‘Helikopterden atılma’yı duyuran gazetecilerin davası 2 Nisan’da

Van'daki 'Helikopterden atılma'yı duyurdukları için 6 aydır cezaevinde tutulan gazeteciler, 2 Nisan günü ilk kez hakim karşısına çıkacak.

KRONOS 31 Mart 2021 GÜNDEM

Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ile Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala 9 Ekim'den beri tutuklu.

Van’ın Çatak ilçesinde askerlerin gözaltına aldığı Osman Şiban ve yaşamını yitiren Servet Turgut’un helikopterden atılarak, işkenceye uğramasını haberleştirdikleri için 9 Ekim 2020’de tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ile tutuksuz yargılanan MA muhabiri Zeynep Durgut, 6 ay sonra 2 Nisan Cuma günü ilk defa mahkemeye çıkacak.

Van 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava duruşmasında 5 gazeteci de “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla cezalandırılmak isteniyor. Ayrıca gazetecilerden Nazan Sala’ya “örgüt propagandası yapmak” suçlaması yöneltiliyor.

“HAK İHLALLERİNİ HABERLEŞTİRMEK SUÇ MU?”

Gazeteci avukatlarından Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Ekin Yeter, müvekkilleri hakkında herhangi somut bir delilin olmadığını belirtti. İddianameyi “özgür basın faaliyetinin engellenmesi ve yandaş bir medya oluşturma kapsamında gazetecilerin sindirilmesinin izdüşümü” olarak değerlendirdiklerini ifade eden Yeter, “Dosyada önümüze suç olarak konulan hiçbir şey yok” dedi.

CIMBIZLANAN HABERLER

Mesleki faaliyetler kapsamında alınan notlar ve bu kapsamda yapılan röportajlar ile hak ihlali haberlerinin suçlama konusu yapıldığına değinen Yeter, “Hak ihlallerini haberleştirmek suç mudur? Tecridin kaldırılmasını gündemleştirmek için bedenlerini açlığa yatıranların yaşadığı hak ihlalleri ve taleplerini gündeme getirmek suç mudur?” diye sordu.


 

Haberlerin cımbızlanarak dosyaya konulduğunu ifade eden Yeter, ekoloji, kadın ve yaşam alanlarında yapılan haberlerin görmezden gelindiğini vurguladı.

AV. TİMUR: HUKUKİ DEĞİL SİYASİ BELGE

Mezopotamya Haber Ajansı’ndan (MA) Müjdat Can ve Dindar Karataş imzalı haberde, ddianamenin “hukuki bir belge” olmadığını ve “siyasi bir belge” olduğunu vurgulayan avukat Murat Timur, iddianamelerde olması gereken asgari unsurların gazetecilerin iddianamesinde yer almadığını kaydetti.


 

Timur, “Bir kişi eğer bir suçla irtibatlanırsa bununla ilgili nedensellik bağını göstermek gerekiyor. Bir kişiye hangi suç istinat edildi, bu isnadın gerekçesi nedir? Ama iddianameyi hazırlayan savcı, böyle bir gerekçelendirmeye ihtiyaç duymamakta. Esasında politik yargılamaların sebebi de bu şekildedir” dedi.

SAVCI, ‘GAZETECİ MAGAZİN HABERİ YAPSIN’ DİYOR

Gazetecilerin ne suç işlediklerini dair iddianamede bir bilginin olmadığını dile getiren Timur, “İddianamede savcı beklenti ve isteklerini de ortaya koymuş. ‘Benim bir gazeteciden beklediğim şu; Bir devleti koruma ve kollama güdüsüyle haber yapmalı, ikincisi spor ve magazinsel haberler yapmalı. Politik işlere girmemeli’ diyor” dedi.

“İDDİANAME DEĞİL, POLİTİK BELGE”

“Bir hukukçu, bir savcının böyle politik değerlendirmeleri olabilir mi?” diye soran Timur, “Hukukçu bir kimliğe sahip bir insan böyle bir beklenti, istek ve taleple iddianame hazırlayamaz. Hazırlarsa bile bizim dosyaya iddianame denmez, buna politik bir belge denir” değerlendirmesinde bulundu.

“LEHTE HİÇBİR DELİL EKLENMEMİŞ”

Avukat Barış  Oflas ise, “Gazetecilerin kendi aralarında yaptıkları görüşmeler ve haber aktarımları da dosya kapsamında suç unsuru olarak kabul edilmiştir. Ön yargılı bir bakış açısıyla iddianame düzenlenmiştir. İddianamede gazetecilerin lehine olan hiç bir delile değinilmemiştir” diye konuştu.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram