Tarihçi Ayşe Hür, Ankara'da özel bir hastanede doğum yapan lohusa annenin gözaltına alınmak istenmesini 'sürek avı'na benzeterek yaşananları bir "zümrekırım" olarak tanımladı. Antropolog Türkyılmaz ise Gülenciler'e yapılanları 'politikkırım' olarak niteledi.
Dün gece doğum yapan Hacer Yıldırım’ın gözaltına alınmak istenmesine toplumun tüm kesimlerinden tepki gelmeye devam ediyor.
TARİHÇİ HÜR: ZÜMREKIRIM
Ben bu sürek avına "zümrekırım" demiştim.Birileri "politikkırım" dedi.Ortaçağ'dan Nazilere aktarılmış Sippenhaft/Sippenhaftung var bir de.Kabaca "akraba sorumluluğu" anlamına gelen bu terim bir aile üyesinin suçu nedeniyle akrabalarının cezalandırılmasını içeriyor. Başka öneri? https://t.co/ygHiTYL8WQ
— Ayşe Hür (@HurAyse) January 1, 2021
Tarihçi Ayşe Hür ise yaşananları “zümrekırım” olarak tanımladı. Ortaçağ’dan Nazilere kadar benzer uygulamaların olduğunu kaydeden Hür yaşananları sürek avına benzeterek “zümrekırım” ifadesini kullandı. Hür, “Ben bu sürek avına “zümrekırım” demiştim. Birileri “politikkırım” dedi. Ortaçağ’dan Nazilere aktarılmış Sippenhaft/Sippenhaftung var bir de. Kabaca “akraba sorumluluğu” anlamına gelen bu terim bir aile üyesinin suçu nedeniyle akrabalarının cezalandırılmasını içeriyor. Başka öneri?” dedi.
Ayşe Hür, ‘Şahsen, 1948 Soykırım Sözleşmesi’ni politik grupları dışta bıraktığı için eksik bulanlardan biriyim ama Gülenciler “dinsel grup olarak hedefteler” diyene ne cevap verebiliriz?
Yapılanın adını koymak bilim insanın, siyasetçinin işi ama yapılan için acı duymakla yetinmemek, ona karşı durmak, onu kınamak her insanın görevi. Hamilelerin, lohusa ve bebekli annelerin, çocuklu annelerin ifadelerinin alınmasında uygulanan usuller ne kanuni,ne hukuki,ne de insani!’ ifadelerini kullandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
ANTROPOLOG TÜRKYILMAZ: POLİTİKIRIM
Antropolog Yektan Türkyılmaz ise Ayşe Hür’ün yaşananları zümrekırım kırım olarak tanımladığı tweetini alıntılayarak, “politikırım” tanımlamasını daha doğru olacağını savundu. Türkyılmaz, “Çok iyi kavramsal tartışma bu. İlk başta soykırım dememeliyiz. 2.si illa ki bir kavramın tek başına açıklamasını da beklememeliyiz. Politikkırım kesinlikle doğru. Bu Kürt hareketi için de geçerli. Bir büyük fark: Gülencilere tasfiye total selam vermişlik iddiası hedef olmaya yetiyor. Yani Kürt olarak belli sınıf, uzamsal konum ve siyasal tutumdaysanız hedef oluyorsunuz. Gülenciler için ise hedef olma hali total. Bir diğer fark daha var Kürt hareketini tasfiye araçları çok daha saldırgan ve kanlı. Yani 1i hedefin yaygınlığı diğeri hedefe hiddetin dozuyla farklı” yorumunda bulundu.
Çok iyi kavramsal tartíşma bu. İlk başta soykırım dememeliyiz. 2. si illa ki 1 kavramın tek başına açıklamasını da beklememeliyiz. Politikkırım kesinlikle doğru. Bu Kürt hareketi için de geçerli. 1 büyük fark Gülencilere tasfiye total selam vermişlik iddiası hedef olmaya yetiyor+ https://t.co/Q3rZwGCSZs
— yektan turkyilmaz (@yektantyilmaz) January 1, 2021
SİYASET BİLİMCİ KÖLEMEN: SON DERECE KASITLI
Siyaset bilimci Aysuda Kölemen ise bir sosyal medya kullanıcısının dile getirdiği “collateral damage/yan zulüm” ifadesinin durumu karşılayamayacağını belirterek “Bir hedefe zarar vermeye çalışırken, kasıt dışı olarak etrafındaki sivillere zarar vermek demek. Kasıtlı değil kasıtsız. Ama burada verilen zarar son derece kasıtlı, bu kişiler hedefe kondu, sistematik biçimde onlara zarar vermek için yapılıyor” değerlendirmesinde bulundu. Kürt ve sol cenah dışında bir gruba yönelik zulmün “az rastlanır” olduğunu kaydeden Kölemen, “Ve en şiddetli zulmü onlara yapmıyorlar. Sadece Kürt veya sol cenahtan olmayanlara da şiddetli zulüm yapmaları az rastlanır bir durum. Yoksa o şiddette zulüm hep var” dedi.
GAZETECİ OZİNİAN: DİĞERLERİ NERDE?
Gazeteci Alin Ozinian ise birkaç kişi hariç büyük çoğunluğun Gülen cemaati mensuplarına yapılanlara sessiz kaldığı eleştirisinde bulundu. Ozinian, “Yıldırım, doğum yaptı. Bebek küvözde, polisler kapıda! @gergerliogluof gündeme taşıyor, @HurAyse eleştiriyor, yorumluyor, @yektantyilmaz karşılaştırmalar yapıyor… Diğerleri nerede? Yok! Sessiz! Çünkü “mahallelerinin” mevzusu değil. Kadın/bebek, adalet, hukuk mevzu değil!” yorumunda bulundu.
“ANNEYE YAPILAN TACİZ DEĞİL Mİ?”
“Güvenli muhalefet” eleştirisinde bulunan Alin Ozinian, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçen “hiç bir zaman mazlumun yanında olmadınız” dediğimde kızdılar. Güvenli ve “seküler çevreye has” muhalefet devri bitti; herkes için ses çıkarmadıkça bu işler size ancak tık getirir, like getirir, bilemedin kitap sattırır, ülkeye yararı olmaz. Çocuğu kuvözdeki anneye bu yapılan taciz değil midir? Kadın hakkı ihlali değil midir? Çocuk haklarına saldırı değil midir? Değil ki ses yok…”
