Antalya Hayvancılık Kooperatifleri Başkanı Hüseyin Simav, “Devlet süte acil teşvik vermeli. Yem süt paritesi 1,3 olacak şekilde teşvik verilmeli. Süt biterse 17 ay sonra et krizi çıkar. Hayvanlar kesime gideceği için hayvan varlığı azalır ve et fiyatları artar.” dedi.
Bir tarafta girdi maliyetlerinin artışı diğer tarafta da kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalan süt üreticileri, tedbir alınmaması durumunda 17 ay sonra et krizi çıkabileceği uyarısında bulundu.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Tarım Konseyi (ATAK) iş birliğinde, “Sürdürülebilir Süt Politikası, Sağlıklı Gelecek” konulu online toplantı düzenlendi.
Antalya Hayvancılık Kooperatifleri Başkanı Hüseyin Simav, kuraklığın besicinin yem maliyetini artıracağını işaret ederek, “Daha önce kendi kaynaklarıyla yemini üreten küçük üretici kuraklık sebebiyle bu yıl sıkıntı yaşayacak. Ciddi tedbirler alınmazsa girdi maliyetlerine dayanamayan küçük aile işletmelerinin büyük çoğunluğu sonbaharda son nefesini verip, hayvancılığı bırakacak.” dedi.
“Yem/süt paritesi 1,3 olacak şekilde teşvik verilmeli.” diyen Simav, “Süt biterse 17 ay sonra et krizi çıkar. Hayvanlar kesime gideceği için hayvan varlığı azalır ve et fiyatları artar.” dedi.
“KÜÇÜK ÜRETİCİ KAN KAYBEDİYOR”
Eskişehir Mahmudiye Çifteler Han İlçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Güner Özer küçük üreticinin her geçen gün kan kaybettiğini belirtti.
Son aylarda 478 üyeden 73’ünün faaliyetine son verdiğini kaydeden Özer, “Süt fiyatı belirlendiği günden bu yana yeme yüzde 69 zam geldi. Sadece son 15 günde yeme 3 defa zam geldi ama süt fiyatı aynı kaldı. Süt ve yem 1,3 pariteye sabitlenmeli. Bu pariteyle sütün fiyatı 3,5 TL olmalı.” diye konuştu.
“İNEKLER KESİME GİDER”
Elmalı ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Elmalı Ziraat Odası Başkanı Salih Kurubaş, “Koronavirüs salgınından dolayı turizmin daralması ve alım gücünün azalması sebebiyle süt ve süt ürünleri tüketiminde düşüş var. Ürünümüzü satamıyoruz. Elimizdeki ürünü satamazsak inekler mezbahaya gider.” ifadelerini kullandı.
Moderatör Ali Ekber Yıldırım ise yılbaşından bu yana hayvancılığın en önemli girdisi yem fiyatının 8 defa artmasına karşın süt fiyatının yerinde saydığını, enflasyon kaygısıyla süt fiyatında hep sıkıntı yaşandığını söyledi.
“KOOPERATİFLER SANAYİCİ İLE ÇİĞ SÜTTE REKABET EDEMEZ”
Tüm Süt Et ve damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı Sencer Solakoğlu, girdi fiyatlarının kontrol dışı yükseldiğini, süt fiyatının girdi fiyatlarıyla baş edemediğini ifade etti.
Solakoğlu, şöyle konuştu: “Kooperatifler büyük sanayici ile çiğ süt üzerinden rekabet edemez. Sütü yöresel ürünlere çevirerek rekabet edebilir. Türkiye’de 200’e yakın yöresel peynir çeşidi var. Yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerin katma değeri yüksek. Bu potansiyel değerlendirilmeli.’’
“ÇİĞ SÜT TARİFESİNDE YAĞ VE PROTEİN ORANLARI PİYASAYA UYGUN OLMALI”
Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Gıda ve Tarımdan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Öz, Ulusal Süt Konseyi’nin (USK) piyasadaki çiğ inek sütü alımlarında ürün kalitesine göre A, B, C şeklinde sınıflandırılmış yeni fiyat uygulamasını değerlendirdi.
3 farklı kategorideki yeni fiyat uygulamasını süt sektörünün gelişimi açısından olumlu bulduklarını belirten Öz, ayrıca yeni uygulamanın doğru kurulduğunda piyasadaki arz-talep durumunu daha da dengeleyeceğini ve sektördeki haksız rekabet soruna da çözüm getireceğini bildirdi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Ancak yeni uygulamada Ulusal Süt Konseyi ve Gıda Komitesinin belirlemiş olduğu sınıflara göre yağ ve protein oranlarına yönelik ilan edilen fiyat ve fiyat aralıklarının piyasadaki süt fiyatları ile çeliştiğini vurgulayan Öz, doğru altyapı kurulmadan yapılacak yeni uygulamanın piyasadaki arz ve talep dengesini bozabileceği uyarısını yaptı.
Öz, “Sorunlar çözülmeden mevcut fiyat tarifeleriyle uygulama başlarsa özellikle paketli sütlerde yüksek kalite kayıpları ile karşılaşabiliriz” görüşünü dile getirdi.
