STK’lardan açıklama: Kışkırtma ve saldırılar birbirinden bağımsız değil

KRONOS 30 Mayıs 2020 GÜNDEM

Agos gazetesinin öldürülen Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in eşi Rakel Dink ve Hrant Dink Vakfı avukatlarına yönelik gelen ölüm tehditleriyle ilgili Anıtpark Forum, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Demokrasi için Birlik (DİB), Demokratik İslam Kongresi, Diyalog Grubu, Doğu-Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu, Hak ve Adalet Platformu, Solfasol Gazete ve Yurttaş Girişimi ortak bir açıklama yaptı.

Hrant Dink’in öldürülmesine giden yolda da benzer provokasyonlar ve aynı nefret diliyle karşılaşıldığı ifade edilen açıklamada devlet kurumlarının görevler ve sorumlulukları hatırlatıldı. Kurumlar görevlerini yapmaya davet edildi.

“BU FİLMİ DAHA ÖNCE GÖRDÜK, SONU KÖTÜ BİTİYOR”

STK’ların açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşları olan bizler bu oyunu defalarca gördük, yaşadık. Sonu kötü bitiyor.

İşte yine bir süredir toplumun sinir uçlarına dokunmayı, tedirginlik, kargaşa, güvensizlik ortamı yaratmayı amaçlayan provokatif eylemler peş peşe geliyor.

Van Başkale’de Vefa görevlilerinin uzun menzilli silahlarla saldırıya uğraması, muhalif kişi ve liderlere mermili, silahlı görüntülerle gözdağı verilmesi, Adana Yüreğir İlçesi CHP Gençlik örgütü başkanının tutuklanması, İzmir’de cami hoparlöründen Çav Bella çalınması, Bakırköy’de kilisenin kapısının yakılmak istenmesi, Kuzguncuk Ermeni kilisesinin haçının çalınması, mezarların tahrip edilmesi bu örneklerin bazıları.

Bu kabulü mümkün olmayan eylemlerin en yenisi, iki gün önce Hrant Dink Vakfı’na gönderilen e-postada, daha önce de benzer dönemlerde defalarca duyduğumuz ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ gözdağıyla Rakel Dink’in ve Vakfın avukatının ölümle tehdit edilmesidir.

“NEFRET DİLİNİN TETİKLEDİĞİ GÜDÜMLÜ EYLEMLER”

Son dönemlerde üst üste gelen bu kışkırtma ve saldırılar birbirinden bağımsız ve rastlantısal değildir. Toplumu ayrıştırma, bölme, korku salma amaçlı nefret dilinin tetiklediği güdümlü eylemlerdir. Takipsiz ve cezasız kalmaları şer planları kuran odakları güçlendirmekte, hatta teşvik etmektedir.

Geçmişte benzerlerini yaşadık. Hrant Dink suikastine giden yollar benzer provokasyonlarla ve aynı nefret diliyle döşendi. Bu film bize on yıllar boyunca defalarca seyrettirildi. Filmin sonu her defasında kötü bitti.
Sorumluları provokasyonlara son vermeye, kin ve nefreti körüklemekten vazgeçmeye; yetkilileri görevlerini ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmeye davet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin her türlü ayrımcılığı lanetleyen yurttaşları olarak Hrant Dink Vakfı’na geçmiş olsun diyor, yanlarında olduğumuzu bildiriyoruz.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram