Babacan: Olay TV’nin ekranına düşen karanlık basın özgürlüğünü kısıtlayanların görüntüsüdür

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 30 Kasım tarihinde yayın başlayan Olay TV’nin siyasi baskılar sonucunu kapanmasını eleştirdi. Babacan, “Olay TV‘nin ekranına düşen karanlık, basın özgürlüğünü kısıtlayanların görüntüsüdür” dedi.

Babacan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Dün akşam konuğu olduğum Olay TV‘nin ekranına düşen karanlık, basın özgürlüğünü kısıtlayanların görüntüsüdür.” ifadesini kullandı.

‘BASINDAN KİRLİ İŞLERİ OLANLAR KORKAR’

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu,  Olay TV’nin baskılar sonucunda kapanmasının demokrasi için bir utanç olduğunu belirterek, “Olay TV’nin iktidar baskısı sonucu daha bir ay olmadan kapanması, demokrasimiz adına utançtır! Neden korkuyorsunuz bağımsız gazetecilerden? Unutmayın sadece şaibeli işleri olan, kirli ilişkiler ağına bulaşan, yalanlarla insanları kandıranlar korkar basından!” değerlendirmesinde bulundu.

‘ÜLKE ADINI BASKI REJİMİYLE ANACAK’

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Olay TV’nin kapanmasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sorumlu tuttu. Yeneroğlu, “Bu alkışlar bana değil, size. @RTErdogan. Yazık güzel ülkeme. Umarım daha fazla tahrip etmeden nerden nereye geldiğinizi idrak edersiniz. Tarih adınızı baskı rejimiyle anacak.”dedi.

Olay TV’nin kapanmasını bir Türkiye klasiği olarak niteleyen Yeneroğlu, “Özgür basın ve tarafsız yayıncılık ilkesi ile yola çıktılar, iktidarın baskısına ancak 26 gün dayanabildiler.”dedi. Despotizm ile basın özgürlüğü yan yana duramayacağına işaret eden Yeneroğlu, “Bir ülkede ya basın özgürlüğü vardır ya da despotizm.” değerlendirmesinde bulundu.

‘ADI KONULMAMIŞ FAŞİZM DÜZENİ’

CHP Genel Başkanı Veli Ağbaba, Olay TV’nin kapatılmasına sosyal medya üzerinden tepki gösterdi. Ağbaba, “Çıkıp bir de demokrasiden, özgürlüklerden söz ediyorlar ya!!! #OlayTV, tarafsız yayın yaptığı için iktidarın baskısına ancak 26 gün dayanabildi. Yayın Yön.Süleyman Sarılar anlatıyor: ‘Çağlar ‘çok büyük baskı altındayım, devam edemeyeceğim’ dedi. Adı konulmamış bir faşizm düzeni.” ifadesini kullandı. 

Ekonomist Uğur Gürses, ekonomideki güvensizliğin en önemli sebeplerinden birinin tek seslilik ve ifade özgürlüğünün baskı altına alınması olduğuna işaret ederek, “Her şeyin şahane olmadığını vatandaş kendi yaşamında görürken, bunun da basılı ve sözlü medyaya az biçimde yansıdığını görüyor, yalanı fark ediyor.”dedi.