Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü’nün, tüm çalışanların diğer işlerini bırakıp üç ayda 570 bin evin ziyaret edilmesinin istediğine dikkat çeken gazeteci Barış Pehlivan, bu yolla AKP hükümeti için oy talep edildiğini öne sürdü.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Ankara İl Müdürlüğü’nün üç ayda 570 bin evin ziyaret edilmesinin istendiğine dikkati çektiği yazısında, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Çankaya ilçesinde bunu yapabilecek kadar ‘Ulusal Hane Ziyaretleri’ projesi çalışanı var mı?” sorusunu gündeme getirdi.
Sosyal Hizmet Merkezleri’nde 9 Ocak’ta gerçekleştirilen toplantıda “Güncellenen hane ziyaretlerinin tamamlanabilmesi için gerekirse merkezlerdeki tüm meslek elemanlarının ziyaretler için alana çıkması sağlanacak” kararı alındığını kaydeden Pehlivan, “Yanisi şu: Bakanlığın il ve ilçedeki merkezlerinde çalışan herkesin diğer işlerini bırakıp evleri ziyaret etmesi kararı alındı” dedi.
ELLERİNDE ERDOĞAN FOTOĞRAFI İLE GİDİYORLAR
Pehlivan, evlere giden memurun elindeki zarfta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir çiftçi aile ile poz verdiği fotoğrafıyla birlikte “21 yıldır hizmet ve memleket aşkıyla çalışıyoruz” ifadelerinin yazdığını belirtti.
‘PERSONEL AKP ÇALIŞANI GİBİ HİSSEDİYOR’
Pehlivan, “Nihayetinde öğrendim ki sosyal hizmetler merkezlerindeki tüm personel artık kendisini AKP çalışanı gibi hissediyor. Öyle ya, memur olsalar da seçime kadar kapı kapı dolaşıp hükümet için oy toplamaya zorlanıyorlar. Haliyle rahatsızlık had safhada ama ‘Görev bu’ deyip sineye çekiyorlar” diye yazdı.
ERDOĞAN MEKTUPLA OY İSTİYOR: BASİRETİNİZE İHTİYACIMIZ VAR
Pehlivan yazısında, ailelere giden personelin ellerinde Erdoğan’ın mektubunu de götürdüğünü kaydetti. Mektupta şu ifadeler yer alıyor:
“Kıymetli Kardeşim,
‘Aşkınan çalışan yorulmaz’ diyor ya Muharrem Ertaş, 21 yıldır hizmet ve memleket aşkıyla çalışıyoruz.
Bu hedefimize ulaşmak için 2002’den bu zamana kadar sizlerin isteklerini, ihtiyaçlarını, önerilerini dinledik. Gözümüz, kulağımız, gönlümüz hep sizdeydi, sizin mihmandarlığınızda hareket ettik. Allah’a hamdolsun sayenizde ‘halka rağmen halkçı’ olmadık. Hizmetlerimizin ve politikalarımızın geliştirilebilmesi için yine sizin ferasetinize, basiretinize ve işaretinize ihtiyacımız var.”
