Müslüman-Hindu kutuplaşması sinemada: Son örnek ‘Kerala Hikâyesi’

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, 2024 Genel Seçimleri’ne yatırım amacıyla olsa gerek, İslamofobik bir filme destek vererek ülkenin aşırı sağ Hindu halkını kutuplaştırmaya başladı.

Sudipto Sen’in yönettiği Kerala Hikâyesi, Hindu ve Hıristiyan kadınların toplu halde İslam’a geçtiği yönündeki bir komplo teorisine dayanıyor. Yanlış alarm veren film, Hindistan anakarasından 32 bin kadının IŞİD’e katıldığını iddia ediyor. Bundan ötürü film, eleştirmenler tarafından büyük ölçüde yanlış ve taraflı olarak değerlendirildi.

AŞK CİHADI
Filmde Sen, iktidardaki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi (BJP) hükümetinin en sevdiği komplo teorisi olan “aşk cihadı”nı yan yana getiriyor; bu teori, sağ tarafından, Müslüman erkeklerin Hindu kadınları kendileriyle evlenmeye ve İslam’a geçmeye ikna ettiği bir olguyu tanımlamak için kullanılan olumsuz bir terim.

Düşük bütçeli bir Hint filmi ölümcül dini gerginliği ateşledi.

Sinema ekranlarında ve internette pekiştirilen bu Müslüman karşıtı anlatı, yapısal bir ötekileştirme ve azınlıklara yönelik nefret şeklinde kendini gösterdi. Dokuz yıl boyunca Müslüman karşıtı kampanyalar, büyük ölçekli demografik dönüşümlere ve Hindistan’daki Müslüman topluluğun yaklaşık 50 bin üyesinin yerinden edilmesine yol açtı.

Hindu milliyetçi partisi, BJP yönetimindeki birçok eyalette dinlerarası evlilikleri önlemek için on yıla kadar hapis cezası öngören ihtida karşıtı yasaları siyasi bir araç olarak kullanmakla suçlanıyor.

“ÖZEL KAYGI UYANDIRAN ÜLKE”
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu da yakın tarihli raporunda, ihtida karşıtı yasayı eleştirdi ve Hindistan’ı üst üste ikinci kez “özel kaygı uyandıran ülke” olarak sınıflandırdı.

Raporda, “[Yasa], bir kişinin din değiştirme hakkını ve başka bir kişiyi gönüllü olarak din değiştirmeye ikna etme veya destekleme hakkını izin verilemez bir şekilde sınırlıyor ve cezalandırıyor” deniyor.

Nisan 2023’ün sonlarında film yapımcıları, 32 bin kadının “yürek burkan hikâyelerini” anlattığını iddia eden ilk teaser’ı yayınladı: Abartı.

Sonuç olarak, birçok siyasi lider ve aktivist filmin geniş çapta yasaklanması çağrısında bulundu. Yanlış bilginin çürütülmesinden ve çok sayıda dilekçe verilmesinden kısa bir süre sonra yapımcı Vipul Amrutlal Shah, filmin “üç genç kızın gerçek hikâyelerinin bir derlemesi” olduğunu belirterek teaserı revize etti. Ancak Yüksek Mahkeme kısa süre sonra filmi kurgusal ilan etti.

FİLM, HİNDULARI MÜSLÜMANLARLA KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE ODAKLANIYOR
2014 yılında Modi hükümetinin yükselişinden bu yana Hindistan film endüstrisi, Bajirao Mastani, Padmaavat, Manikarnika, Panipat, Tanhaji ve daha pek çok tarihi destanı yayınladı; bunlar tarihten ilham almasına rağmen hayali çarpıtmalarla “yeniden anlatılıyor”. Bununla birlikte, günümüzün Bollywood’daki tarihi kurgu dalgası, büyük ölçüde, dini propagandayı teşvik etmek için Hinduları Müslümanlarla karşı karşıya getirmeye odaklanıyor.

Bu tür filmler, toplumda “siyasi açıdan vicdan sahibi bir rol” oynayan ve tarihsel doğruluk aramayan belirli bir izleyici kitlesini hedef alıyor.

Tarihçi Arup Banerji’ye göre bunun sebebi şu:

“SEYİRCİLER OLUP BİTENLERE GÖZLERİNİ KAPATSIN”
“Tarihin figürlerini seçiyorlar ve bu, BJP’nin insanların kültürel inançlarını sömürgeleştirmeye yönelik sürekli ilerleyen kampanyasının bir parçası. Buradaki fikir onları o kadar parlak ve heybetli kılmak ki seyirciler şu anda olup bitenlere gözlerini kapatsın.”

Sorun, Babürlülerin ekranda saldırgan, mantıksız, barbar ve müdahaleci olarak olumsuz temsiliyle başlıyor; Hindu savaşçıları ise Müslüman “işgalcilere” karşı aşırı erkeksi savaşçılar olarak idealize ediliyor ve sonunda ülke ve halkı için hayatlarını feda ediyorlar.

Bu karmaşık ortaçağ destanlarını dini çatışma merceğinden tasvir eden filmlerin neredeyse tamamı aynı olay örgüsünü takip ediyor ve Hindu ahlakını “Müslüman” bir düşmana karşı yüceltiyor.

Bollywood’da Müslüman karşıtı gündem birkaç yıldır yükselişte olsa da, geçen yıl işgal altındaki Keşmir’den sistematik olarak temizlenen yaklaşık 100 bin Hindu Keşmir Pandit’inin göçünü konu alan reklam filmi The Kashmir Files ile zirveye ulaştı. Vadi, 1990’daki ayaklanmanın ardından Müslümanlar tarafından çekildi. Motivasyonunu gizlemeye bile çalışmayan film yapımcısı Vivek Agnihotri, “Ben sadece bir film yapımcısı değilim. Bir gündemim var.” demişti.

Kaynak: Culturico.com