‘Selahattin Demirtaş yeni bir siyasi yol deniyor’

Başak Demirtaş'tan gelen "İstanbul'da aday olabilirim" açıklamasının ne anlama geldiğini değerlendiren gazeteci Murat Sabuncu'ya göre, "Selahattin Demirtaş eşi vasıtasıyla kendini de ortaya koyarak yeni bir siyasi yol deniyor olabilir. Bu yolun sonucu iktidarla yeni bir çözüm sürecine de çıkabilir."

KRONOS 22 Ocak 2024 GÜNDEM

DEM Parti’nin yerel seçimde İstanbul’da nasıl bir strateji izleyeceği henüz netleşmedi. İşbirliklerine açık olduğunu her fırsatta dillendiren parti, şimdiye kadar İstanbul özelinde ne aday açıkladı ne de ittifak açıklaması yaptı. Ancak dün HDP’nin cezaevinde olan eski eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş’tan gelen “İstanbul’da aday olabilirim” açıklaması kulisleri karıştırdı.

Gazeteci Murat Sabuncu, Başak Demirtaş’ın adaylık açıklamasının ne anlama geldiğini yazdı ve “Selahattin Demirtaş eşi vasıtasıyla kendini de ortaya koyarak yeni bir siyasi yol deniyor olabilir. Bu yolun sonucu iktidarla yeni bir çözüm sürecine de çıkabilir, kendini sol olarak tanımlayan parti ve isimlerin sadece seçimden seçime değil genel anlamda Kürt sorununu tartışmasına da vesile yaratabilir” değerlendirmesinde bulundu.

T24‘teki yazısında Sabuncu, “Türkiye yerel seçimlere giderken DEM Parti, bu partiye oy veren Kürt seçmen yeniden “önemli” hale geldi. Çünkü başta İstanbul, oylarıyla yine belirleyici olacaklar. Burada “Selahattin Demirtaş seçim sonrası aktif siyaseti bıraktığını söyledi” diye düşünerek Başak Demirtaş’ın aktif siyasete girdiğini, girmek istediğini düşünebiliriz. Ancak İstanbul adaylığı herkesin gözünü çevirdiği başka bir iktidar savaşının tam ortasında yer almak anlamına gelir ki bu da kritik ve anlaşılması-seçmene anlatılması gereken bir tercih” ifadelerini kullandı.

Sabuncu şöyle devam etti:

“Uzun süredir DEM Parti’nin AKP ile Tayyip Erdoğan ile yeni bir çözüm süreci ya da Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kayyum atamama sözü karşılığı İstanbul’dan aday çıkarabileceği konuşuluyor. Ancak şu ana kadar Erdoğan cephesinden bununla ilgili bir sinyal gelmediği de böyle bir pazarlık olmadığı da altı çizilerek söyleniyor.

Selahattin Demirtaş’ın “iktidarla pazarlık” noktasında olduğunu sanmıyorum. Ancak Kobane Davası’nda yaptığı savunmanın tam metnini okumuş, bir duruşmasını canlı izlemiş bir gazeteci olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Demirtaş kendini sol olarak tanımlayan, Kürtlere devletin geleneksel diliyle yaklaşan partilerle de arasına mesafe koyuyor. Gazeteci olarak takip ettiğim süreçte Kürt kimliğini bu kadar vurguladığı konuşmasını hemen hiç hatırlamıyorum.

‘BU YOLUN SONUCU ÇÖZÜM SÜRECİNE DE ÇIKABİLİR’

Selahattin Demirtaş eşi vasıtasıyla kendini de ortaya koyarak yeni bir siyasi yol deniyor olabilir. Bu yolun sonucu iktidarla yeni bir çözüm sürecine de çıkabilir, kendini sol olarak tanımlayan parti ve isimlerin sadece seçimden seçime değil genel anlamda Kürt sorununu tartışmasına da vesile yaratabilir.


 

Uzun süredir sessizliğini koruyan Leyla Zana, “Erdoğan artık süreci dondurucudan çıkarmalı” dedi. Meslek kıdemim, Zana’nın Haziran 2012’de, o dönemin önemli gazetesi Hürriyet’te Enis Berberoğlu’na verdiği söyleşi (bu işi Erdoğan çözer) sonrası yaşananları hatırlamama yetiyor. Tayyip Erdoğan’ın daha evvel çözümü denemiş bir isim olması, Kürtlere bu kadar acı çektirmesine rağmen hâlâ “bir şık olarak var olması” belki de en çok muhalefetin aczinden kaynaklanıyor. Başak Demirtaş’ın adaylığı düşünmesi, Leyla Zana’nın çıkışı birbirinden bağımsızdır, habersizdir elbet. Ama önümüzdeki günlerde siyasetin ana noktalarından bir kısmını oluşturacak gibi duruyor.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram