DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Anayasa Mahkemesi üyelerinin çok değerli olduklarını belirterek, “Seçildikten sonra hiç kimseye borçlu değiller. Sadece bu millete doğru, adil karar verme borçları vardır.” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AYM üyelerinin bu millete doğru, adil karar verme borçları var olduğunu söyledi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Anayasa Mahkemesi üyelerinin uzun süreliğine seçilmeleri, tamamen bağımsız hareket etmelerini sağlamak için olduğunu belirterek, “Seçildikten sonra hiç kimseye borçlu değillerdir. Sadece bu millete doğru, adil karar verme borçları vardır.”dedi.
HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan’ı ziyaret etti. Ziyaret sonrasında her iki genel başkan birlikte basın açıklaması yaptı.
Anayasa Mahkemesi ile ilgili tartışmalarla ilgili bir soru üzerine Babacan, yargı konusunda idealin peşinde koşulması gerektiğine işaret ederek, “Bu kararların siyasallaşıp, yargının adeta kendisini yürütme yerine koyup ülkenin geleceğini çok olumsuz etkilediği dönemleri de yaşadık. Öte yandan yargının üzerinde siyasi baskının oluşturulup, yargının siyasi iktidarın istediği yönde karar alması konusunda baskıya uğradığı dönemleri de yaşadık. Bunların ikisi de yanlış.”dedi.
Anayasa Mahkemesi’nin her bir üyesinin kıymetli olduğunu ifade eden Babacan, şunları söyledi: “Seçildikten sonra sadece sorumluluğu bu millete karşı hissetmelidir. Hukuki sorumluluk çerçevesinde hareket etmektedir. AYM üyelerinin uzun süreliğine seçilmeleri, tamamen bağımsız hareket etmelerini sağlamak içindir. Seçildikten sonra hiç kimseye borçlu değillerdir. Sadece bu millete doğru, adil karar verme borçları vardır. Başka hiç kimseye borçları yoktur.”
‘MİLLİYETÇİLİK BU ÜLKENİN BÜTÜN VATANDAŞLARINI KUÇAKLAMAKTIR’
Son dönemde artan milliyetçilik tartışmalarıyla ilgili bir soru üzerine Babacan, milliyetçilik konusunda içe kapatmacı ve ulusalcı bir bakış açısı gözlemlediğini belirterek, “Toplumu ayrıştıran, toplumu kendi içinde kutuplaştıran, toplumun bazı kesimlerini ötekileştiren bakış açısına topyekûn karşıyız”dedi.
Babacan, milliyetçiliğin bu ülkenin her bir vatandaşını aynı samimiyetle kucaklayabilmek olduğunu vurgulayarak, “Hiçbir ayrım yapmadan her bir vatandaşımızın kendi hak ve özgürlüklerini doyasıya yaşaması için çalışmaktır. Ülkenin topyekûn refah seviyesini arttırmak için çalışmaktır. Bu ülkeyi ve bu ülkenin her bir insanını sevmektir. Bu ülkenin çıkarlarını da hem bölgede hem de uluslararası sistemde korumaktır. Aksi halde adına milli ve yerli gibi sıfatlar ekleyerek kullanılan politikaların ne millilikle ne yerlilikle alakası yok. Bu kadar ayrıştıran, toplumun bazı kesimlerini yok sayan, kendi seçmen tabanını daha bağımlı hale getirebilmek için diğer kesimleri tamamen öteleyen bir anlayışa ben milliyetçilik diyemiyorum.”
