B planı yoksa bankalar tehlikede

Şimşek faizi yükseltince bankalara zorla verilen düşük faizli tahvillerin sebep olacağı sarsıntıya nasıl mani olacak? Şakası yok. Evvela bu konuda B planı hazırlanmalı. “Faizi artırdık.” diyerek oldu bittiye getirilirse bankalar iflas eder. O saatten sonra faizi yüzde 1.000 artırsanız da Türkiye ekonomisi yerle bir olur.

TURHAN BOZKURT 10 Haziran 2023 HABER ANALİZ

“Rasyonaliteye ve uluslararası normlara dönmeliyiz” diyerek Hazine ve Maliye Bakanlığı koltuğunu devralan Mehmet Şimşek ilk dakikada kendi kalesini gol yedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şimşek’in “Gönderin.” dediği Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nu bankacılık üst kurulu (BDDK) başkanlığına getirdi.

Kavcıoğlu bundan böyle bankalar nezdinde tam yetkili olacak. Hatta Şimşek herkes gibi Erdoğan’ın Kavcıoğlu kararını Resmî Gazete’den öğrendi.

MÜSABAKADA DAKİKA BİR, GOL İKİ

Şimşek, TCMB Başkanlığı koltuğunda Hafize Gaye Erkan ile yola devam edecek. Erkan, genel müdür (CEO) olarak görev yaptığı First Republic Bank’ın iflası sebebiyle banka mudilerinin toplu davasında 22 Ağustos’ta Amerika’da hâkim karşısına çıkacak.

Bir tarafta Kavcıoğlu füzesi, diğer tarafta Amerika’da sanık vaziyetine düşen yeni TCMB başkanı. Şimşek ilk günden iki ağır darbeye maruz kaldı.

Erdoğan kiralık kasa modeli ile anahtarın birini Şimşek’e diğerini kendisinin vekâleti ile Kavcıoğlu’na teslim etti.

Piyasada satın alınan plana göre; Şimşek, Türk Lirası (TL) varlıkları dolar cinsinden ucuzlatıp bir eşikten sonra yabancıları Türkiye’ye yatırıma ikna etmeye çalışacak.

Faiz artışı en büyük kozu olsa da Şimşek bankaları bekleyen tehlikeden habersiz olamaz.

Bankaların eli kolu bağlı. Döviz işlemi için her adımda TCMB’den tensip almak mecburiyetinde kalıyorlar. Saat 11’den sonra döviz satamıyorlar. Firma başına günlük döviz satış tutarı 5 bin Amerikan Doları’nı geçemiyor.

FAİZ ARTIŞININ GÖRÜNMEYEN RİSKLERİ

Kur korumalı mevduat (KKM) kalesini tahkim etmek maksadıyla TCMB’nin “Mevduatın yüzde 70’i TL olacak” şartı yerli yerinde duruyor. Bitmedi.

Swap hariç rezervler eksi (-)62 milyar dolara gerilemişken, sadece faiz artırarark yabancı sıcak para lobilerine Türkiye’yi cazip göstermek zannedildiği kadar kolay değil.

Üstelik keskin faiz artışı reel sektöre ve kamu maliyesine (Hazine) ilave yükler getirecek.

Faiz artarken bile dolar TL kurunun dengeye kavuşması mümkün olmayabilir. Zira bankalar faiz yükseldikçe büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacak.

Evvela kredi cenahında talep bıçak gibi kesilecek. Daha evvel tahsis edilmiş kredilerin tahsilatı aksayacak ve batık kredi meblağı bir anda katlanacak.

Yüzdürülen krediler dahil edildiğinde bankaların 1,1 trilyon TL kredi riskinin üzerinde oturuyor.

DÜŞÜK FAİZLİ HAZİNE TAHVİLLERİ NE OLACAK?

Bankaların kredi riski kadar menkul kıymet riski de var. TCMB, TL mevduat hedeflerini cebren dayattı.

