Gazeteci Yavuz Baydar, Türkiye, İsveç ve Finlandiya üçgeninde NATO krizinin çatallandığına dikkat çeken bir değerlendirme yaptı. NATO içerisinde Erdoğan'ın taleplerinin bitmeyeceği yönünde itirazlar gelmeye başladığına dikkat çeken Baydar, "Macaristan’ın da onayının ardından Ankara iyice yalnız kalacak" dedi.
NATO’ya üyelik başvurusu yapan İsveç ve Finlandiya’ya yönelik veto çıkışında bulunan ve ardından bazı şartlar öne süren Türkiye ile ilgili NATO içerisinde yeni bir tartışmanın başladığı ifade edildi.
Gazeteci Yavuz Baydar, Türkiye, İsveç ve Finlandiya üçgeninde NATO krizinin çatallandığına dikkat çeken bir değerlendirme yaptı.
Baydar, sosyal medya hesabından NATO içerisinde Erdoğan’ın taleplerinin bitmeyeceği yönünde itirazlar gelmeye başladığına dikkat çekti ve “Macaristan’ın da Aralık’ta onayı ardından Ankara iyice yalnız kalacak ve ‘koz’ elinde patlayabilir” dedi.
Kısacası, hava değişiyor. Oyun deşifre edilmiş durumda.
NATO Gen Sek Stoltenberg de aynı programda “iki ülke yükümlülükleri yerine getirdi” diye tekrarladı.
Macaristan’ın da Aralık’ta onayı ardından Ankara iyice yalnız kalacak, ve “koz” elinde patlayabilir.“Değerli yalnızlık”.
— YavuzBaydar (@yavuzbaydar4) November 22, 2022
Baydar’ın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı değerlendirmeler şöyle:
“Kürtlerin karakışa rağmen İsveç kentlerinde meydanlara çıkması ve protestoları ardından İsveç Ankara b.elçisinin Dışişleri’ne çağrılması ile, TR İsveç Finlandiya üçgeninde NATO krizi çatallanıyor.
Öte yandan, NATO içinde, Ankara’nın “veto kilidi” de tartışmaya açıldı.
İsveç TV’sine bir mülakat veren NATO Strateji Bölümü eski şefi ve eski genel sekreteri (“ağır sıklet” isim olan) Dr Stefanie Babst, bu “kilitlenmeye” boyun eğilmemesi gerektiğini, “Erdoğan’ın taleplerin bitmeyeceğini” söyledi.
Şunları söyledi Babst (aynen aktarıyorum):
“28 NATO üyesi ülke İsveç ve Finlandiya’nın üueliğini onayladı mı? Evet. Yapılması gereken, bu 28 ülkenin Macaristan ve TR’yi beklemeden ‘biz NATO tüzüğünün 5’inci maddesine uymayı taahhüt ediyoruz” açıklaması yapmasıdır. Çünkü mesele, günün sonunda, 5’nci madde.. ”
“Diplomatik çabalarla bu mümkün. Elbette Erdoğan’ın rızası için yalvarılabilir, beklenebilir. Ama şu açık ki, Erdoğan süreci rehin almış durumda. Oyunu sert oynayana karşı aynı sertlikte oynamak zorundasınız. Bakın, hayal aleminde yaşamıyoruz. Avrupa’da acımasız bir savaş var..”
‘ANKARA’NIN YAKLAŞIMI BİR YANILSAMADAN İBARET’
“28 ülkenin takınacağı ortak tavır, hem Erdoğan’a hem de Orban’a karşı açık bir mesaj olacaktır.”
Babst’ın sözlerinden çıkan sonuç:
a) İsveç’te bu sözler dikkate alınacak ağırlıkta.
b) Ankara’nın, “onaylamazsak, NATO’yu felç ederiz” yaklaşımı bir yanılsamadan ibaret.
c) ABD ve Britanya zaten İsveç ve Finlandiya’yla ikili güvenlik anlaşması imzalamış durumda. 28 ülkenin onayı ile iki ülke zaten fiilen NATO üyesi. Bir “saldırgan eylem” olduğunda NATO bu iki ülke lehine 5’nci maddeyi uygulamayacak diye düşünüyorsa Ankara, yanılıyor.
Kısacası, hava değişiyor. Oyun deşifre edilmiş durumda.
NATO Gen Sek Stoltenberg de aynı programda “iki ülke yükümlülükleri yerine getirdi” diye tekrarladı. Macaristan’ın da Aralık’ta onayı ardından Ankara iyice yalnız kalacak, ve “koz” elinde patlayabilir.”
“Değerli yalnızlık”.
