Türkiye’de merkezi yönetim borcu son 4 senede yüzde 200’den fazla arttı

Türkiye'de başkanlık sistemine geçiş sonrası kamu borcu artmaya devam ediyor. 24 Haziran 2018 tarihinde geçilen başkanlık rejimi sırasında 970 milyar TL olan merkezi yönetim borcu 2022 yılı nisan ayında yüzde 200'den fazla artarak 3,1 trilyon TL'ye yükseldi.

TARIK ENGİN 19 Temmuz 2022 EKONOMİ

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Türkiye’nin 16 Temmuz 2017 tarihindeki referandum sonrası Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçmesiyle merkezi yönetim borçlarının önemli ölçüde arttığı ortaya çıktı. Peki, merkezi yönetim borcu nedir? Türkiye’de merkezi yönetim borcu ne kadar?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Cumhurbaşkanlığı, Yargı Organları ve Bakanlıklar gibi kurumların yaptığı harcamaların da yer aldığı merkezi yönetim borcu Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre son 4 yılda yüzde 200’den fazla artış.

MERKEZİ YÖNETİM BORCU MİLLİ GELİRİN YÜZDE 36’SINA ULAŞTI

Merkezi yönetim borcu, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre başkanlık rejimine geçiş tarihi olan Haziran 2018’de 969 milyar 940 milyon Türk Lirası seviyesindeydi. O dönem Türkiye’nin toplam merkezi yönetim borcunun yüzde 42’si (409 milyar TL) döviz cinsindendi. Borcun yüzde 58’i (560 milyar TL), yüzde 42’si dış borç iken, yüzde 58’i de iç borç olarak açıklanmıştı.

Başkanlık sistemine geçiş sonrası ekonomik olarak istikrarsız bir döneme adımını atan Türkiye’de yaklaşık 4 yılın ardından Nisan 2022 istatistiklerine bakıldığında Türkiye’nin toplam merkezi yönetim borcu 3 trilyon 109 milyar 400 milyon TL seviyesine yükseldi.

Borç stoğunun 1 trilyon 51,8 milyar lira tutarındaki kısmı Türk lirası, 2 trilyon 57,6 milyar lira tutarındaki bölümü ise döviz cinsi borçlardan oluştu. Bu borcun 1 trilyon 82 milyar 600 milyon TL’si iç borç, 105,2 milyar doları ise dış borç olarak hesaplandı. Nisan 2022 verilerine bakıldığında, Türkiye’deki merkezi yönetim borcu, ülkenin milli gelirinin yüzde 35,9’una denk geldi.


 

2018 öncesinde borç stokunun aylık verileri ve 4 yıllık periyotlardaki artış oranları incelendiğinde hiçbir 4 yıllık periyotta yüzde 100’ün üstünde ya da yüzde 100’e yakın bir artış söz konusu olmamıştı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram