Yargının rehin aldığı iki siyasetçi... TİP milletvekili Can Atalay, AYM kararına rağmen cezaevinde tutuluyor. Kürt siyasetçi Gültan Kışanak da uzun tutukluluk süresi nedeniyle tahliye edilmesi gerekirken itirazlar kabul görmüyor.
Yargıya güvenin dipleri gördüğü Türkiye’de, AKP’ye yakın bir Başsavcı olan İsmail Uçar’ın Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) yazdığı ve adliyelerde rüşvet çarkının nasıl döndüğünü anlatan mektubu sistemin çürümüşlüğünü iyice gözler önüne serdi. Hakimlere verilen 500 bin TL’lik rüşvetlerle tahliye tarifeleri konuşulurken, muhalif siyasetçiler başta olmak üzere çok sayıda kişi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkmesi (AYM) kararlarına rağmen hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuluyor.
Türkiye’nin gündeminde ise şu an iki isim öne çıkıyor. Biri TİP’ten milletvekili seçilen Can Atalay…
Gezi davası tutuklusu Can Atalay, milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemesi üzerine Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, 25 Ekim’de yaptığı görüşmede Atalay’ın “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Karar 4’e karşı 9 oyla alındı. Karar, gün içinde ihlalin giderilmesi için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
MAHKEME TOPU YARGITAY’A ATTI
Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, altı gündür masasındaki dosya için bir türlü karar veremedi ve son olarak dün topu Yargıtay’a attı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay’a ilişkin verdiği hak ihlali kararını uygulamayarak, dosyayı üst yazıyla Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
CAN ATALAY: BU İRADENİN SAHİPLERİ KİM?
İhlalin Yargıtay kararından kaynaklandığını öne süren mahkeme, bu nedenle Atalay hakkındaki karar vermesi gereken mercinin Yargıtay olduğunu belirtti.
Bunun üzerine cezaevinde olan Can Atalay’dan karara ilişkin bir açıklama geldi. Atalay, açıklamasında “Hukuka bağlı olmayan Devlet hayalinin sahipleri kimlerdir?” diye sordu.
“İkili devlet anlayışını kabul etmiyoruz. Buna alışmayacağız” diyen Atalay, şunları söyledi:
“İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine neredeyse bir kılavuz açıklığında yazılan Anayasa Mahkemesi kararını, başka bir merciiye “gereği için” göndermesinin açık hukuka aykırılığının HSK tarafından soruşturulmasını talep ediyorum. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasına ilişkin bir “irade” var ise bu iradenin 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkanına ait olamayacağı açık olduğundan hukuka bağlı olmayan Devlet hayalinin sahipleri kimlerdir?”
Şimdi Can Atalay için gözler Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin vereceği kararda…
GÜLTAN KIŞANAK UZUN TUTUKLULUK SÜRESİNE RAĞMEN TAHLİYE EDİLMEDİ
Yargının rehin aldığı bir diğer isim ise Kürt siyasetçi Gültan Kışanak…
Kobani davasında yargılanan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Gültan Kışanak cezaevindeki yedi yılını doldurarak “uzun tutukluluk süresi”ni aşmasına rağmen tahliye edilmedi.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi ara kararında, Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasıyla kendi dosyalarının birleştirildiğini belirtti. Mahkeme, Kışanak’ın tutuklulukta geçirdiği süreyi göz önünde bulundurarak 21 Kasım 2022’de tahliye edildiğini hatırlattı.
Ancak mahkeme, Kışanak hakkında Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’nin Kobani davasında 16 Ekim 2020’de bir tutuklama kararı daha verildiğini ifade etti ve “Söz konusu halen tutuklu bulunduğu suçlar yönünden tutuklulukta geçecek azami sürenin dolmadığı anlaşılmaktadır. Bu yönü ile sanık müdafilerinin talebi yerinde görülmemiştir” denildi.
‘BİRDEN FAZLA TUTUKLULUK OLSA BİLE…’
Gültan Kışanak’ın avukatı Cihan Aydın, 25 Ekim’de Kışanak’ın tutukluluğunun yedinci yılını doldurduğunu söyledi.
Avukat Aydın, şunları söyledi:
“Her ne kadar Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi Kışanak hakkında ‘farklı suçlardan’ iki ayrı tutuklama kararı bulunduğunu, ilk tutuklama kararı olan Diyarbakır Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararının 21 Kasım 2022 tarihinde kaldırıldığını, Ankara Sulh Ceza Mahkemesi’nin 16 Ekim 2020 tarihli ikinci tutuklama kararının başka suçtan dolayı verildiğini belirterek yasada öngörülen yedi yıllık tutuklama süresinin dolmadığını ve bu nedenle Sayın Kışanak’ın tutukluluğunun devamına karar vermiş ise de; yasada ve yargı içtihatlarında böyle bir ayrıma gidilmediğini, farklı suçlardan birden fazla tutuklama kararı olsa bile yasada öngörülen maksimum tutukluluk süresinin aşılamayacağını belirtmek isteriz.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘AİHM’E GİDECEĞİZ’
Anayasa Mahkesi’ne yaptıkları başvurudan bir sonuç almadıklarını ifade eden avukat Cihan Aydın, Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karara ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
Yasayı kendilerine uygun hale getirdiler. Hukuka ve kanuna karşı hiledir bu. Tutukluluk süreleri adli suçlar için 5 yıl siyasi suçlar için 7 yıldır. Gelişmeleri AİHM’e aktaracağız.”
