Emniyet kaynakları PKK’nın yaptığına inanmıyor: Perde arkası gizleniyor

Tolga Şardan: Eylemi doğrudan PKK olarak tanımlamak perde arkasının net görülmesine engel olabilir. "Eylemi PKK yaptı mı? Yapmadı mı? sorusunu tartışmak yerine "Saldırıyı kim yaptı?" sorusunun yanıtını net ve doğru olarak ortaya çıkarmak bu aşamada çok daha önemli.

KRONOS 18 Kasım 2022 GÜNDEM

Güvenlik kaynaklarına yakın T24 yazarı Tolga Şardan, bir kaynağının İstiklal Caddesi’ndeki eylemi ‘acemice’ bulduğunu ve eylemi doğrudan PKK yaptı demenin perde arkasının net görülmesine engel olacağını söylediğini yazdı.

‘Eylemin akabinde yapılan resmi açıklamalarda bazı çelişkili değerlendirmeler’ olduğunu kaydeden Şardan, başka bir kaynağının ise “Eylemi PKK yaptı mı? Yapmadı mı? sorusunu tartışmak yerine “Saldırıyı kim yaptı?” sorusunun yanıtını net ortaya çıkarmak gerek’ dediğini aktardı.

Tolga Şardan şunları yazdı:

Eldeki ilk verilerin PKK’yı işaret etmesine karşın, masum altı yurttaşımızın yaşamını yitirdiği, 81 yurttaşın yaralandığı eylemin örgüt tarafından da üstlenilmemesi, eylemin sonuçlarının “siyaset” ekseninde tartışılmasının başlıca nedeni.

Eylemin akabinde yapılan resmi açıklamalardaki bazı çelişkili değerlendirmeleri de hesaba kattığımızda kafaların karışması elbette kaçınılmaz oldu.

Öncelikle, bombalı çantanın olay yerine getirilmesinde görevlendirilen kadının seçimi ile eylemin yöntemi sürecin bilinenlerden farklı duruma işaret ediyor kanımca.

Şöyle ki, görüştüğüm bir kaynak, eylemin gerçekleştirilme şeklini “acemice” olarak değerlendirdi. Aynı kaynak, “eğer Güvenpark, Merasim Sokak veya Mersin eylemindeki gibi canlı bomba eylemi olsaydı, eylem talimatının adresi yerine oturabilirdi. Doğrudan PKK demek mümkün olabilirdi. Ancak, kadın eylemcinin olay öncesi ve sonrasındaki hareketleri ile etnik kökenine bakıldığında eylemi doğrudan PKK olarak tanımlamak perde arkasının net görülmesine engel olabilir” değerlendirmesini yaptı.

Bir başka kaynak ise, Türkiye’nin son dönemde Suriye’deki cihatçı gruplar üzerindeki etkinliğini biraz olsun geri çekmesine dikkati çekti.

Bu kaynak; “cihatçı gruplar bu geri çekilmeyi kabullenmeyip Türkiye’yi yeniden sürecin içine çekmek isteyebilir. Burada etnik kimliği farklı olan bir hücrenin görevlendirilmesi olası. Kamuoyuna yansıdığı üzere gerçekten PKK’nın eğitiminden geçmiş olabilir. Ancak bir nokta daha var. Terör örgütleri böylesi eylemlerin ardından kamuoyu havasını yoklar. Bu havaya göre eylemin sahiplenilmesinde tavır belirlenir. Örgüt yönetimi içinden saldırının üstlenilmesine ‘hayır’ denilmesi halinde örgüt sessiz kalır. Fakat son eylemde PKK’ya dayanan açıklamalarda eylem kesin dille kabullenilmedi. Bu ayrıntıya dikkat etmek gerekir” dedi.

Aynı kaynak, “Eylemi PKK yaptı mı? Yapmadı mı? sorusunu tartışmak yerine “Saldırıyı kim yaptı?” sorusunun yanıtını net ve doğru olarak ortaya çıkarmak bu aşamada çok daha önemli. Bu yaklaşım PKK’yı aklamak değil, tam tersi tablonun net olarak ortaya konulmasıdır. Zira Türkiye’nin önümüzdeki dönemde sürece yönelik yaklaşımının kaynağı bu sorunun yanıtı olacaktır” değerlendirmesini yaptı.

Ayrıca İstanbul Emniyeti’nce dün akşam saatlerinde yapılan bir açıklama da dikkat çekici.

Emniyet açıklamasında, yapılan soruşturmayla Albashır’in ifadesinde ileri sürdüğü şekliyle zanlının eylem sırasında fotoğrafını çeken herhangi bir kişinin bulunmadığı kaydedildi.

Bu arada olayla ilgili; “eylemci kadına yönelik istihbarat takibi bulunduğu” bilgisine ulaştım. Olayın baş faillerinden Ahlam Albashır’in daha önce takipte olduğu ancak bir süre önce takipten kaybedildiği iddiası var.

Zanlının olaydan kısa süre sonra yakalanması bu iddiayı güçlendiren bir durum.

Her ne kadar istihbarat birimlerinin elinde yapay zekâ ürünü özel yazılımlar bulunsa da zanlının Taksim’den çok kısa süre içinde Küçükçekmece’ye kadar gitmesine rağmen yer tespiti yapılarak kısa sürede gözaltına alınmasını unutmamak gerek.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com