Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi üyesi Ali Doğan, 104 emekli amiralin yayımladığı Montrö bildirisine dair hükûmete yakın çizgide yayın yapan A Haber televizyonun yayınına katılarak görüş bildirdi. Bir Yargıtay üyesinin henüz başlamış bir soruşturma hakkında görüş beyan etmesi şaşkınlığa yol açtı.
Yargıtay 9’uncu Ceza Daire üyesi Ali Doğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma başlattığı, 104 emekli amiralin imzaladığı bildiri için, “Namaz kılan bir amirali bahane ederek darbe imalı bildiri yayımlayan emeklilerin bu anayasal düzene karşı darbe imalı bildirimlerini Yargıtay üyesi olarak lanetliyorum ve kınıyorum.” ifadelerini kullanmıştı.
Ali Doğan dün A Haber televizyonunun yayına katılarak, henüz başlamış soruşturmaya dair görüş bildirdi, bildiricileri kınadı, bildirinin “darbe iması” olduğunu savundu.
Doğan, şöyle konuştu: “15 Temmuz hain darbesine yönelik ilk soruşturmayı başlatan zamanın cumhuriyet başsavcısı ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) TIRları olayındaki ilk karşı soruşturmayı başlatan cumhuriyet başsavcısı olarak, halen Yargıtay üyesiyim, şunu belirtmek istiyorum. Namaz kılan bir amirali bahane ederek darbe imalı bildiri yayımlayan emeklilerin bu anayasal düzene karşı darbe imalı bildirimlerini Yargıtay üyesi olarak lanetliyorum ve kınıyorum.”
“YARGITAY ÜYESİ OLARAK BUNU İLAN ETMEK İSTİYORUM”
Doğan şunları kaydetti: “Türk hukuk sistemine ve anayasal düzene yönelecek suçlara karşı bir Yargıtay üyesi olarak Türk hukuk sisteminin ve demokrasinin yanında olduğumu açıkça belirtiyorum ve tüm kamuoyuna bir Yargıtay üyesi olarak bunu ilan etmek istiyorum. Yargıtayımız, hukukun Türkiye’deki en yüksek temsil makamıdır. Bu sebeple ben de bir Yargıtay üyesi olarak hukuk sistemine yönelen ve darbe imasını içeren bildiriye karşı, hukuk sistemimizin ve demokrasimizin yanında olduğumu açık seçik belirtiyorum. Hukuk kurumlarımızın da buna tepki göstereceğine inanıyorum, saygılarımı sunuyorum.”
MİT Tırları Kumpası soruşturmasını yürüten ve 15 Temmuz kalkışmasında ilk gözaltı kararını veren başsavcılardan Yargıtay Üyesi Ali Doğan bildiriyi #AHaber canlı yayınında değerlendirdi… pic.twitter.com/CKRQYOebQP
— A Haber (@Ahaber) April 4, 2021
PROF. DR. ÖZGENÇ: KABUL EDİLEMEZ
Yargıtay Üyesi Ali Doğan’ın henüz başlamış bir soruşturma hakkında bir televizyon kanalına katılarak görüşünü beyan etmesi hukukçular tarafından şaşkınlıkla karşılandı.
Ünlü ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, bir yüksek mahkeme üyesinin bu şekilde görüş beyan edemeyeceğini belirterek, “Kabul edilemez.” dedi. Özgenç, şahsi Twitter hesabında, “Bir Yüksek Mahkeme üyesinin ülkede cereyan eden bazı aktüel siyasi olaylarla ilgili olarak, televizyon programlarına çıkıp, görüş açıklaması, kabul edilemez!” ifadelerini kullandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
“HANGİ ÇELİŞKİYE DİKKAT ÇEKEYİM”
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu da Doğan’ı eleştirerek, “Görevde olan bir Yargıtay üyesi (!) herhalde iyi bir şey yapıyorum zannıyla A Haber’e (!) bağlanıp ciddi ciddi hukuk sisteminin (!) ve demokrasinin (!) yanında olduğunu belirtme gereği duymuş… Hangi çelişkiye dikkat çekeyim?” sorusunu yöneltti.
Görevde olan bir Yargıtay üyesi (!) herhalde iyi birşey yapıyorum zannıyla AHaber'e (!) bağlanıp ciddi ciddi hukuk sisteminin (!) ve demokrasinin (!) yanında olduğunu belirtme gereği duymuş…
Hangi çelişkiye dikkat çekeyim?!
— Mustafa Yeneroğlu (@myeneroglu) April 4, 2021
Avukat Figen Alpuga Çalışuku, “Bir Yargıtay üyesi ne zamandan beri siyasi bir konuda üstelik de soruşturma konusu bir dosya ile ilgili olarak, sosyal medyadan kanaat bildirir oldu? Ben de bu zihniyeti ve yargı tarafsızlığını yok eden bu ortamı kınıyorum…” ifadelerini kullandı.
Montrö bildirisine imza atan bazı emekli amirallerin gözaltına alınmasının akabinde Yargıtay’dan bir açıklama geldi. Yargıtay Başkanlığı açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti devletinin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu, bütün erklerin yetki ve güçlerini Anayasa ve yasalardan aldığı ifade edildi.
YARGITAY: MİLLETİN İRADESİNİ HEDEF ALAN HİÇBİR OLUŞUM KABUL EDİLEMEZ
Demokratik hukuk düzeninin korunmasının yargı kurumlarının en temel görevi olduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Anayasal ve yasal yetkiye dayanmayan ve milletin iradesini hedef alan hiçbir güç ve oluşum kabul edilemez. Geçmişte yaşanılanlar göstermiştir ki darbe, muhtıra ve vesayet hevesi olanlar, milletimizin engin feraseti ve eşsiz kahramanlığı ile bertaraf edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvenliğine, anayasal ve demokratik düzen ile bireysel hak ve özgürlüklere yönelik her türlü müdahaleye karşı yargı yetkisini Türk milleti adına bağımsız ve tarafsız şekilde kullanan yargı kurumları, yasalar çerçevesinde gereğini takdir ve ifa edecektir.”
