Taliban yönetimi, ülkedeki 7 maden sahasının işletilmesi için milyonlarca dolarlık ihale anlaşması yaptı. Anlaşma yaptığı şirketlerden biri de adı açıklanmayan Türkiyeli bir firma.
Taliban lider yardımcısı Molla Abdul Gani Baradar ve diğer Taliban üyeleri
Afganistan’da iki yıl önce yönetimi ele geçiren Taliban, çeşitli vilayetlerde bulunan 7 maden sahasının işletilmesine yönelik yerli ve yabancı şirketlerle anlaşmalar imzaladı. Milyonlarca dolarlık ihalelerden birini adı açıklanmayan Türkiyeli şirket kazandı.
Taliban hükümetinin Maden ve Petrol Bakanlığında düzenlenen imza törenine Taliban yönetiminin Başbakan Yardımcısı Vekili Molla Abdulgani Birader, Maden ve Petrol Bakan Vekili Şehabeddin Dilaver ve şirket yetkilileri katıldı.
Anlaşmalara göre, Afganistan’ın Tahar, Herat ve Logar vilayetlerinde bulunan altın, bakır, kurşun, çinko ve demir içeren 7 maden sahası yerel ve yabancı şirketler tarafından işletilecek. İhaleleri Afganistan, Türkiye, Çin, İran ve İngiltere merkezli şirketlerin kazandığı açıklandı. Törende konuşan Maden ve Petrol Bakan Vekili Şehabeddin Dilaver, söz konusu madenlere toplamda 6 milyar 557 milyon dolar yatırım yapılacağını söyledi.
‘HÜKÜMETE PAY KAZANDIRACAK’
Dilaver, Tahar’da altın çıkarılması için Çinli bir şirketle yapılan anlaşmanın Taliban hükümetine beş yıl boyunca kazançtan yüzde 65 pay getireceğini söyledi. Taliban yönetimi, 2023 başlarında Çinli şirket CAPEIC ile Amu Nehri Havzası’ndan petrol çıkarılması için anlaşma imzalamış, Sar-i Pul vilayetinde ilk kez bir kuyudan petrol çıkarılmaya başlanmıştı.
Dilaver, Herat’ta demir cevherinin çıkarılması ve işlenmesi için Türk, İran ve İngiliz yatırımlarını içeren diğer sözleşmelerin ise hükümete 30 yıl boyunca yüzde 13’lük bir pay kazandıracağını söyledi.
‘REJİMİN BİR ANAYASASI BİLE YOK’
Afganistan Maden ve Petrol Bakanlığı’nın eski bir yetkilisi olan Tamim Asey, “Afgan finans ve bankacılık sektörü neredeyse felç olmuş durumda ve işlevsiz. Dolayısıyla finansal işlem ya da değerleme yapılamıyor. Madencilik sektörüne ilişkin yasal-politik çerçeve sadece muğlak değil, neredeyse hiç yok. Bırakın madencilikle ilgili yasal çerçeveyi, rejimin bir anayasası bile yok” dedi.
