Gelecek Partili vekil adayı, anayasa hukukçusu Serap Yazıcı Özbudun, "Türkiye'de toplumun hemen hemen bir kesimi farklı nedenlerle yargının zulmüne uğradıktan sonra ancak hukukun tek gerçek olduğunu idrak edeceğiz. Var mı artık mağdur olmayan bir kitle? Hukuk bizim tek güvencemiz" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı.
Seçime sayılı günler kala merak edilen konulardan birisi de KHK’lıların durumu oldu. “Millet İttifakı kazanırsa KHK’lıların durumu ne olacak?” sorusuna Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekili adayı Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun yanıt verdi.
Serap Yazıcı, “Türkiye’de toplumun hemen hemen bir kesimi farklı nedenlerle yargının zulmüne uğradıktan sonra ancak hukukun tek gerçek olduğunu idrak edeceğiz. Var mı artık mağdur olmayan bir kitle? Hukuk bizim tek güvencemiz” dedi.
Habertürk’te Fatih Altaylı’nın Teke Tek programına konuk olan Serap Yazıcı Özbudun, KHK’lılarla alakalı dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz sonrası OHAL ilan edilmesine gerek olmadığını belirten Özbudun, “Darbe teşebbüsü bence bir iki gün içinde bastırıldı. Dolayısıyla bir olağanüstü hal ilanına bence ihtiyaç yoktu. Haydi diyelim ki vardı anayasanın olağanüstü hale ilişkin 121. Maddesi o tedbirlerin ne maksatla ne şekilde ve hangi ölçüler dahilinde alınacağını 15. maddesi de olağanüstü hallerde dahi dokunulamayacak olan hakları ve devletin kullanacağı yetkilerin sınırlarını gösteriyordu” dedi.
‘İNSANLAR SAVUNMA HAKKI TANINMADAN HAKLARINDAN MAHRUM BIRAKILDI’
OHAL ilanı sonrasında insanların savunma hakkı tanınmadan tüm haklarından mahrum bırakıldığını söyleyen Özbudun, şu ifadeleri kullandı:
“Ne oldu o dönemde farz edelim ki üst katınızdaki komşunuz sizden haz etmiyordu bir yere cimere hakkınızda şikâyette bulunuyordu ve sorgusuz sualsiz siz bir de bakıyordunuz ki KHK listesinde o ek listelerde yer alıyorsunuz. Bir gecede on binlerce kişi o listelerde yer alarak yargılanmadan savunma hakkı tanınmadan tüm haklarından mahrum kılındılar.”
Cumhurbaşkanı ve bakanların yargı yetkilerini gasp ettiğini söyleyen Özbudun, “Bu hak mağduriyetinin ortaya çıkması demek aslında, Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan bakanlar kurulunun yargı yetkisini gasp etmiş olması anlamına geliyor. Daha vahimi, Anayasa’nın o zaman ki hükmü diyordu ki ‘OHAL KHK’ları Cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından hazırlanır.’ Şimdi bakıyorsunuz Cumhurbaşkanı başkanlığında bakanlar kurulu 2 Ocak 2017’de toplanmış. Ondan sonra 3 ay boyunca muhtelif OHAL KHK’ları çıktı. O toplantı yapılmış ve o toplantıya istinaden aylarca KHK çıkartılmış. Bu, anayasanın yetkili kıldığı organ tarafından yapılmayan bir işlemin olduğunu gösteriyor. Yani, yetki gaspının olduğunu gösteriyor.
Diyelim ki Karayolları Genel Müdürlüğü ihraç edileceklerin listesini hazırlıyor ve hayali bir kararnameye o liste ekleniyor ve böylece on binlerce kişi ihraç edilebiliyor. Bunların hepsi anayasının çeşitli hükümlerinin bir ihlali. Savunma hakkının tanınmaması ile yapılan işlemler. Yargı organı değil yürütme organının bu işlemleri yapıyor olması kuvvetler ayrılığı ilkesinin ihlali. Masumiyet karinesinin ihlali. Ama ne yazık ki 15 Temmuz sürecinde insanlar masum olduklarını ispat etmek gibi bir mükellefiyetle karşı karşıya kaldı. Dolayısıyla o süre içerisinde sadece ihraç edilenler değil aileleri de suçlandı, lanetlendiler, lekesiz yaşama hakları ihlal edildi. Kamu kurumlarında çalışmaları engellendiği gibi özel kurumlarda da çalışmaları önlendi” ifadelerini kullandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Millet İttifakı kazanırsa #KHK'lıların durumu ne olacak, hayatları nasıl değişecek?
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Antalya Milletvekili Adayı Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun #Habertürk'te açıkladı.
AYRINTILAR ↘️ https://t.co/CKmTWtJ8ah @SerapProf pic.twitter.com/XXf6ADs0hY
— Kronos (@KronosHaber) April 12, 2023
‘MAĞDUR EDİLMEYEN BİR KESİM KALMADI’
Türkiye’nin hiçbir zaman gerçek bir hukuk ülkesi olmadığının altını çizen milletvekili, “Türkiye hiçbir zaman gerçek bir hukuk devleti olmadı ama hiçbir zaman da bu kadar geniş bir kitleyi mağdur edecek şekilde anayasa ihlal edilmemişti. Türkiye’de toplumun hemen hemen bir kesimi farklı nedenlerle yargının zulmüne uğradıktan sonra ancak hukukun tek gerçek olduğunu idrak edeceğiz. Bence şu an öyle oldu. Var mı artık mağdur olmayan bir kitle? Hukuk bizim tek güvencemiz” dedi.
