Eski AKP'li İbrahim Turhan, "14 Mayıs'’ın akşamı Türkiye'de iki fotoğraftan biriyle karşılaşılır; Ya sarayda ejder meyveli smoothie içenler ya da sofrasına ekmeğin yanında ne koyacağı endişesi taşıyanlar. Ya lüks arabaların üzerinde pudra şekerli kutlama yapanlar ya da 5 yıldır yoksullaşmayı yaşayanlar" dedi.
Gelecek Partisi kurucusu ve eski AKP’li vekil İbrahim Turhan, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın 14 Mayıs’ta 2 fotoğraftan biriyle karşılaşılacağını belirterek, “Ya şampanya patlatıp kutlayanlar olacak ya da alnını şükür için secdeye koyup Rabb’ine hamdedenler olacak” sözlerine tepki gösterdi.
Turhan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi.
Seçim sonuçlarına ilişkin; “14 Mayıs’ın akşamı iki fotoğraftan biriyle karşılaşılır” sözleriyle başlayan kutuplaştırıcı dil,
“ya şunlar… ya şunlar” diye bir manzara çizmiş. Gelin konuya daha sahici bir bakış açısıyla ekonomi politik gözüyle bakalım.
14 Mayıs’’ın akşamı Türkiye’de iki fotoğraftan biriyle karşılaşılır;
Ya sarayda ejder meyveli smoothie içenler ya da sofrasına ekmeğin yanında ne koyacağı endişesi taşıyanlar,
Ya lüks arabaların üzerinde pudra şekerli kutlama yapanlar ya da 5 yıldır yoksullaşmayı yaşayanlar;
Ya dar gelirli kesimlere “soğanın cücüğüyle oyna” diyenler ya da kilosu 30TL’den soğanı nasıl alabileceğinin tasasını gerçekten çekenler;
Ya sırf ‘nâm olsun’ diye gösteriş için yapılan gereksiz/yararsız, akıl dışı kamu harcamalarından beslenen çeteler ya da vergi ödeyenler;
Ya deprem yardımlarını kampanya malzemesi yapanlar ya da depremde enkaz altında günlerce kurtarılmayı bekleyenler;
Ya 5 yıl sonra ancak 10 yıl önceki kişi başına gelir düzeyine ulaşmayı seçim vaadi olarak sunanlar ya da
5 yıldaki politikalar yüzünden umutlarını kaybetmiş gençler;
Ya gerçekte karşılığı olmayan faiz saplantısıyla hem enflasyonu hem kuru hem de aslında faizi fırlatıp piyasa ekonomisini bitiren zihin
ya da bağımsız merkez bankası sayesinde 10 yıl vadeli TL borçlanmayı %6 ile yapabildiğimiz günleri özleyenler;
Ya bir günde 3 kez düzenleme değiştirmek zorunda kalan beceriksizlik ya da devlette ehliyet ve süreklilik;
Ya damat ya da liyakat;
Ya tek adam düzeni ya da ortak akıl;
Ya “ben yaptım oldu” ya da kurumsal tecrübe;
İşte 14 Mayıs akşamı ya birinciler ya da ikinciler sevinecek.
