Suriye özelinde, Rusya’yla aramızda tam olarak nasıl bir ilişki var?

KRONOS 03 Şubat 2020 GÜNDEM

Fehim Taştekin, Gazete Duvar’da ilginç tespitlerde bulunuyor, Suriye’deki son duruma ilişkin; ‘Jeffrey Erdoğan’a “Putin’e güvenemeyeceğini açıkça söylemiştik” diye akıl verirken Türkiye’nin İdlib’de asker bulundurmasını desteklediklerini söylüyor. Yani lafı “Rusya’nın açtığı kapıdan girsen de sen NATO’nun oyununu oynamaya devam et” demeye getiriyor. Erdoğan o oyunu zaten oynuyor; Amerikalıların açıkça yapamadığını yaparak eşsiz bir hizmet sunuyor. Bu hizmetten son 10 yılda en fazla yararlanan İsrail oldu.’.

T 24’te Akdoğan Özkan da, ‘Ankara, İdlib’teki son mermilerini “doğru” kullanmak, Rusya-ABD ilişkilerinin ihtilaf ve çelişkilerine yaslanarak yürütmeye çalıştığı politikasında son kozlarını kullanmak ve bu şekilde Suriye ile arasındaki sınıra dair genel tasavvurunu temel alan hedeflerinin bazılarına ulaşmayı denemek istiyor.’ diyor.

Veli Saçılık soru cevaplarla, Yeni Yaşam’da hayırseverliği farklı bir bakışla ele alıyor; ‘Neden iktidar sahipleri pıtrak gibi her yere yardım dernekleri ve yardım vakıfları açma ihtiyacı duyar? Dayanışma duygularını sömürmenin, para toplamanın, yasal yolla alınamayan parayı zorunlu bağış olarak tahsil etmenin, vergiden muaf olmanın, kadro ve taraftar devşirmenin, sosyal alanı işgal etmenin, devlet olanaklarını “parsel parsel” yağmalamanın en kestirme yolu olduğu için yandaşlar dernek ve vakıflar kurmaya bayılırlar.’.

Dünyanın pek görülmek istenmese de, en önemli sorunalrından biri, mültecilik… Evrensel’de Ercüment Akdeniz, güncel gelişmeler üzerinden bir kez daha köşesine taşıyor konuyu; ‘Erdoğan ve Macron’un “kahraman isimlere” vatandaşlık ilanı, mülteci yığınları yüceltmekten çok, ödüle muhtaç zavallılar haline getiriyor. Bu bakımdan ben Suriyeli Mahmud’a vatandaşlık verilmesini (hele de cümle aleme reklam ederek verilmesini) doğru bulmuyorum. Çünkü “mültecilik”, “vatandaşlık”, “yurttaşlık”, “iltica” gibi kavramlar bir lütuf ya da ödül konusu değil, evrensel haklar temelinde bir eşitlik sorunudur.’.

Zamlanan kalemlerden Avrasya Tüneli’ne odaklanıyor Can Ataklı, Korkusuz’da; ‘ Bu tünel yapıldığında Ulaştırma Bakanlığı geçiş ücretinin otomobiller için 4 Dolar artı KDV olacağını açıklamıştı. Hesabı siz yapın artık. Bir konuda da doğruyu söyleyemezler mi acaba?’.

Günün yorum seçkisi Kronos Podcast yayınında:
https://soundcloud.com/user-436877268/030220-kp

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram