Türkiye'deki şans oyunlarının, dünyada kazanma olasılığı en düşük oyunlar olduğunu belirten CHP Milletvekili Yavuzyılmaz, "Daha önce yapılan çekilişlerde AKP talih kuşunun tüylerini yoluyordu, şu anda Sisal Şans'la birlikte vatandaşın kendisini yoluyorlar" dedi.
Milli Piyango’nun değişen yapısını anlatan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, mevcut haliyle Türkiye’deki şans oyunlarının, dünyada kazanma olasılığı en düşük oyunlar olduğuna işaret etti. Yavuzyılmaz, “Daha önce yapılan çekilişlerde AKP talih kuşunun tüylerini yoluyordu, şu anda Sisal Şans’la birlikte vatandaşın kendisini yoluyorlar” dedi.
MİLLİ PİYANGONUN DEĞİŞEN YAPISI
Artı TV’de Gazeteci Nazım Alpman’ın sunduğu “Gün Başlıyor” programına konuk olan Yavuzyılmaz, “Daha önce zaten Milli Piyango ile ilgili soru işaretleri ve eleştiriler vardı. Ancak Milli Piyango İdaresi, Türkiye Varlık Fonu üzerinden 1 Ağustos 2020’de Sisal Şans’a devredildi. Bunun yüzde 51’i Demirören grubuna, yüzde 49’u Sisal SPA adındaki İtalyan bir firmaya ait.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bu devirden sonra oyunların kurguları değiştirildi. Çünkü bu grup ihaleyi alırken bir hasılat garantisi verdi, o hasılatın üzerinden de komisyon alıyor. Dolayısıyla tamamen kârlılığa hedeflenmiş durumda” diyerek, Milli Piyango’nun değişen yapısına dikkat çektikten sonra, bu değişimin ayrıntılarını şöyle anlattı:
‘KAZANANLARDAN YÜZDE 20 KESİNTİ YAPILACAK’
“Yılbaşı büyük ikramiyesi 100 milyon lira olarak açıklandı. Çeşitli reklamlarda da görüyoruz, kazanan vatandaşın cebine 100 milyon lira gireceği açıklandı. Bu büyük bir yalan! Neden büyük bir yalan? Çünkü devir işleminden sonra Milli Piyango’nun şans oyunlarını kazanan vatandaşlar için yüzde 20 ilave vergi geldi.
Bunun adı İntikal ve Veraset Vergisi. Ben buna aynı zamanda Türkiye Varlık Fonu Başkanı da olan Recep Tayyip Erdoğan Vergisi diyorum. Artık, 7 bin 60 liranın üzerinde ikramiye kazanan tüm vatandaşlardan yüzde 20 kesinti yapılacak. Daha önce Milli Piyango İdaresi bu vergiden muaftı. Devlet olarak bu çekilişleri yaptığı için böyle bir cazibesi vardı.”