KHK'lı polis M.D.'nin 15 yaşındaki R.D.'nin yüzü köpek saldırısı nedeniyle parçalandı. Ameliyat için yardım isteyen anne R.D. "Yüzüne 100'den fazla dikiş atıldı. Her gün, her dakika babasını sayıkladı ama kızının zor gününde 1 kere görmesine bile izin vermediler." dedi.
Çorum Sungurlu T Tipi Cezaevinde tutuklu olan KHK’lı polis M.D.’nin 15 yaşındaki R.D.’nin yüzünün bir kısmı ve ağzı, Sivas kangal köpeğinin saldırısı sonucu parçalandı.
Yüzünün sağ tarafını ve dudağını hissetmeyen ve iki yıldır tadevi gören R. D.’nin ameliyat olabilmesi annesi A.D. ve arkadaşları yardım kampanyası başlattı.
Olay 9 Temmuz 2022’de Ankara Bağlum’da Kurban Bayramı’nın 1. günü yaşandı. Kuzenleriyle dayısının bahçesine giden anne A.D, eve dönecekleri sırada bir çığlık sesi duydu.
Kızının kanlar içinde kendine doğru geldiğini görür görmez bayıldığını söyleyen A.D. olayı şöyle anlattı:
“Birden bir çığlık duyduk. Aklıma direk köpek geldi, eyvah dedim. Oğlum ağlayarak üstüme geldi. Baktım, bir şey yoktu. Kızımın üstüme doğru kanlar içinde geldiğini gördüm. O anda çığlık attığımı ve yere yığıldığımı hatırlıyorum. Bayılmışım. Köpeğin ısırma sebebi çiğ etmiş. Yengem kova kova et vermiş köpeğe. Çiğ et köpeği saldırganlaştırıyormuş. Köpeği olanlar bunu bilmeli dedi doktor.”
Hacettepe Üniversitesinde ameliyat edilen R.D.’nin yüzünün sağ tarafındaki sinirlerle üst dudağı ile diş etinin birleşimi koptu. Sağ burnunun içi yırtıldı. Ağzının içi de parçalandı. Yüzüne 100’den fazla dikiş atıldı.
Çok zor günler geçirdiklerini gözyaşlarıyla anlatan anne A. D. kızının tedavisinin tamamlanabilmesi için mecburen kampanya başlattıklarını duyurdu.
A.D. şunları söyledi:
YÜZÜNE 100’DEN FAZLA DİKİŞ ATILDI
6 yıl 3 ay hapis cezası verilen KHK’lı polis M. D. kızı R. D ile bir görüş gününde…
Direkt bayıltıp zorlu bir ameliyat yapıldı. Kızımın yüzünün sağ tarafındaki tüm sinirler kopmuş. Üst dudağının ve diş etinin birleşimi kopmuş. Sol tarafta ağzının yanı dikişli, sağ burnunun içi yırtılmış. Ameliyat bittiğinde ben sadece yüzü zannederken ağız içi gitmiş. Doktora kaç dikiş var dediğimde ‘Bilmiyorum 60’tan sonra saymadım. Belki 100, belki daha fazla’ dedi.
“AĞIR ENFEKSİYON RİSKİ ATLATTI”
Sonra kızım ağır enfeksiyon riski atlattı. Çünkü köpek salyasındaki bir bakterinin insan kanına geçmesi çok tehlikeliymiş. ‘Eğer ateşi yükselirse tüm dikişleri açacağım. Oradaki enfeksiyonu kazımam lazım. Bu süreç çok zor. Ölüm riski var.’ dedi doktor.
“YEMEK YİYEMEDİ, MASKESİZ DIŞARI ÇIKAMADI”
Hemen psikiyatri tedavisine başladık. Bu süreç de çok zordu. Kızım hiçbir şey yiyemedi, 1 hafta serumla beslediler. Sonra sadece elma suyu ve soğuk çay için izin verdiler. 3 ay boyunca elma suyu, soğuk çay ve tanesiz çorba ile besledik. Bu arada kızımın uykuları tamamen gitti. Maskesiz dışarı çıkamadı.
“İÇİM KAN AĞLAYARAK GÖRÜŞE GİTTİM”
Bir de babamıza nasıl söyleyecektik. Bayramın ikinci günü açık görüş vardı. Bunu benim söylemem lazım ama nasıl? Görüşe gittik. Eşim sanki biliyor gibi bize sarılmadan ‘Kızım nerde’ dedi. İçim kan ağlasa da yüzüme saçma bir tebessümle hafif yaralanma gibi anlattım ama o anladı. O ağladı, ben ağladım. Sen dua et, kızımızın çok ihtiyacı var dedim. O günler benim için tam bir kabustu.
“BABASINA BİR KERE BİLE İZİN VERMEDİLER”
Bir annenin en çaresiz, en acı şeyi evladıyla olan imtihanıymış. Eşimin acısını, hasretini unutturdu kızım yaşadıkları. Bir de kızım babasının yanında olmasını çok istedi. Her gün, her saat, her dakika babasını sayıkladı ama izin vermediler. Kızının zor gününde 1 kere görmesine bile izin vermediler.”
