TTB Başkanı Fincancı: Devlet yurttaşın ayağına giderek aşı yapmalı

TTB Başkanı Fincancı, salgında aşılamanın yetersiz olduğunu ve kış aylarında büyük bir riskle karşılaşılacağını belirterek, "Aşısızları PCR testine göndermek yerine aşısızlara aşı yapılmasını teşvik etmek gerekir. Artık insanların aşı yaptırmasını beklemek yerine, devlet yurttaşın ayağına giderek aşı yapmalıdır" dedi.

KRONOS 04 Eylül 2021 GÜNDEM

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, salgında aşılamanın yetersiz olduğunu ve kış aylarında büyük bir riskle karşılaşılacağını ifade etti.

Ege bölgesi tabip odaları, pandemide gelinen süreç ve aşılama konularını değerlendirmek için İzmir’de bir araya geldi. İzmir Tabip Odası’nın ev sahipliğinde yapılan toplantıya, TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve il tabip odaları başkanları katıldı.

İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, salgında dördüncü pikin yaşandığını, vaka sayılarında temmuz ayına göre 4-5 kat artış olduğunu belirtirken, “Başından beri yönetilemeyen pandeminin faturasını, tüm ülke vatandaşlarımız ile birlikte sağlık çalışanlarımız ağır biçimde ödemekte. Toplumsal bağışıklık seviyelerinden oldukça uzaktayız. 2 doz yapılma oranına baktığımızda yüzde 50’lere bile ulaşmış değil. Yaklaşan bir sonbahar, giderek artan kaygıları beraberinde getirmekte” dedi.

YOĞUN SERVİSLER DOLDU, HASTALAR YER BEKLİYOR ACİL SERVİSTE

TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise hazırladıkları basın metnini okudu. Geçen ağustos ayının, salgının başından beri ölümlerin en fazla gerçekleştiği 4’ncü ay olduğunu vurgulayan Fincancı, “Servisler, yoğun bakımlar dolu; hastalarımız acil servislerde yine yer bekliyor. Sağlık Bakanlığı bizlerle ve toplum ile dalga geçercesine her gün 250’den fazla ölümün olduğu bu günlerde, ‘haritada kırmızı il kalmadı’ diyerek yalancı bir başarı hikayesi anlatıyor. Gerçek bilgileri gizleyerek, başarı algısı yaratmaya çalışıyor” dedi.

FİLYASYON NERDEYSE HİÇ UYGULANMIYOR

Fincancı, şöyle devam etti:
“Etkili dozda aşılama sayılarımız çok düşük olmasına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın henüz etkin bir aşılama programı ve kampanyası yapmamakta ısrarı sürdürüyor. 18’inci ayına gelmemize rağmen umumi hıfzıssıhha kanununda salgında herkese aşı yapılmasına dair yasal düzenleme yapılmamıştır. Salgının durdurulabilmesi için elimizde yeterli bilimsel bilgi olmasına rağmen bilimdışı aç-kapa yöntemleri ile adeta toplum hastalığa mahkum ediliyor. En temel salgın kontrol yöntemi, yani filyasyon neredeyse hiç yapılmıyor. Aşılama oranlarının düşük olması, temaslı tespit ve takibinin yapılmaması ve hasta olanların toplumdan ayrı tutulamaması sonucu bugün ölümlerin en fazla gerçekleştiği aylardan birini yaşıyoruz. Bu hatalar ile birlikte özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde turizm ekonomisi uğruna toplumsal hareketliliğin, kısmi önlemlerin de kaldırılması sonrası kontrolsüz arttığını ve özellikle Delta varyant oranlarında ciddi artışlar yaşandığına tanıklık ediyoruz. Tüm bu yönetememe krizi, sonbaharda beklenen olası yükseliş ile hem daha erken hem de daha ağır bir tablo ile karşılaşmamıza yol açmıştır. Üstelik 18 aydır Covid-19 hastalığı dışındaki sağlık hizmetlerinin aksaması ile toplum sağlığı, tüm bu yükle birlikte sağlık çalışanı sağlığı da ciddi risk altındadır. Zaten mevcut durumda hekimlerin özlük haklarına yönelik saldırılar, kötü çalışma koşulları, iş barışını bozan yönetmelikler, ekonomik kayıplar hekimlerin tükenmişliğini arttırarak istifa, emeklilik, kamudan uzaklaşmalarına ve hekim göçüne neden olmaktadır.”

‘PCR TESTİ BORSASI OLUŞABİLİR’

6 Eylül itibariyle başlayacak yüz yüze eğitim öncesinde okullarda gerekli önlemlerin alınmadığına dikkat çeken Fincancı, “Çok uzun süredir okullar için alınacak önlemleri paylaşmamıza ve bunun için yeterli süre olmasına rağmen bu yönde bir çalışma yapılmamakta, genelgeler ile salgın yönetilmek istenmektedir. Fiziki şartlarda düzenlemeler yapmayan, aşılama için önlemler almayan Bakanlık, yalnızca PCR testi şartı getirmiştir. PCR hem çok daha pahalı hem de sağlık çalışanlarının, laboratuvarların iş yükünü arttıracak, PCR testi borsası oluşturabilecek bir tercih olmuştur. Bilimsel ve gerçek manada filyasyon yapılmadan tek başına PCR testi, bulaşı önlemenin çözümü değildir.” diye konuştu.

Fincancı, aşısızları PCR testine göndermek yerine aşısızlara aşı yapılmasını çeşitli yöntemlerle teşvik etmek gerektiğine işaret ederek, “Artık insanların aşı yaptırmasını beklemek yerine, devlet yurttaşın ayağına giderek aşı yapmalıdır” dedi.

 

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com