Bakanın AİHM açıklamasına tepki: Tarih koyarak kendinizi cezadan muaf kıldığınız ama…

Eski MAZLUMDER genel başkanı ve İnsan Hakları savunucusu Ahmet Faruk Ünsal, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un AİHM'nin kararına dair açıklamasını 'ikna' edici bulmadığını söyledi. Ünsal, "Hukuk Fakültesi 1. Sınıf öğrencisi bile "geriye yürüme yasağını" bilir" dedi.

KRONOS 26 Eylül 2023 GÜNDEM

AİHM, Banka Asya’da hesabı olmak ve gizli bir tanığın ifadesiyle mahkum olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın açtığı davada Türkiye’yi mahkum etti. Büyük Daire, ByLock ve Banka Asya davasında Türkiye’nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetti.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklamada bulundu. Bakan, “İHM, Moreira Ferreira v. Portekiz (No. 2) kararında da belirttiği üzere bir temyiz mahkemesi değildir. AİHM, tarafsız bir yargılama yapmayacağını en baştan belli ederek hukuka ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bir karar vermiştir.” dedi.

GERİYE YÜRÜME YASAĞI
Eski MAZLUMDER genel başkanı, İnsan Hakları savunucusu DEVA Partisi kurucularından eski AKP’li Ahmet Faruk Ünsal, Bakan Tunç’un açıklamalarını ‘tatmin’ ve ‘ikna’ edici bulmadığını duyurdu.

Ünsal, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Hukuk Fakültesi 1. Sınıf öğrencisi bile “geriye yürüme yasağını” bilir. Geçmişte Gülencilere destek verip birlikte hareket ettikten sonra tarih koyarak kendinizi cezadan muaf kıldığınız ama taşradaki bir garibandan vazgeçmediğiniz şeye bağımsız yargı mı diyorsunuz?”

Bakan Tunç’un açıklaması ise şu şekilde:

“AİHM bugün açıkladığı kararında Türk mahkemeleri tarafından yapılan yargılama sonucunda FETÖ terör örgütü üyesi olduğu tespit edilen bir kişinin yaptığı başvuruya ilişkin ihlal kararı vermiştir.

İlk derece mahkemesinden, istinafa, Yargıtay’dan Anayasa Mahkemesi’ne her derecedeki yargılama makamlarımızın delilleri yeterli gördüğü bir dava hakkında, AİHM’in yetkisini aşarak delil incelemesi yapmak suretiyle ihlal kararı vermesi kabul edilemez. AİHM, Moreira Ferreira v. Portekiz (No. 2) kararında da belirttiği üzere bir temyiz mahkemesi değildir.

AİHM aslında, Dulaurans/Fransa, Bochan/Ukrayna (2) kararlarında Sözleşme’nin delillerin kabul edilebilirliği ya da delillerin nasıl değerlendirileceğinin ulusal hukukun ve ulusal mahkemelerin yetkisinde olduğunu belirtmişti. Bu nedenle, ulusal mahkemelerce yapılan hukuk kurallarının uygulanması, yorumlanması ve delil değerlendirmesinin kendi incelemesinin konusu olamayacağını vurgulamıştı.

Ancak AİHM, bugün açıkladığı Yalçınkaya kararında bu yerleşik içtihadından ayrılmıştır. AİHM açıkça delil değerlendirmesi yapmak suretiyle yetkisini aşmış ve ulusal mahkemelerin hukuk kurallarının uygulanması ve delil değerlendirme yetkisini inceleme konusu yapmıştır. AİHM kendi içtihatlarında defalarca delilleri değerlendirme yetkisi olmadığını belirttiği halde, konu FETÖ yargılamaları olunca delil değerlendirme yoluna gitmiştir.


Hükümetimizce ayrıntılı bir şekilde bilgilendirildiği ve itiraz edildiği halde, hakkında Türk Yargısınca FETÖ üyeliği suçlamasından iki ayrı yakalama kararı bulunan bir kişiyi Büyük Daire duruşmasında başvuranın temsilcisi olarak kabul eden AİHM, tarafsız bir yargılama yapmayacağını en baştan belli ederek hukuka ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bir karar vermiştir.

Ülkemiz, ulusal mevzuata ve uluslararası yükümlülüklere uygun olarak yaptığı terörle mücadelesinde kararlılığını sürdürecektir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com