Şili başardı, Türkiye enflasyon canavarını yenemedi

Güney Amerika ülkesi Şili 1990’lı yılların başında, Türkiye ise 2000’li yılların başında enflasyonu düşürmek için yola çıktı. Şili enflasyonu yüzde 3'e indirmeyi başardı. Ancak Türkiye'de 2010'ların ortasında tek haneye kadar inen tüketici enflasyonu halihazırda yüzde 16, üretici fiyatları ise yüzde 29.

KRONOS 30 Nisan 2021 EKONOMİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından ilan edilen resmi enflasyonun gerçek enflasyonun üçte biri olduğuna dair eleştiriler devam ederken, enflasyonla mücadelede Türkiye, Şili kadar olamadı.

Koç Üniversitesi-Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Ekonomik Araştırma Forumu’nun (EAF) “Maliyetsiz Dezenflasyon ve Sonrası: Türkiye ve Şili Karşılaştırması” başlıklı rapor Türkiye’nin kronik enflasyona teslim olduğunu gözler önüne serdi.

Sumru Öz tarafından hazırlanan raporda, Türkiye ile Şili’de enflasyonun seyri mukayese edildi. Şili 1990’lı yılların başında, Türkiye ise 2000’li yılların başında enflasyonu yüzde 5’e indirmek için harekete geçmişti.

İLK 4 YIL HER İKİ ÜLKEDE YÜZ GÜLDÜREN SONUÇLAR

Raporda iki ülkenin ilk 4 yılında ekonomik büyüme sağladığı, bütçeyi kontrol ettiği ve Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığını koruyarak ilave ekonomik maliyet çıkmadan enflasyonu hızla aşağıya çektiğinin altı çizildi.

Şili’nin enflasyonu kalıcı olarak yüzde 3’ler seviyesinde tutmasına rağmen, enflasyon canavarı karşısında hüsrana uğrayan Türkiye’de hem tüketici hem de üretici fiyatlarının çift haneye tırmandığı kaydedildi.


 

Raporda, “Şili’den farklı olarak Türkiye’de örtük enflasyon hedeflemesinden resmi hedeflemeye geçilen 2006 yılından itibaren dezenflasyon süreci başarısızlığa uğruyor. Hükûmetlerin giderek artan müdahalelerine maruz kalan Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığının zedelenmesi ve enflasyon hedeflerinin son on yılda bir kez bile tutturulamamasının para politikasına güveni sarsması sebebiyle fiyatların geçmiş enflasyona endekslenmesi uygulamasının sürmesi, enflasyonun yeniden iki haneye çıkmasında rol oynamış gibi görünüyor.” denildi.

“İLK YILLARDA DIŞ KONJONKTÜR DE TÜRKİYE’NİN LEHİNEYDİ”

Enflasyonla mücadelenin Türkiye’nin de başarı sağladığı dönemde bütçenin kontrol edildiği, yapısal reformların olduğu, Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığının sağlandığı ve dış konjonktürün de iyi olduğu bir dönem geçirildiği, Türkiye için ise Avrupa Birliği’ne (AB) katılım müzakereleri, yabancı yatırım artışı, TL’nin değer kazanmasıyla “maliyetsiz” bir enflasyonla mücadele dönemi gerçekleştiği belirtildi.

“(Enflasyonla mücadelenin) Maliyetsiz, yani milli gelirde bir kayıp yaşanmadan gerçekleşebilmesinde aynı dönemde verimlilikte yaşanan artış da etkili olmuş gibi görünüyor.” tespitine yer verilen raporda şöyle denildi: “Gerçekten de tarihsel olarak Türkiye’de toplam faktör verimliliğinde en yüksek artışın yaşandığı 2003-2007 dönemi ile dezenflasyonun başarılı olduğu dönem çakışıyor.”

TÜRKİYE İÇİN TEK HANEYE İNDİRMEK BİLE BAŞARI SAYILIR

EAF raporunda Türkiye’nin küresel krizden bu yana 2009 ve 2010 dışında hedef enflasyonu tutturamadığına işaret edilerek, enflasyonla mücadelede başarı sağlayan Merkez Bankası başkanının yeniden atanmayarak 2006’dan itibaren Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığına güvenin azalmaya başlaması etkenlerden biri olarak gösterildi.

Belirlenen hedeflerin tutturulamaması ikinci etken olarak kabul edilirken, EAF bünyesinde yapılan çalışmalarda Merkez Bankası’nın kredibilitesinde zaman içinde azalma gözlendiği belirtildi.

Raporda Türkiye’de enflasyonun tek haneli olmasını başarı kabul eden bir anlayışın hâkim olduğu vurgulandı. Türkiye dışındaki gelişmekte olan ülkelerin enflasyonu yüzde 5’in altında tutmayı başardığına işaret edilen raporda Türkiye’deki gıda fiyatlarındaki artışın başlı başına bir risk faktörü olduğu kaydedildi.


 

Raporda şu tespitlerde bulunuldu: “Gerçekten de finansal ve ticari olarak ilişki içinde bulunduğu ülkelere kıyasla daha yüksek enflasyona sahip olmak, yüksek cari açık gibi kırılganlıklara yol açıp küresel piyasalardaki en ufak çalkantıda veya siyasi bir sorunda TL’nin aşırı değer kaybetmesine, bu da bir süre sonra enflasyonu artırarak sürecin bir sarmala dönüşmesine sebep oluyor.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com