40 sayfadan oluşan yeni bilgi ve belgelere yer veriliyor. Ayrıca bu belgelerin önemi ve anlamı aktarılıyor.

Tahincioğlu’nun özel arşivinde yer alan bu belgeler, romanda, “millî operasyon cinayeti” olarak tanımlanıyor.

Tahincioğlu, okur için bıraktığı notta, bu belgelere, tarihsel bir tartışmayı aydınlatabilmek, cezasızlıkla mücadele konusunda bir fayda sağlayabilmek ve karanlıktan kurtulabilmek için yer verildiğini söylüyor.

Kurmacadan gerçeğe uzanan romanda, Sabahattin Ali’nin roman ve öykü kahramanları da hikâyenin içerisinde yeniden yaşam buluyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram