7 yaşındaki kanser hastası Yusuf Kerim bu ülkede yaşayan her anne ve çocuk için büyük bir miras bırakarak göçüp gitti bu dünyadan.. Peki annesine ne olacak? Acı gerçek şu ki, belki Yusuf Kerim'in 40'ı bile çıkmadan anne Gülten Sayın'ı tutuklayıp yeniden hapse atacaklar, hem de AİHM kararına rağmen.
Ölümcül bir kemik kanseri türü olan Ewing Sarkom hastalığına daha 6 yaşındayken yakalanan Yusuf Kerim Sayın dün hayatını kaybetti. O sadece 7 yaşındaydı. Ama Yusuf Kerim bu ülkede yaşayan her anne ve çocuk için büyük bir miras bırakarak göçüp gitti bu dünyadan…
Türkiye’deki hiçbir parti, sivil toplum kuruluşu, hatta evladı olan hemen hiç kimse belki şimdi farkında değil Yusuf Kerim’in bıraktığı mirasın. Ama bir gün onların da işine yarayacak. Annesi tutuklu her çocuk o miras nedeniyle annesine kavuşacak, hükümlü her anne bu miras nedeniyle hasta çocuğunun yanı başında olacak.
Yusuf Kerim’in adı artık, TBMM’den 8 Mart 2023’te geçen, 5 Nisan 2023’te de Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, annesi tutuklu hasta çocukların yasal haklarını düzenleyen 5275 Sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nda yaşayacak. Hafızalara “Yusuf Kerim maddesi” olarak kazınan yasayla…
“HAYAT NE KADAR ZORMUŞ BABA”
Yasaya göre çocuğu hasta ve 10 yıldan az cezası bulunan hükümlü annelerin infazı bir yıla kadar ertelenebiliyor. Erteleme süresi her defasında altı ayı geçmemek üzere en çok dört kez uzatılabiliyor. Yasa bu haliyle çok eksik olsa da, mesela tutuklu babaları, 18 yaşından büyük hasta çocuğu olan anneleri kapsamasa ve yürürlüğe girdiğinden beri doğru dürüst uygulanmasa da birçok insana umut oldu.
Yusuf Kerim, hasta çocukların bu en temel ve insani hakkını o küçücük bedeniyle, hiç vazgeçmeden, cesurca mücadele ederek kazandı. Hiç kolay olmadı o süreç… 17 kiloya kadar düştü. “Anne” demekten, “Annemi istiyorum” diye ağlamaktan o kadar yorulmuştu ki, bir gün tedavi gördüğü Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde babasına “Hayat ne kadar zormuş baba” demişti.
ANNESİ MEMUR BİR AİLENİN KIZI
Gülten Sayın tutuklanmadan önce, Çapa Tıp Fakültesi’nde devam eden tedavisi sürecinde oğlunun yanındayken…
Ya ölümcül bir hastalığın pençesinde kıvranan Yusuf Kerim’in annesi ve babası? Kimdi bu insanlar? Kamuoyunda nasıl bu kadar etki uyandırdılar, uyanmayan vicdanları dahi uyandırabildiler?
Anne Gülten Sayın, Vanlı. Babasının memur olması sebebiyle Türkiye’nin farklı illerinde yaşadı. Babası en son Bilecik’te görev yaparken 2008 yılında Adıyaman Üniversitesi Tekstil Meslek Yüksekokulu’nu kazandı ve ailesinin yanından ayrıldı.
Gülten Sayın, mahkemede öğrencilik ve iş hayatına dair verdiği bilgilere göre Adıyaman’da önce bir arkadaşıyla ev tuttu, sonra onunla anlaşamayıp evden ayrıldı ve 2010’da okulu bitirene kadar devlet yurdunda kaldı. Öğrenciyken etüt merkezlerinde çalışarak harçlığını çıkardı. Mezun olduktan sonra 4 yıl boyunca Adıyaman’daki Fırat Kız Yurdu’nun müdürlüğünü yaptı.
17-25 Aralık sürecinden sonra yurttaki görevinden ayrılan Gülten Sayın, Bilecik’te yaşayan ailesinin yanına döndü. İşsiz kaldığı için tekrar iş aramaya başladı. Osmaniye Kadirli’deki Emine Lütfi Kadıoğlu yurdunun internette verdiği iş ilanını görünce başvurdu ve 2014 sonlarına doğru burada işe başladı. 8 ay Kadirli’de görev yapan Gülten Sayın, 2015’te Süleyman Sayın ile evlenince işinden ayrıldı.
YUSUF KERİM 15 TEMMUZ’DAN SONRA DÜNYAYA GELDİ
Kanser teşhisinin konulduğu ilk günlerde Yusuf Kerim…
Gülten Sayın’ın ilk çocuğu Yusuf Kerim 1 Aralık 2016’da dünyaya geldi. Sayın ailesinin Sakarya’da kendi hallerinde mütevazi bir yaşamları vardı. Süleyman Sayın, tarım ve arazi ürünlerinin yedek parçalarını satarak ailesinin geçimini sağlıyordu. Gülten Sayın ev hanımıydı. Ancak 15 Temmuz 2016’dan sonra Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile başlatılan hukuksuz süreçten Sayın ailesi de nasibini aldı.
Hakkında “terör örgütü üyesi olduğu” iddiasıyla soruşturma başlatılan Gülten Sayın 14 Şubat 2017’de gözaltına alındı. Bir gün gözaltında kalan Sayın neyse ki o günlerde tutuklanıp daha iki aylık olan oğlundan ayrılmadı. Tutuksuz yargılanan Sayın hakkındaki iddialar tanıdıktı; Bank Asya’da hesabının bulunması, 2015’te evlenmesinin ardından düğünde takılan takı ve paraları Bank Asya’daki hesabına yatırması, 2015’e kadar kapatılan bir yurtta yönetici olarak çalışması ve ByLock kullanması…
Savcı iddianamede şöyle yazmıştı: “Sanık Gülten Sayın’ın Kadirli Özel Emine Lütfü Kadıoğlu Kız Öğrenci Yurdunda müdürlük yaptığı, Bylock kullanıcısı olduğu, Bank Asya hesabına 19 Şubat 2014 tarihinde 1.034 TL, ardından 9 Haziran 2015’te 15 bin 947-TL para yatırdığı, 667 Sayılı KHK ile kapatılan Adıyaman Feyza Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile Adıyaman Sema Eğitim ve Kültür Dayanışma Derneği üyesi olduğu için tutuklanmasına karar verilmesi kamu adına esas hakkında talep ve mütalaa olunur.”
“DERNEK ÜYESİ OLDUĞUMU EMNİYETTE ÖĞRENDİM”
Gülten Sayın 14 Şubat 2017’de savcılıkta verdiği ifadesinde ise kendini “Ben Osmaniye ili Kadirli ilçesinde faaliyet gösteren ve kapatılan Emine Lütfi Kadıoğlu Kız Öğrenci Yurdunda yaklaşık 8 ay çalıştım. Ondan önce de Adıyaman ilinde bulunan bir kız öğrenci yurdunda yaklaşık 4 yıl çalıştım. Herhangi bir şekilde talimatla Bank Asya’da hesap açmadım ve para yatırmadım, yukarıda belirttiğim gerekçe ile bu hesabı açtım ve para yatırdım. Benim terör örgütüne üyeliğim yoktur. 2015 yılı içerisinde de yurttaki görevimden istifa ettim. Eşimle evlendim, eşim işsiz olduğu için babamın ikamet ettiği yer olan Bilecik iline geldik. İki buçuk aylık bir çocuğum bulunmaktadır, bu sebeple serbest bırakılmayı talep ediyorum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, savunmam bundan ibarettir.” diye savundu.
Gülten Sayın, yargılamalar devam ederken 2015’in başlarında yönetici olarak çalıştığı yurttaki işinden ayrıldığını ve 15 Temmuz 2016’ya kadar hiçbir yerde çalışmadığını söylese de mahkeme hiçbirini dikkate almadı ve Bilecik Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 30 Mart 2018’de 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Çünkü bir kere “terörist” olarak damgalanmıştı.
EŞİNE DE 3 YIL CEZA VERİLDİ
Süleyman Sayın da yine aynı davalar kapsamında yargılanmış, ona da kapatılan bir yurtta çalıştığı için 3 yıl ceza verilmişti. İkisinin de dosyası Yargıtay sürecinde idi. Eğer cezaları onanırsa hapse gireceklerdi. Ellerinden gelen bir şey yoktu, kaderlerine razı olmuş hapse girecekleri günü bekliyorlardı ki, hayatları birdenbire Yusuf Kerim’in geceleri başlayan karın ağrılarıyla değişti ve biricik oğullarına, ilk göz ağrılarına 24 Ekim 2022’de tehlikeli ve ölümcül bir kemik kanseri türü olan Ewing Sarkom teşhisi konuldu.
Anne-babanın o anda dünyası başına yıkıldı. Gülten Sayın, “Tamam biz bir şekilde başımıza gelene dayanır, sabrederiz ama bizi tutuklarlarsa oğluma ne olacak?” diyordu hep, kaç ay bu endişeyle yaşadı. Tedavi için sürekli Sakarya ve İstanbul arasında gidip geldiler. Ancak Yusuf Kerim’in gözünde, kafasında şişkinlik oluşmaya, ayakları, boynu kilitlenmeye başlayınca mecburen oğullarını Çapa Tıp Fakültesi’ne yatırmak zorunda kaldılar. Kamuoyu Yusuf Kerim’i işte tam bugünlerde tanıdı.
Gülten Sayın’ın korktuğu başına geldi, 15 Aralık 2022’de cezası onandı. Kararı öğrenir öğrenmez Sakarya’ya dönen Gülten Sayın, ertesi gün evine gelen jandarmalarla birlikte Sakarya Ferizli Cezaevine teslim oldu.
Hapse girdikten sonra Gülten Sayın’ın infazının ertelenmesi için Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan başvuruda “Müvekkil hakkında verilen cezanın şu anda infazı durumunda hasta çocuğu için telafisi imkansız sonuçlar doğacak ve tedavisi geri dönülemez şekilde bozulacaktır. Müvekkilin çocuğunun hasta ve bakıma muhtaç durumda kalmaması için hakkında verilen cezanın infazının, çocuğun tedavisinin bitiminden sonraya bırakılması için tarafınıza başvurma zorunluluğu doğmuştur.” denildi ancak dilekçe dikkate alınmadı.
Derdini kimseye anlatamayan Süleyman Sayın mecburen Yeşil Sol Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na ulaşarak seslerini duyurmasını ve yardımcı olmasını istedi çünkü doktorlar her gece “Anne” diye sayıklamaya başlayan Yusuf Kerim’in yaşama ihtimalinin yüzde 20 olduğunu söylemişti.
GERGERLİOĞLU TBMM’DEKİ SESİ OLDU
Gergerlioğlu’nun sosyal medya hesabından duyurduğu, ilk olarak Kronos‘un haberleştirdiği Yusuf Kerim’in durumu kamuoyu vicdanında yer buldu ve büyük ses getirdi. Yusuf’un bir an önce annesine kavuşması için sanatçılardan siyasetçilere, gazetecilerden yazarlara kadar herkes Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunarak Gülten Sayın’ın infazının ertelenmesini ve bu vicdansızlığının bir an önce durdurulmasını istedi.
Yusuf Kerim’i hiç yalnız bırakmayan başta Gergerlioğlu olmak üzere, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Saadet Partisi Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanı İsa Mesih Şahin, Natali Avazyan ve KHK Platformları Yusuf Kerim’i bizzat hastanede ziyaret ederek hükümet yetkililerine çağrıda bulundu. Ancak başta o dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ olmak üzere bu durum aylarca kimsenin umurunda olmadı. Anayasa Mahkemesi’ne yapılan tedbir başvurundan bir sonuç çıkmadı.
Yusuf Kerim için güzel haber!
Yasa şu an TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi!
Bundan sonraki süreçte yasa Genel Kurulda kabul edilip Resmi Gazetede yayınlanınca inşallah Yusuf Kerim ve diğer ağlayan çocuklar kısa sürede annelerine kavuşacak.