Hedefin altında kalan bankalara göstermelik şekilde yüzde 10’un altına inen 10 yıllık Hazine tahvilleri kasada tutma şartı getirildi. Sadece bu kalemde bankaların 650 milyar liralık riski var.

TCMB faizi artırdıkça tahvil faizleri de yükselecek. Bankaların elindeki tahvillerin fiyatı düşecek. 2’nci el piyasasında kan gövdeyi götürecek.

B PLANI YOKSA, BANKALAR BATABİLİR

Şimşek faizi yükseltince bankalara zorla verilen düşük faizli tahvillerin sebep olacağı sarsıntıya nasıl mani olacak? Şakası yok. Evvela bu konuda B planı hazırlanmalı.

“Faizi artırdık.” diyerek oldu bittiye getirilirse bankalar iflas eder. 11 trilyon liralık mevduatın sadece devlet garantisi altındaki kısmını bile ödemek yeni bir krizin fitilini ateşler. Garanti harici dışında kalan paraların batması Türkiye’yi Lübnan’a çevirir.

O saatten sonra faizi yüzde 1.000 artırsanız da Türkiye ekonomisi yerle bir olur.

Dolardaki ani yükselişin bir sebebi de bu acı hakikat. Seçim geride kalınca dövizin önüne örülen duvarın nasıl yıkıldığını herkes yaşayarak öğreniyor.


 

TL, seçimin 2’nci turunun akabinde hepi topu iki haftada yüzde 20 devalüe oldu TL. Doları 24 TL’nin eşiğinde, euro 25 TL’yi aştı.

Faizi fazla artıramayacaklarının farkındalar. Hem kuru hem faizi aynı anda kontrol edemeyeceklerine göre, dövizin prangalarını kırıyorlar.

GECE YARISI DEVALÜASYONA VE ARKA KAPI SATIŞINA DEVAM

İsmi konulmamış gece yarısı kontrollü devalüasyon sonuç verirse ne âlâ. Merkez Bankası’nda müdahale edecek dolar kalmadığını sağır sultan duydu. Hatta iki ayda 150 ton altın satan TCMB dünyanın diline düştü.

Diğer pokerciler, Şimşek’in elinin zayıf olduğunu biliyor. Şimşek faizi yükselterek doları 28 TL ile 30 TL arasında bir yerde tutmaya çalışacak. Ancak ekonominin ne kadar faiz yüküne dayanacağı meçhul.

Kredi mekanizması çökünce şirket iflasları ve işsizlik patlaması kaçınılmaz hâle gelir.

Yatırım bankası Goldman Sachs, TCMB politika faizinin (haftalık repo) yüzde 40’a çıkarılması icap ettiğini belirtti ki tek kelime yıkım olur. İşletme kredisi bile bulamayan reel sektör bir günde o faiz enkazının altında kalır.

O vakit de KKM’de kur farkı garantisi ile gelen yük Hazine’nin belini kıracak.

Ücretler yazın enflasyon karşısında yine eriyecek. Zamlar ve dolaylı vergiler ile emekliye, memura, işçiye ve asgari ücretliye bir darbe daha vurulacak.

Erdoğan ufukta yeni bir seçim varken, Şimşek’in vanayı uzun müddet sıkmasına müsaade etmeyecektir. Seçime birkaç ay kala faiz indirimi için perde yeniden aralanacak.

O esnada BDDK Başkanı Şahap Kavcıoğlu sağ kanatta muz ortaları bekliyor olacak.

Zaten Şimşek de arka kapıdan döviz satışına müsaade ederek teslim bayrağını çekti. Gece yarısı 20-30 kuruş artırılan döviz kuru gündüz o seviyenin üzerinde yüzde 1 civarında artarak, tırmanışına devam edecek.

Kimse ne olacağını bilmiyor. Erdoğan, Şimşek ve banka genel müdürleri dâhil…

Herkes kendi başının çaresine bakıyor.

—————————————

İletişim için:

https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Twitter: @turhanbozkurTV

https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/

e-posta: [email protected]

WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com