DEM Parti: ‘İstanbul seçimi bıçak sırtı; sonucu yine bizim oylarımız belirleyecek’

DEM Parti Örgütlenme Eş Sözcüsü Elif Bulut, İBB seçimlerinde ‘kent uzlaşısı’ modelini Kronos’a anlattı: İstanbul denince akla en çok CHP geliyor belki ama İstanbul’un pek çok dinamiği var. Bizim de ciddi bir seçmen kitlemiz var ve oylarımız yine belirleyici olacak. Sadece İBB için değil, kimi ilçeler için de bu geçerli.

ÖZLEM ERGUN 13 Ocak 2024 SÖYLEŞİ

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) 31 Mart yerel seçimlerine batıda ‘kent uzlaşısı’, Kürt illerinde ise ön seçimle gidiyor. ‘Türkiye siyasi tarihinin en kapsamlı ön seçimi’ diye tarif edilen seçimlerde bugün ve yarın (13-14 Ocak) Diyarbakır, Mardin ve Van illerinin de aralarında bulunduğu 90 seçim bölgesinde sandıklar kurulacak. 100 bin delegenin oy kullanacağı ön seçimlerde belediye eş başkanı, belediye meclis üyesi ve il genel meclis üyesi adayları belirlenecek. Ön seçimlerde 4 bine yakın aday adayı yarışıyor.

‘PARTİ ADAYINI DEĞİL, KENTİ YÖNETECEK ADAYI SEÇİYORUZ’

Yereldeki tüm demokratik dinamiklerin harekete geçtiği belirtilen ön seçimlerde sadece parti üyelerinin değil, bölgelerin pek çok bileşenin de oy kullanacak olması dikkat çekiyor. “Biz partimizin adayını değil o kenti yönetecek adayı belirlemeye çalışıyoruz” diyen DEM Parti’nin Batı’daki seçim stratejisi de benzer bir mantığa dayanıyor.

BIÇAK SIRTI SEÇİMDE ‘KENT UZLAŞISI’ BELİRLEYİCİ OLACAK

DEM Parti, ‘kent uzlaşısı’ modelini özetle şöyle tanımlıyor: “Bir kentte yaşayan tüm dinamiklerin, farklı grupların karşılıklı iletişim ve demokratik anlayış temelinde ortak ilkelerde buluşması ve uzlaşmaya varma süreci. Bu uzlaşıda kent dinamiklerini oluşturan farklı gruplar, kentin geleceği için ortak bir perspektif geliştirir ve bu perspektifi hayata geçirmek için birlikte çalışırlar.”

AKP’nin adayı Murat Kurum ile CHP’li Ekrem İmamoğlu arasında İBB için geçecek seçim yarışı, ‘bıçak sırtı’ diye tarif edilen haliyle ‘kent uzlaşı’ modelini daha da önemli kılıyor kuşkusuz. Çünkü İstanbul başta olmak üzere diğer pek çok il ve ilçe için Kürt oyları bir kez daha belirleyici kabul ediliyor.

“Kent uzlaşısı için elimizden geleni yapacağız ancak uzlaşı sadece bizim çabamızla değil diğer yapı ve partilerin de katılım ve isteğiyle olacak bir şey.  Biz üzerimize düşeni yapacağız. Başarabildiğimiz noktada örnek bir durum oluşur, olmaz ise kendi adaylarımızı her yerde çıkabileceğimizi zaten belirtmiştik. O türlü bir hazırlığımız da var, her iki duruma da hazırlıklıyız” diyen DEM Parti Merkezi Örgütlenme Komisyonu Eş Sözcüsü Elif Bulut, ‘kent uzlaşısı’ modeli ve ön seçimlerle ilgili sorularımızı yanıtladı.

BATIDA KENT UZLAŞISI, KÜRT İLLERİNDE ÖN SEÇİM…

Yerel seçim adaylarını belirlemek için 90 seçim bölgesinde sandıklar kuruldu, 100 bin delege oy kullanacak. Ön seçim yapılacak bölgeler neye göre seçildi, bu 100 bin delege kimlerden oluşuyor, kimleri seçecekler? Süreç nasıl işletildi? 

Birinci ve ikinci parti olduğumuz seçim bölgelerinde ‘ön seçim’ yapacağımızı daha önce belirtmiştik ve seçime kendi adaylarımızla gireceğimiz Kürdistan illerinde çalışmalarımızı başlattık. Önce yerellerde seçim talepleri ve nasıl bir seçim stratejisi izleneceği konuşuldu. Nerede ön seçim yapılacak, nerelerde ‘kent uzlaşısı’ modeli işletilecek belirlendi. Sonrasında birinci ve ikinci parti olduğumuz 90 seçim bölgesinde ön seçim yapılması kararı alındı, aday adayları başvurularını yaptı. Batı’da ön seçim yaptığımız yer ise Mersin. Diğer batı bölgelerinde ise ön seçim yapılmayacak oralarda ya kendi adaylarımızla çıkacağız ya da kent uzlaşısı modeli işletilecek.

