BİK Başkanı Sobacı: Cezaevinde gazeteci olduğunu iddia eden kişiler basın kartına sahip değil

Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Zahid Sobacı, Türkiye’nin “basın örgülüğü” konusunda eleştirilmesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hedef alındığını savunarak, cezaevlerinde de “gazeteci” bulunmadığını kaydetti. Sobacı’nın gerekçesi ise “basın kartlarının olmaması.”

KRONOS 13 Ocak 2021 GÜNDEM

Basın İlan Kurumu (BİK) Başkanı Mehmet Zahid Sobacı, Anadolu Ajansı’nın (AA) sorularını cevapladığı röportajda Türkiye’de cezaevlerinde bulunan gazetecilerin “gazeteci olmadığını” savunarak, hiçbirinin “basın kartı olmamasını” da gerekçe gösterdi. Sobacı, cezaevindeki gazetecilerin basın kartlarının yenilenmediği için olmadığı konusuna ise değinmedi.

Sobacı, Türkiye’de “basın kartı” verme sorumluluğunun kendileri ve İletişim Başkanlığı tarafından nasıl kullanıldığını gizleyerek, basın özgürlüğünü dile getirenlerin ‘Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan birtakım yakışıksız yaftalamalar ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini yıpratmayı amaçlayan söylemlerle birleştirilerek’ algı çalışmasında bulunduklarını öne sürdü.

BİK ELEŞTİRİLERİ ‘VESAYETÇİ ZİHNİYETİN TEMSİLCİLERİNİN HEZEYANLARI’YMIŞ

BİK Başkanı Sobacı, kuruma yönelik eleştirileri de “Vesayetçi zihniyetin temsilcilerinin hezeyanları” olarak nitelendirdi. Basın ve İlan Kurumu’nun sansür ve baskı aracı olmadığını savunan Mehmet Zahid Sobacı, “Basın ahlak ilkelerini biz koymadık, bizden önce koyulmuş ilkeleri işletiyoruz. Gazetelere yönelik müeyyideleri bu esaslara uygun şekilde veriyoruz” dedi. BİK’in terörü destekleyen, terör suçu işleyenleri öven yayınlara müsaade etmediğini kaydeden Sobacı, “Basın İlan Kurumu suçu teşvik eden, terörü özendiren, toplumu kutuplaştıran, ayrımcılık yapan, küçüklerin ve gençlerin kişilik gelişimlerini olumsuz etkileyen, kişi ve kurumları aşağılayan haber ve yayınlara müsaade edemez” dedi.

‘DEVLETTEN ALDIKLARI PARAYLA DEVLETİ AŞAĞILADIKLARI’ İÇİN GAZETELERE CEZA KESİYORLARMIŞ

Basın İlan Kurumu’nun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’dan talimat almadığını iddia eden Sobacı, ilan kesme cezalarını da “Hem Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını sarsacaksın, devletin kurumlarını aşağılayacaksın, terörü özendireceksin, suçu teşvik edeceksin, insanların özel hayatlarını hiçe sayacaksın hem de bunu devletten para alarak yapacaksın. Devletten aldığın parayla devlet kurumlarını aşağılayacaksın. Buna izin vermemiz mümkün değil” sözleriyle savundu.

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK” DİYENLER ESKİ TÜRKİYE ÖZLEMİNDEYMİŞ

“Basın özgürlüğü kavramı türlü yalanlarla ülkemiz aleyhine algı için kullanılıyor” diyen BİK Başkanı Mehmet Zahid Sobacı, bu iddiaları dile getirenlerin de “eski Türkiye” özlemi içerisinde olduğunu belirtti. Sobacı, basın özgürlüğü kavramının Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini yıpratmak için de kullanıldığını kaydederek, “Eski Türkiye özlemi içerisinde olanlar, basın özgürlüğüne dair türlü yalanlarla inşa edilmiş bu algıyı kendilerine hareket alanı oluşturmak için kullanıyorlar” dedi.

HAPİSTEKİ “GAZETECİLER” GAZETECİ DEĞİLMİŞ, ÇÜNKÜ BASIN KARTLARI YOKMUŞ

Sobacı son olarak AA’, “hapisteki” gazetecilerle ilgili, “’Tutuklu gazeteciler’ iddiası da yurt içi ve yurt dışında sürekli gündeme getiriliyor. Bununla ilgili ne söylersiniz?” şeklindeki “sorusunu” da şöyle cevaplandırdı: “Bu konu içeride ve dışarıda dezenformasyon için sürekli gündeme getiriliyor. Türkiye’de cezaevinde bulunan ve gazeteci olduğunu iddia eden kişilerin neredeyse tamamı işledikleri adi suçlar veya ‘FETÖ’, PKK, DHKP-C gibi terör örgütleriyle olan ilişkileri sebebiyle cezaevinde bulunuyor. Bu kişilerin cezaevinde bulunmasının gazetecilik faaliyeti ve ifade özgürlüğüyle ilgisi bulunmuyor. “Gazetecilik” kisvesi altında bu suçları gizlemeye çalışıyorlar. Şunu da hatırlatmalıyım ki cezaevinde bulunan ve gazeteci olduğunu iddia eden kişilerin hiçbiri basın kartına sahip değildir.”

ÜÇ DEFA “CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN RECEP TAYYİP ERDOĞAN” DEDİ

Sobacı, üç defa “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan” ifadesini kullanılarak kendisinin “liderliğinde” ve “kendisinin ortaya koyduğu yeni hükümet sisteminde” her kurumun daha demokratik ve daha etkin çalışması gerekliliğine uygun olarak çalışmalarını yürüttüklerini savundu.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram