Başakşehir’de koronavirüs tedavisi gören ‘ilahiyatçı’ Ömer Döngeloğlu öldü.
1968’de Tokat’ın Zile ilçesinde doğan Döngeloğlu, ortaöğrenimini Zile İmam Hatip Lisesi’nde tamamladıktan sonra Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi kayıt yaptırdı ve mezun oldu.
1986–1996 yılları arasında memleketi Tokat’ta İmam-Hatiplik yaptı. Kamuda uzun yıllar çeşitli idari görevlerde çalıştı. Televizyon programlarıyla tanındı.
Hayatını kaybeden Gülen cemaati üyeleri için "Allah daha size ne göstersin… Zillet mi, aha size gösterdiler. Ordu'da mezar bulamadılar köpek leşi gibi gömüp gittiler" şeklinde açıklamalar yapan Ömer Döngeloğlu koronadan öldü.https://t.co/31i8KKIVyK pic.twitter.com/HbaEuJkSZO
— Kronos (@KronosHaber) May 3, 2020
“ALLAH DAHA SİZE NE GÖSTERSİN”
15 Temmuz 2016’dan sonra ise meydanlarda konuşmalar yaptı. Van’da yaptığı konuşmada Döngeloğlu, Gülen Cemaatine yönelik şunları söylemişti:
“Diyanet İşleri Başkanı bunların cenazelerini müslüman mezarlığına koymayın dedi, cenazelerini normal bir müslüman gibi camiye getirmeyin, dedi. Allah daha size ne yapsın, Allah daha size ne göstersin… Zillet mi, aha size gösterdiler. Ordu’da mezar bulamadılar köpek leşi gibi gömüp gittiler. Baban, anan bile ziyaretine gitmiyor, salak…”
BALYOZ SANIKLARININ CENAZESİNİ KILDIRDI
Döngeloğlu, 15 Temmuz’dan sonra Vatan Partisi ve Aydınlık grubuna yakınlaştı.
Balyoz davası sanıklarından, Vatan Partisi yöneticisi ve Aydınlık gazetesi yazarı emekli Amiral Soner Polat’ın cenaze törenine katılan Döngeloğlu, “Bazen geç kalmış olsanız bile geç kalmış bir özür bile özürdür kardeşlerim… Bizim şahitliğimizi bizim duymamız yetmez toprak duysun yaprak duysun. Yerde yürüyen karınca, gökte uçan kuş duysun ki, zalimler kime zulmederlerse etsinler bir gün hak yerini bulur bu adam adamdı diyen insanlar ona şahitlik etmek için toplanır…” ifadelerini kullanmıştı.
MEYDANLARDA HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA ÇAĞIRDI
‘İlahiyatçı’ Ömer Döngeloğlu, Van’da 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaptığı konuşmada, Gülen Cemaatini hedef alarak, “Bunlar çok okumuşlar, çok diplomaları var, çok akıllılar, sorsan üç dil biliyorlar. Ey geri zekalılar bu milletin dilini değil gönül dilini konuşamıyorsunuz. Üç dil bilsen ne olacak. Bunlar sözde 3-5 diplomalı mastır yapmışlar, doktora yapmışlar. Ne mastırı yaparsan yap Müslüman millete, bir ay Ramazan’da oruç tutan, sahura kadar yaz gününde oturup oruç tutan Müslümanlara bayramdan 10 gün sonra darbemi yapılır salak. Kucağınızda kalır” dedi.
“BURS VERİN DEDİLER VERDİK, DERGİ ALIN DEDİLER ALDIK”
Döngeloğlu, Gülen’e ise, “Amerika’dan itlerine yazdırıyor tehdit tweetlerini. ‘Ulan köpek’ ben Tokatlıyım. Ölürüm bu Tokat’ta. Öldürürsünüz canımı alırsınız belki ama öleceğim ana kadar senin ne pis gavur olduğunu bu millete anlatacağım” şeklinde hitap ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Soruyorlar bana ’hocam bunların cebinden bir dolar çıkıyor nedir bu’ diye. Amerika’nın gavuru bile anlamış bu kanı bozuklar iki dolar etmez bir dolar eder. Bu soytarılara iki dolar fazla. Kendi milletini satan, kendi devletine hainlik eden bu kahpelere iki dolar fazla. Bir dolarlık adamsın. Gavur parasıyla bir dolarsın. Altında bu kadar üstünde bu kadar işte. Kurban dediler verdik. Burs dediler verdik. Dergi alın dediler aldık. Gazeteye abone ol dediler olduk. Azdılar, kudurdular Yahudi’yi, Hristiyan’ı cennete sokmak için uğraştılar. Dinler arası diyalog dediler. Elin gavurunu cennete sokmaya çalışırken kendi halkına şehitlerimiz başta olmak üzere 237 canımıza kurşun yağdırdılar. Lanet olsun onlara. Yazıklar olsun. Değer miydi bunlara. Bu yaptıklarınızın dünya ve ahirette karşılığını bilmiyor musunuz. Hala tiyatro diyorlar. Hala ‘FETÖ’cüler ’bu Cumhurbaşkanımızın tiyatrosu’ diyor. Hadi bunlar Cumhurbaşkanımızın tiyatrocusuydu senin bomba atan köpeklerin kimin tiyatrocusuydu. Bayrak sallayan çocuk öldürülür mü? Erol Olçak benim aile dostumdu. Keskin nişancı kurşun yağdırdı. İnsan kendi halkına, milletine şartlar ne olursa olsun ağlayarak konuşarak Batı’nın hizmetçisi, batılın kölesi, uşağı yaşlandıkça Ariel Şaron’a benzeyen adam kendi insanına kurşun sıkarak bu memlekete huzur mu getireceksin. Hoşgörü, sevgi barış dediniz. Sevginiz gavurlara imiş öfkeniz Müslümanlaraymış. Her şey bu dünyada bitmez. ”