Sevincimizi paylaşalım istedik! pic.twitter.com/JMv422rRjo
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) March 16, 2023
Gülten Sayın, sadece bir-iki kez Sakarya’dan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevine getirildi ve oğlunu birkaç saat görmesine izin verildikten sonra tekrar hapse götürüldü. Bu ayrılışlar Yusuf Kerim’i daha çok etkiledi. Babası oğluna annesinin hasta olduğunu, başka bir hastanede kaldığı için gelemediğini söyledi. Yusuf Kerim babasına o kocaman yüreğiyle nasıl cevap verdi biliyor musunuz? “Baba burada bana sen bakıyorsun, anneme orada kim bakıyor?”
SOSYAL MEDYADA ETİKETLER AÇILDI: YUSUF KERİM İÇİN TEK YÜREK
Gülten Sayın cezaevinden izinle geldiği oğlunu ziyaretten kareler…
Oğlunun sorusuna cevap verememenin çaresizliğini yaşayan, hangi kapıyı çalsa yüzüne kapanan Süleyman Sayın da sosyal medya hesabı açarak doğrudan oğlunun durumunu anlatmak zorunda kaldı. “Yusuf Kerim 8. kemoterapisine annesi yanında olmadan almaya başladı. Umarım işlemler bir an önce biter de annesini bırakırlar. Dualarını eksik etmeyenlerden Allah razı olsun.” diye paylaşımlar yaptı. Sosyal medyada “YusufKerimİçin Tek Yürek, YusufKerim AnnesiniBekliyor, Adaleteİhanet, YusufAnnesiyle İyileşsin” şeklinde birçok kez etiketler açıldı. Change.org’da açılan “Yusuf Kerim annesine kavuşsun” imza kampanyasını yaklaşık 100 bin kişi imzaladı.
“BANA VE OĞLUMA YAPILAN BU MUAMELENİN HUKUKTA YERİ YOKTUR”
Anne Gülten Sayın da hapiste boş durmadı, milletvekillerine mektuplar yazarak sesini duyurmaya çalıştı. Gergerlioğlu’na gönderdiği mektubunda “17 kiloya düşen 4. evre kanser hastası olan yavrum küçük bedeniyle hastalığa karşı bensiz mücadele ediyor. Bana ve Yusuf’uma yapılan bu muamelenin ne vicdanda ne hukukta yeri yoktur.” diyordu.
Gergerlioğlu‘nun çabalarıyla Meclis’e getirilen yasa tasarısı, kamuoyunda oluşan baskı nedeniyle, Gülten Sayın tutuklandıktan 4 ay sonra TBMM Adalet Komisyonu’nda 16 Mart 2023’de kabul edildi. Sayın, karar Resmi Gazete’de yayınlandıktan 13 gün sonra 18 Nisan 2023’te tahliye edildi. Yusuf’un ve annesinin hastanede kavuşma anı görülmeye değerdi… KHK’lılarla ilgili samimiyeti inandırıcı bulunmayan CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gülten Sayın tahliye olunca aileyi arayarak tebrik etti.
Gülten Sayın’ın tahliye olduğu gün, 18 Nisan 2023.
Gülten Sayın, “Sesimize ses oldunuz. Allah razı olsun. Sizler ve sizin gibi dostlar olmasaydı ben çocuğumun yanında olamaz ve son anlarını göremezdim” dese de ana-oğul beş ay birlikte vakit geçirebildiler.
Yusuf Kerim son yolculuğuna uğurlandı
Yusuf Kerim hayatını kaybetti: Annesi tutuklu çocuk hastaların sembolüydü
‘Yusuf Kerim maddesi’ keyfi olarak uygulanmıyor: Hasta çocuklar daha ne kadar bekleyecek?
AİHM KARARINA RAĞMEN ACI GERÇEK
Yusuf Kerim’in cenazesi bugün öğle vaktinde Sakarya Yenicamii’nde kılınacak namazdan sonra Emirdağ 2 Mezarlığına defnedilecek. Peki bundan sonra annesine ne olacak? Acı gerçek şu ki, belki Yusuf Kerim’in kırkı bile çıkmadan Gülten Sayın’ı tutuklayıp yeniden hapse atacaklar, hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ne ByLock kullanmanın, ne Bank Asya’ya para yatırmanın, ne derneğe üye olmanın suç olmadığını, yani hukukun en temel kurallarından biri olan kanunsuz suç olmayacağını daha geçen hafta (26 Eylül 2023) açıklamasına rağmen…
