Yeneroğlu’ndan 86 yaşındaki Türk’ün tutuklanması yorumu: Düşman ceza hukukunun tipik örneği

İnfaz erteleme talebi reddedilerek tutuklanan ve hemen ardından hastaneye kaldırılan 86 yaşındaki yatalak hasta Mustafa Said Türk'le ilgili açıklama yapan DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu, "Maalesef bu dosya da son yıllarda kurumsallaşan düşman ceza hukuku uygulamasının tipik bir örneğidir" dedi.

KRONOS 05 Ağustos 2023 GÜNDEM

Mustafa Said Türk, Manisa'daki evinden 112 Sağlık ekipleri tarafından ambulansla alınarak cezaevine götürülmüştü.

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Manisa’da Gülen cemaatine yönelik davalar kapsamında verilen 10 yıl hapis cezası Yargıtay’da onanan 86 yaşındaki yatalak hasta Mustafa Said Türk infaz erteleme başvurusunun reddedilerek tutuklanmasına ilişkin dikkat çekici bir açıklama yaptı. Türk’ün dosyasını incelediğini kaydeden Yeneroğlu, “Pek çok hastalığına ve ölüm tehlikesine rağmen cezaevine alınması ağır bir insan hakları ihlalidir” ifadelerini kullandı.

Sosyal medya platformu X’te konuya ilişkin uzun bir açıklama yapan Yeneroğlu, “Mustafa Said Türk hakkında verilen cezaya ilişkin mahkeme kararlarını inceledim. Maalesef bu dosya da son yıllarda kurumsallaşan düşman ceza hukuku uygulamasının tipik bir örneğidir” diye yazdı.

Yeneroğlu’nun açıklaması şöyle:

‘KURUMSALLAŞAN DÜŞMAN CEZA HUKUKU UYGULAMASININ TİPİK ÖRNEĞİ’

Suç oluşturmayan eylemleri nedeniyle silahlı örgüte üye olma suçundan 10 yıl hapis cezası alan 86 yaşındaki Mustafa Said Türk’ün pek çok hastalığına ve ölüm tehlikesine rağmen cezaevine alınması ağır bir insan hakları ihlalidir. Ceza infaz hukukunun ilkelerine de aykırı olan ve cezanın önleme amaçlarını gerçekleştirmeyecek bu hukuksuzluklara artık son verilmeli ve Mustafa Said Türk derhal tahliye edilmelidir. Mustafa Said Türk hakkında verilen cezaya ilişkin mahkeme kararlarını inceledim. Maalesef bu dosya da son yıllarda kurumsallaşan düşman ceza hukuku uygulamasının tipik bir örneğidir:

– Söz konusu mahkeme kararlarında Türk Ceza Yasası ve Terörle Mücadele Yasası kapsamında suç oluşturabilecek tek bir eylem yoktur. Buna rağmen kendisine 10 yıl hapis cezası verilmesinin tek gerekçesi, Sn. Türk’ün geçmişi ve geçmişte dahil olduğu yapıdaki herkesin suçlu/suçsuz ayrımı yapılmaksızın cezalandırılmasıdır. Oysa hukuk devletinin gereği, suç örgütleriyle kararlı biçimde mücadele edilmesi ve suç işleyen bireylerin suçlarına göre cezalandırılması ancak suçu ispat edilmemiş kişilerin de masumiyet ilkesi gereğince korunmasıdır.


 

‘BU EYLEMLERİN HİÇBİRİ SUÇ DEĞİL’ 

-Mustafa Said Türk’e izafe edilen eylemlere ve ceza almasına neden olan hususlara bakıldığında; 2014 yılında katıldığı bir televizyon programındaki röportajı, 2014-15 yıllarında Bank Asya’daki hesabına torununun eğitimi için gönderilen paralar, haklarında başka dosyalardan soruşturma yürütülen birisi kendi oğlu ve diğer kişilerle telefon görüşmeleri, 1966’dan beri Fethullah Gülen’i tanıdığı, 2002 yılında ABD’ye ziyarete gittiği, Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisi abonesi olması, sohbet ve himmet gibi hususlardan oluştuğu görülmektedir.

-Mustafa Said Türk’e izafe edilen yukarıda sayılan hususların hiç birisi eylem tarihleri itibarıyla suç teşkil etmemektedir ve dolayısıyla ceza hukukunun da konusu değildir. Yargı, bu eylemlerin hangi birisinin terör örgütü üyeliğinin maddi unsurunu oluşturduğunu ortaya koymamıştır. Ayrıca bu eylemlerin suç işleme maksadı ile, yani terör örgütü vasfı bilinci içinde terör örgütüne hizmet kastıyla gerçekleştirildiğine dair bir saptama yapılmamıştır. Dolayısıyla suçun manevi unsuruna dair de herhangi bir tespit yoktur. Bu eylemlerin, terör suçu olarak kabul edilmesinin nedeni ülkemizin rasyonel hukuk zemininden çıkmış olmasıdır. Zaten o tarihlerde bu eylemler suç teşkil ediyor olsaydı bugün sayısız üst düzey siyasi terör örgütü yöneticiliğinden veya üyeliğinden hüküm giymiş olarak cezaevinde yatıyor olması gerekirdi.

‘DERHAL TAHLİYE EDİLMESİ ADALETİN VE İNSANLIĞIN GEREĞİDİR’ 

-Son olarak Mustafa Said Türk 86 yaşında, ağır hasta ve yatağa bağımlıdır. Manisa Devlet Hastanesinde yoğun bakıma alınmış, yapılan müdahaleler sonucu da yoğun bakım ünitesinde mikrop kapmış, ileri derece zatürre hastası olduğu için solunum zorluğu çekmekte ve şeker hastalığı ile beraber durumu iyice ağırlaşmıştır. Cezaevine alınmadan önce de kendisi ağır hasta olup yatağa bağımlı, ayakta durma, yürüme yönüyle ağır özürlü, görme sisteminde kooperasyon bozukluğu, yardım ile ayağa kalkabilip ancak birkaç adım atabilen, 1 yıl süreli gastrektomi operasyonu geçiren ve yüzde 94 oranında ağır özürlü olup, kendi ihtiyaçlarını kendisi karşılayamayan bir kişidir. Derhal tahliye edilmesi adaletin ve insanlığın gereğidir.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram