İslamcı STK korkusu: Devran döndüğünde irtica-terör diye darbe vurulabilir

Yeni Şafak Yazarı Yusuf Kaplan: Yarın devran döndüğünde bu toplumun İslâmî değerlerini, anlam haritalarını ve ilkelerini ayakta tutan sivil toplum kuruluşları yeniden irtica / terör diye yaftalanarak bu topluma büyük bir darbe daha vurulabilir endişesi hatta korkusu var.

KRONOS 28 Aralık 2020 GÜNDEM

İçişleri Bakanlığı’na derneklere kayyım atama ve mal varlıklarına el koyma yetkisi veren yasayı ‘çok tehlikeli’ bulan Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Bakan Süleyman Soylu tarafından telefonla aranmasına rağmen korkusunun devam ettiğini açıkladı.

“İSLAMCI STK’LARA DARBE KORKUSU”

Yeni Şafak’taki köşesinde Pazartesi günü kaleme aldığı “STK yasası ve sorunları” başlıklı yazısımnda Kaplan, İslamcı STK’lar hariç diğerlerinin faaliyetlerinin kontrol altına alınmasını sağlaması durumunda çok yararlı olacağını söyleyerek, “Yarın devran döndüğünde bu toplumun İslâmî değerlerini, anlam haritalarını ve ilkelerini ayakta tutan sivil toplum kuruluşları yeniden irtica / terör diye yaftalanarak bu topluma büyük bir darbe daha vurulabilir endişesi hatta korkusu var.” ifadelerini kullandı.

“DEVLETİN YAPAMADIĞINI YAPIYORLAR”

Kaplan, “Devletin yapamayacağı eğitim, kültür, araştırma faaliyetlerini bu tür İslâmî STK’lar yapıyor. Bunun bu toplumun geleceği ve kaderi açısından ne kadar hayatî olduğu tam olarak anlaşılamadı toplumda” diyerek “Bu ülkede devletin, eğitim sistemimizi bizim medeniyet dinamiklerimiz doğrultunda silbaştan inşa edebilmesi mümkün mü?” diye okuyucularına sordu.

İSLAMCI STK’LARI SAVUNDU

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, yazısını şöyle tamamladı:

Yeniden İslâmî ruh köklerini diriltmesi, uzun soluklu bir medeniyet yolculuğuna soyunması, toplumun bizzat kendi eliyle gerçekleştireceği adımlarla ve atılımlarla hayata geçirilebilir.

Bu da yerli, İslâmî sivil toplum kuruluşlarının bu ülkenin geleceğinin inşasında ne denli kritik ve hayatî bir rol oynayacağını gösteriyor olsa gerektir.

“YARIN DEVRAN DÖNDÜĞÜNDE…”

Tam da bu nedenlerle STK yasası toplumda tedirginliğe yol açtı. Yarın devran döndüğünde bu toplumun İslâmî değerlerini, anlam haritalarını ve ilkelerini ayakta tutan sivil toplum kuruluşları yeniden irtica / terör diye yaftalanarak bu topluma büyük bir darbe daha vurulabilir endişesi hatta korkusu var.

Bu tedirginliğin, endişenin ve korkunun ciddiye alınması ve yasanın ona göre gözden geçirilmesi gerekiyor derhal.

Sivil toplum kurumlarının elbette ki, eleştirilecek yanları olabilir.

Ama unutulmaması gereken hayatî nokta şu: Toplum tepeden Jakoben laiklerden bir asırdır darbe üstüne darbe yiyor zaten!

“ÖNÜ KESİLİR, NEFESİ TIKANIRSA”

Eğer yerli, İslâmî STK’ların önü kesilir ve nefesi tıkanırsa toplumun zihin ölümü de, beyin ölümü de gerçekleşir, bir daha ayağa kalkamaz ve bunun vebalini kimse ödeyemez!

Vesselâm.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com