İstiklal Caddesi'ndeki saldırıya ilişkin hazırlanan iddianamede saldırgan Ahlam Albashır'in ilk ifadesindeki, “Kardeşim, DEAŞ saldırısında ayaklarından yaralandı. Tedavi olduktan sonra tekrar ÖSO’ya katıldı. YPG aleyhine casusluktan beni tutukladılar” şeklindeki sözlerinin yer almaması dikkat çekti.
İstiklal Caddesi’nin Taksim çıkışında gerçekleştirilen bombalı saldırıyla ilgili iddianame önceki gün tamamlandı. İddianamede, saldırgan Ahlam Albashir’in ilk savcılık ifadesindeki IŞİD ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) bağlantılarına dair bölümler yer almadı.
İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım 2022 tarihinde gerçekleştirilen terör saldırısında 6 kişi vefat etti. 99 kişi ise yaralandı. Saldırıyı yaptığı açıklanan Suriye uyruklu Ahlam Albashır tutuklandı. Ancak bombalı saldırıya dair soru işaretleri bir türlü aydınlatılamadı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu patlamadan kısa bir süre sonra saldırının YPG tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı.
SABAH GAZETESİ PAYLAŞILMAYAN İFADEYİ HABERLEŞTİRDİ
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ise tüm ısrarlara rağmen saldırganın savunmasını gazetecilerle paylaşmadı. Ancak iktidara yakın Sabah gazetesi saldırının zanlısı Ahlam Albashır’ın ifadesinin bir kısmını yayınladı. Bu haberde saldırganın, “Muhammed, Özgür Suriye Ordusu’nda üst düzey komutandır. Muhammed, IŞİD saldırısı sırasında yaralanmış ve iki bacağında da protez takılıdır” dediği belirtildi.
Sabah gazetesinin haberinin ardından İçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında gerilim yaşandığı iddia edildi. İstanbul Adliyesi’nde görev yapan bazı katip memurlarının yeri değiştirildi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
‘YPG ALEYHİNE CASUSLUKTAN TUTUKLANDIM’
Bu gelişmelerin ardından gazeteci İsmail Saymaz saldırgan Ahlam Albashir’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği ifadesinin tamamını yayınladı. Albashir ifadesinde, “2002’de Halep’te doğdum. 2013’e kadar burada kaldım. Altı kardeşiz. Üçü vefat etti, ikisi hayatta. Babam ben beş yaşındayken vefat etti. 2013’ten sonra ben, annem ve kardeşim Süleyman ile Ebu Hanaya’ya gittik. Çadırda yaşadık. Annem vefat etti. Kardeşim Meryem ve ağabeylerim Muhammed ve Mahmud ile Rakka’ya kuzenimin yanına gittik. Muhammed, DEAŞ saldırısında ayaklarından yaralandı. Tedavi olduktan sonra tekrar ÖSO’ya katıldı. YPG, Rakka’ya saldırdı. Mahmud, Meryem ve Muhammed’in eşiyle YPG’nin kontrolündeki Münbiç’e geldik. Pastanede çalışmaya başladım. YPG’li Ahmet Arreş ile sevgili oldum. İki ay sonra ayrıldım. Ahmet Arreş, YPG adına talepte bulunmadı. Pastanede çalıştığım sırada ‘Mümbiç Diyar’ ve ‘Ferhat’ isimli YPG’de üst düzey görevdeki kişiler Cerablus’a giderek, bilgi toplamamı istedi. Kabul etmedim. Ahmet Arreş’in peşinden Cerablus’a gittim. Bir gece kaldım. Dönüşte Münbiç’e giderken, kimliğimi yırttılar. Kimliksiz girdiğim için YPG aleyhine casusluktan beni tutukladılar. Bir ay cezaevinde kaldım” dedi.
KARDEŞLER VAR, DETAY YOK
Halk TV’den Seyhan Avşar’ın haberine göre; tüm gelişmeler böyleyken kamuoyunun yakından takip ettiği soruşturma tamamlandı. 154 sayfalık iddianamede terörist Albashir’ın ifadesine de yer verildi. Ancak Albashir’ın savcılık ifadesinde belirttiği ÖSO’ya dair iddialar iddianamede yer almadı. Albashır’ın ifadesinde belirttiği Muhammed ve Meryem isimli iki kardeşinin bulunduğuna iddianamede de değinildi. Ancak Albashır’ın ifadesinde değindiği, “Muhammed, DEAŞ saldırısında ayaklarından yaralandı. Tedavi olduktan sonra tekrar ÖSO’ya katıldı” şeklindeki beyanı iddianamede yer almadı.
