AKP, büyükşehir belediyelerinin gelirlerini azaltabilecek yeni bir yasa tasarısını Meclis’e sundu. Buna göre, ilçe belediyelerine bölge otoparkı kurma yetkisi verilecek.
Bu yolla ilçe belediyelerinin büyükşehir belediyelerine otopark geliri aktarmasının önüne geçilecek.
ANKARA – Otopark gelirlerini büyükşehir belediyelerinden alıp ilçe belediyelerine aktaracak yasa teklifi Meclis’e sunuldu. Bu yolla ilçe belediyelerinin büyükşehir belediyelerine otopark geliri aktarmasının önüne geçilecek. CHP, tasarıyla ilgili başka endişeleri olduğunu da açıkladı.
12 Ekim’de Meclis’e sunulan yeni bir yasa tasarısı, İstanbul, Mersin, Adana, Ankara, İzmir gibi büyükşehir belediyelerinin gelirlerini büyük sekteye uğratacak. AKP Gaziantep Milletvekili Mehmet Sait Kirazoğlu ve AKP’li vekillerin imzasını taşıyan, ‘Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ Meclis Başkanlığı’na sunuldu.
İSTANBUL VE ANKARA BELEDİYELERİ CHP’DE, İLÇELERDE AKP BİRİNCİ
Kabul edilmesi halinde yasayla birlikte, bölge otoparkı, kapalı ve açık otoparklar kurma, işletme ve bunlara ruhsat verme görevi ilçe belediyelerine verilecek. İlçe belediyeleri, bölge otoparkı yapabilme yetkisi almaları nedeniyle de artık otopark gelirlerini büyükşehir belediyesine aktarmayacak. Elde edilen gelir, ilçe belediyeleri tarafından yalnızca bölge otoparkları için arsa alım ve inşa gideri olarak kullanılacak.
Türkiye’nin en büyük kentlerinden İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyelerini CHP’li belediye başkanları yönetiyor. İstanbul’da 39 ilçenin 14’ü, Ankara’da 25 ilçenin 19’u, İzmir’de 30 ilçenin dördü AKP’de.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Teklifte sadece otopark gelirlerinin ilçe belediyelerine aktarılması sorunu yok. CHP genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç’a göre, yasa tasarısında bütün büyük projelerin alması gereken Çevresel Etki Değelrendirmesi (ÇED) Raporu da yeni düzenlemeyle ortadan kalkabilir. Ayrıca, kurulacak ajansa alan dışında da faaliyet gösterme imkanı getiriliyor. Öztunç’a göre, ajansın yönetiminde özel sektör temsilcilerinin olması da bir diğer ‘kuşku’ yandıran kısım. Öztunç, yeni yasa tasarısıyla ilgili rapor hazırladıklarını da belirtti.
“ÇED RAPORUNU KALDIRIYOR, YÖNETİMİNDE KİM OLACAK BELLİ DEĞİL”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Türkiye Çevre Ajansı’nın kurulma amacı, bisiklet gibi ulaşım araçlarının yaygınlaştırılmasına ilişkin maddeler yönünden teklifi olumlu buluyoruz. Ancak, her zamanki AKP’nin yaptığı hiçbir güzellik bedelsiz olmuyor” yorumunda bulundu.
“FAALİYET ALANI DIŞINI DA DENETLEME YETKİSİ VERİLİYOR”
Öztunç, “Depozito sistemini denetlemesi beklenen ajansa, Çevre Kanunu’nda kamu kurumlarına verilen denetim yetkisi de verilmek isteniyor. Bu ajansın başkanı, yönetim kurulu, danışma kurulu kimlerden oluşacak belli değil. Ajansın danışma kurulunda özel sektör temsilcileri olacak. Böyle bir oluşuma kamusal denetim yetkisi verilmesi kabul edilemez” dedi.
“AJANSIN YÖNETİMİNDE KİM OLACAK BELİRSİZ”
Teklifte ajansın yönetim kurulu ve başkanının hangi kriterlere göre seçileceğinin belli olmadığını ileten Ali Öztunç, “Liyakat esaslarına aykırı olarak belirlenecek kişiler ajansı yönetebilir. Bu kişilerin yükümlülükleri, ajansın faaliyeti konusunda ticaret yasağı vb. sayılmamıştır” dedi.
Ajansın bir iç denetim organının olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu aktaran Öztunç, “Bu denetimsizlik ortamında ajansın bütçesi sadece AKP’li belediyelere aktarılabileceği gibi yandaş eğitim kurumları ve diğer kuruluşlara aktarılabilir” yorumunda bulundu.
“ÇED RAPORU HAZIRLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ KALKACAK MI?”
Teklif ile tüm projeler için ÇED Olumlu kararı alınması koşulu aranacak, sonraki süreçte ÇED Gerekli Değildir Kararı verilmeyeceğini aktaran Öztunç, şöyle devam etti:
“Düzenleme bu yönüyle kulağa hoş geliyor. Ancak, değişiklikler yürürlüğe girerse Çevre Kanunu’nda ‘ÇED raporu’ bir ibare yer almayacak. Sayıştay, firmaların ÇED raporu hazırlamamak için hangi hilelere başvurduğunu tespit etmişti. Değişiklik teklifiyle ÇED raporu hazırlanmayacak, ÇED Başvuru dosyası üzerinden ÇED Olumlu kararı verilecek. Böyle bir ihtimalde, halkın katılım toplantıları, halkın ve komisyon üyesi kurumların sürece dair itirazlarını paylaşabileceği İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplantısı gibi aşamalar gerçekleşmeyecek.”