Ön seçimler için seçmen listesi oluşturur gibi delege listeleri oluşturduk. Delegelerimiz geçmişten günümüze kadar il ve ilçe örgütlerinde görev almış yöneticilerimiz, milletvekili aday adaylarımız, çeşitli kurumlarımızda faaliyet yürütmüş kişiler ile emek, hukuk ve kadın alanında çalışmış kişilerden oluşuyor. Ön seçim olan yerlerde bu delegeler oy kullanacak.

Önseçim yapılacak her bölgede birer komisyon kuruldu ve onlar aday adayı başvurularını aldılar. Adaylar son birkaç aydır alanda çalışıyor, kendilerini tanıtıyorlar. İlk tur için şartımız yüzde 50+1. Bunu sağlayan adaylarımız belediye başkan adayı olarak ilan edilecek. Bu oran sağlanamaz ise ertesi gün yeniden sandık kurulacak ve en çok oyu almış iki kişi üzerinden tekrar seçim yapılarak belediye başkan adayına karar verilecek.

TÜRKİYE TARİHİNDE EŞİ BENZERİ OLMAYAN BİR ÇALIŞMA

‘Türkiye siyasi tarihinin en kapsamlı ön seçimi’ diye tanımladığınız ön seçim ile batıdaki seçim bölgelerinde işletilecek  ‘kent uzlaşısı’ modeli bir tür ‘doğrudan demokrasi’ fikriyatını da çağrıştırıyor sanki…

Aynen öyle. Daha önce de adaylarımızı kapsamlı komisyonlarla seçiyorduk ancak şimdi kimin aday olacağını halkın kendisi oylayacak. Bu, Türkiye tarihinde eşi benzeri olmayan bir çalışma. Sadece belediye başkan adayları değil, belediye meclis üyeleri de kimi yerlerde bu şekilde belirlenecek. Bazı yerlerde de komisyonlarımız tarafından belirlenecek ancak halkın onayını almamış hiçbir kişi yerel seçimlerde aday olamayacak.

Kent uzlaşısı ise kentte birlikte hareket ettiğimiz dinamikler ile birlikte mücadele ettiğimiz politik kesimleri kapsıyor. Kentin ihtiyaçlarına cevap verebilecek, kadın/ekoloji/emek alanlarını önemseyen ve üzerinde ortaklaşabileceğimiz adayları çıkarabileceğimiz yerlerde kent uzlaşısı modelini hayata geçirmek istiyoruz. Bu adaylar bizim partimizden olabilir ya da başka bir partinin üzerinde ortaklaşabileceğimiz adayı olabilir.

SAHADAKİ HEYECANI ŞİMDİDEN GÖREBİLİYORUZ

Kürt illerinde ön seçimle belirlenmiş adayların katılacağı, batı da ise ‘kent uzlaşısı’ modelinin işletileceği 2024 yerel seçimlerinde tüm bunlar sandık sonuçlarını sizce ne kadar etkileyecek?

Parti yönetimlerinin belirlediği adaylar tabandan her zaman onay görmeyebiliyor. Biz, zaman zaman bu eleştirileri aldık ve bu eleştiriler sonucunda ön seçim yapma kararı alındı. Şimdi ise parti tabanı kendi adaylarını kendi seçiyor. 31 Mart’ta yapılacak seçimlere ilişkin heyecanı şimdiden sahada görebiliyoruz ve olumlu sonuçlar doğuracağını düşünüyoruz.

DEM PARTİ, İSTANBUL’DA BELİRLEYİCİ OLACAK

İstanbul belediye başkanlığı bir kez daha kilit ve en çok konuşulan/tartışılan konulardan biri… AKP’nin adayı Murat Kurum ile CHP’li Ekrem İmamoğlu arasında ‘bıçak sırtı’ diye tarif edilen seçimlerde İstanbul’da yaşayan DEM Parti’liler ne kadar belirleyici olacak?

Bizler 2019 yılındaki yerel seçimlerde İstanbul’da aday çıkarmayarak ciddi anlamda belirleyici olduk. ‘Faşizme kaybettirme’ stratejisiyle aday çıkarmadık ve aslında CHP’nin kazanması sağlanmış oldu.

DEM Parti’nin İstanbul’da ciddi bir seçmen kitlesi var dolayısıyla oylarımız yine belirleyici olacak. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) için değil, kimi ilçeler için de bu geçerli. ‘Kent uzlaşısı’ dediğimiz şey, işte tam olarak burada devreye giriyor.

Bu sadece CHP’nin adayını destekleme meselesi değil; adayın demokratik olması, her kesime hitap edebilmesi önemli. 2019 yerel ve 2023 genel seçimlerinden bir tecrübemiz var ve partililerimiz bu kez kendi adaylarımızla çıkalım istiyorlar. Bu yaz parti tabanımızla tekrar tekrar toplantılar yaptık, seçim sonuçlarını değerlendirdik. Tüm bu toplantıların sonucunda kendi adaylarımızla çıkmanın ancak bazı yerlerde kentin tüm dinamiklerini yansıtacak ortak bir adayla çıkmanın doğru olacağına karar verildi. Partililerimiz demokratik ilkelere uymayan hiçbir adayı desteklemeyecektir.

İSTANBUL İÇİN GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR

DEM Parti, dün aday çıkaracağı 7 ili daha açıkladı. Ankara, Antalya, Bolu, Konya, Kocaeli, Kayseri ve Samsun… İstanbul yok. Bu, İstanbul’da aday çıkarılmayacağı anlamına mı geliyor? 

Henüz o anlama gelmiyor.  Çalışmalarımız devam ediyor ve kısa süre içinde neticelenecek. Hangi illerde kendi adayımızı çıkarıyoruz, nerelerde kent uzlaşıyla seçime katılıyoruz belli olacak. İstanbul’da aday çıkarıp çıkarmayacağının kararı yürütülen çalışma ve görüşmelerin sonunda netleşecek.

İSTANBUL ADAYI, DEMOKRATİK TEAMÜLLERE UYGUN OLMALI 

DEM Parti’nin İstanbul seçimlerinde aday çıkarma/çıkarmama tercihi neye göre şekillenecek? İstanbul adayı konusunda temel strateji ne olacak? 

Temel stratejimizin en önemli ayağı çıkarılacak adayın demokratik teamüllere uygun olması ve kitlemizin destekleyebileceği bir aday olması. İstanbul denince akla en çok CHP geliyor belki ama İstanbul’un pek çok dinamiği var. Muhalif güçler var, birlikte yol aldığımız bileşenlerimiz ve onların güçlü olduğu ilçeler var. Çalışma ve görüşmelerimiz sürüyor, İstanbul kararı için biraz daha zamana ihtiyaç var.

CHP’DE GERÇEĞİN FARKINDA

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti’nin ‘kent uzlaşısı’ politikasının CHP’nin aday arayışıyla uyuştuğunu söyledi. Özel “Biz de kent uzlaşılarını sağlayabilecek adayların veya üzerinde kentin uzlaşabileceği adayların arayışı içindeyiz. Bu iki perspektif birbiriyle uyuşuyor” ifadelerini kullandı. Bunun anlamı nedir? DEM Parti ile CHP arasında bir tür ‘işbirliği arayışı’ diye okumak mümkün mü?  

CHP’de kentin şöyle bir noktaya geldiğinin artık farkında: Yerel seçimlerde insanlar nasıl yöneltileceklerine bakıyor, kendi adayı bile olsa onaylamadığı/ güvenmediği bir kişi ise sandığa bile gitmeyebiliyor. Ortaklaşma meselesi artık hem kendi hem de başka parti seçmeninin oyunu alabilmek için önemli. İnsanların, kendisini yansıtabilecek adaya oy verme eğilimi söz konusu. Eğer kentin tüm dinamiklerini yansıtamayacak bir aday çıkıyorsanız baştan kaybediyorsunuz demektir. O yüzden bu süreci böyle okuyabilen partiler daha avantajlı oluyor. Özel’in bu sözlerini, “CHP’de bu gerçeğin farkında” diye okuduk.

31 Mart yerel seçimlerinde DEM Parti seçmeninin sandığa gitme davranışında değişiklik olur mu sizce? Kürt illerinde kayyumlar, batı için konuşacak olursak da 18-24 Mayıs genel seçim sonuçları malum çünkü…

Kayyum tehdidini her seçimde tekrarlıyorlar. Burada amaç halkın motivasyonunu kırarak sandıktan uzaklaştırmak, sandığa gitseler bile sonucun değişmeyeceğini dikte etmek. Ancak burada insanlar inatçı, kayyum da atasalar Kürt halkı işin peşini bırakmayacağını söylüyor dolayısıyla insanlar meseleye inançla sarılmış durumda. AKP ise Kürt halkının bu motivasyonunu kırmak için her türden olanakla çalışıyor ancak DEM Parti seçmeni sandığa gider çünkü politiklerdir ve buradan çıkacak sonucun öneminin farkındalar.

Seçmenimizde, Batıda kendi adaylarımızla çıkma isteği hakim. Kent uzlaşısı modelini daha iyi anlatmakla motivasyonun yükseleceğini düşünüyorum.  O yüzden bizler de ince eleyip sık dokuyarak kılı kırk yayıyoruz.

Partimiz, birçok mücadele dinamiğinin ittifakıyla kurulmuş bir parti. Kent uzlaşısı için elimizden geleni yapacağız ancak uzlaşı sadece bizim çabamızla değil diğer yapı ve partilerin de katılımı ve isteğiyle olacak bir şey.  Biz üzerimize düşeni yapacağız. Başarabildiğimiz noktada örnek bir durum oluşur, olmaz ise kendi adaylarımızı her yerde çıkabileceğimizi zaten belirtmiştik. O türlü bir hazırlığımız da var, her iki duruma da hazırlıklıyız.

Birleşerek mücadele etmenin gücünü, değiştirebileceğini gördü bu halk. Bu umudu kırmamak açısından da olumlu sonuç alınacağını düşünüyoruz. Uzlaşı konusunda elimizden geleni yapacağız.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram