’17 Nisan’da devletin Kürtlere yönelik politikasına ilişkin yeni bir süreç başlayacak’

Gazeteci İrfan Aktan: "AKP açısından mevcut ortaklarıyla arayı açıp Kürtlerle barışık bir 'Türkiye ittifakına' yönelmenin imkânları hiç yok değil ama sıfıra epey yakın. Böyle olup olmadığının en somut göstergesi Kobani davasının 17 Nisan’daki karar duruşmasında ortaya çıkacak."

KRONOS 14 Nisan 2024 GÜNDEM

HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş

Yerel seçimlerde Van Büyükşehir Belediye eşbaşkanlığı kazanan Abdullah Zeydan’ın mazbatasının alınıp geri verilmesi sürecinde yaşanan olaylar sonrası Saray ve AKP içerisinde yaşanan kavga, kamuoyuna yansımıştı. Devlet vurgulu açıklamalar yapan Saray danışmanı Mehmet Uçum’un yerel seçim sonuçlarına saygı duyulmasını isteyen AKP’li bazı isimleri hedef alması tartışmalara neden olmuştu. Bu durumla ilgili seçimlerde büyük yenilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bundan sonra ne tarafa yöneleceği merak ediliyor. Erdoğan’ın yöneleceği taraf Kürt siyasetenin geleceği açısından da bir sinyal olacak.

Gazeteci İrfan Aktan bugünkü yazısında 17 Nisan’da yapılacak Kobane davasının karar duruşmasından çıkacak sonuca dikkat çekti. Aktan, “17 Nisan’da iktidarın, daha doğrusu devletin Kürt siyasetine yönelik politikasına ilişkin yeni bir süreç başlayacak” dedi.

Aktan, “2015 yılından beri bütün siyasi yatırımını militarist söyleme ve onun somutlaştığı silah sanayiine bağlamış, devletin neredeyse tüm kurumlarını milliyetçi kadrolara tahsis etmiş, etrafında hiçbir “dost” bırakmamış ve nihayet kendi bütünlüğünü muhafaza etmekten bile aciz kalmış AKP açısından bütün dengeleri bozup yeniden kurmanın, mevcut ortaklarıyla arayı açıp Kürtlerle barışık bir “Türkiye ittifakına” yönelmenin imkânları hiç yok değil ama sıfıra epey yakın. Bunun böyle olup olmadığının en somut göstergesi Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel dâhil 108 siyasetçiden 36’sının her biri için en az bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Kobani davasının 17 Nisan’daki karar duruşmasında ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı.

İrfan Aktan’ın Artı Gerçek‘teki yazısındaki ilgili bölüm şöyle:

“Devlet Bahçeli’nin açıkça, Tayyip Erdoğan’ın ise iddialara göre, Meral Akşener’in İYİP’in başını bırakmaması için çaba göstermesi yeni sürecin pek de hayra alamet olmadığının işaretlerinden biri olarak okunabilir. Zira öyle anlaşılıyor ki AKP-MHP ittifakı yeni dönem için milliyetçi müttefiklere ihtiyaç duyuyor ve İYİP’in dağılmaması bu açıdan önem taşıyor.

Öte yandan kimi iyimserlere göre AKP 31 Mart seçimlerinden çıkardığı “dersle” MHP’yle arasına mesafe koymaya başlayacak, ekonomideki gidişatı düzeltmek için “demokratikleşme” hamlelerine girişecek ve Kürt meselesinin çözümü için yeni bir kapı aralayacak.

2015 yılından beri bütün siyasi yatırımını militarist söyleme ve onun somutlaştığı silah sanayiine bağlamış, devletin neredeyse tüm kurumlarını milliyetçi kadrolara tahsis etmiş, etrafında hiçbir “dost” bırakmamış ve nihayet kendi bütünlüğünü muhafaza etmekten bile aciz kalmış AKP açısından bütün dengeleri bozup yeniden kurmanın, mevcut ortaklarıyla arayı açıp Kürtlerle barışık bir “Türkiye ittifakına” yönelmenin imkânları hiç yok değil ama sıfıra epey yakın.

Bunun böyle olup olmadığının en somut göstergesi Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel dâhil 108 siyasetçiden 36’sının her biri için en az bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Kobani davasının 17 Nisan’daki karar duruşmasında ortaya çıkacak.

İktidar, seçim sonuçlarını belirleyen temel unsurun totaliterlik, anti-Kürt politikalar vs, değil yoksullaşma olduğunu biliyor; yoksullaşmanın kaynağının ise bizzat bu politikalar olduğunu kabullenmiyor.

Dolayısıyla anti-Kürt politikaların, militarist söylemin bu ülkedeki en büyük seçmen kaynağı olduğunu deneyimlemiş olan AKP’nin 31 Mart sonrası keşfetmeye çalışacağı strateji, ekonominin anti-Kürt politikalardan etkilenmemesi iksiri. Bu “iksirin” Yeniden Refah’a kayan seçmeni de tutmakta işlevsel olacağı düşünülüyor.

Peki böyle bir iksir var mı? Varsa, İran-İsrail arasında savaş tamtamlarının çalındığı bir dönemde ne kadar ömür uzatıcı olur?

‘SONUÇ YENİ BİR KIRILMA YARATACAK’

Başta da ifade ettiğim gibi, siyasi saiklerle açılan ve nihayet siyasi saiklere göre sonuçlanacak 17 Nisan’daki Kobani Davası, AKP’nin bu iksiri bulabileceğine dair inanca sahip olup olmadığının, dolayısıyla önümüzdeki dönemin nasıl şekilleneceğinin en bariz göstergesi olacak.

Kobani olayları çözüm sürecinin kırılma noktasıydı. HDP’nin 6 Ekim 2014 tarihinde halkı protestolara çağırdığı Tweet’i dayanak yapılarak olaylardan yıllar sonra, 30 Aralık 2020 tarihinde iddianamesi sunulan ve 7 Ocak 2021 tarihinde Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen, 108 kişi hakkında çeşitli suçlardan 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680 yıl hapis cezası istenen Kobani Davası da, sonucu ne olursa olsun yeni bir kırılma noktası olacak.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com