Şahan Gökbakar, Oytun Erbaş’ı taklit etti: Ropdöşambırlı komedyenler bizi hep öteledi

Komedyen Şahan Gökbakar, “Eğer bu hükümet olmasaydı bizim öğretim üyesi olma şansımız yoktu” sözleriyle gündeme gelen Doç.Dr. Oytun Erbaş’ı taklit etti. Gökbakar, paylaştığı videoda “Ropdöşambırlı komedyenler bizi hep öteledi, görmezden gelindik” dedi

Gökbakar’ın, Instagram’dan yayınladığı ve binlerce beğeni alan videoda “Anadolu komedyenleri olarak şakaları çöpten toplardık.” ifadeleri kullanıldı.

‘TIRNAKLARIMIZLA, TEZEK KOKUSUYLA, TEZEKLE GELDİK’

Gökbakar, şunları söyledi:

Çok zorluklarla bir şeyleri gerçekleştirip çok zorluklarla, çok uğraşarak bir yerlere geldik. İç Anadolu komedyeniyim ben. Taşra komedyeniyim. Oradan çıktık geldik. Biz tırnaklarımızla, tezek kokusuyla, çamurla, kerpiçle geldik. Çoğu zaman biz espirilerimizi yer elmasından, patlıcandan, soğandan, patatesten ürettik. Biz öyle kolay gelmedik ama İstanbul’da durum çok farklıydı o zaman, çok farklıydı. Yani o dönem mesela; o komedyenler, o Cem Yılmaz vardı, Ata Demirer, Yılmaz Erdoğan, Beyazıt Öztürk. Bunların bir üstü vardı Cem Özer, Hamdi Alkan’lar… O jenerasyon. Yani bambaşka bir alemdi. Hepsi İngilizce biliyor, hepsi efendim güzel mankenlerle takılıyor. Hepsi efendim bir ambalajı parlak çocuklar, temiz çocuklar. Ve hepsi ropdöşambır giyiyordu ya. Ben bir gün bir şeye gittim.

‘BİR ELDE ŞAMPANYA EFENDİM BİR ELDE MANKEN’

Festivale davet edildim. Edilmedim de kaçak girdik tabi o dönemde davet eden olmuyordu Kaçak girdik kenardan. Bir baktım bütün komedyenler aman dedim nasıl filan baktım ropdöşambırlı hepsi. Hepsi ropdöşambırını birbirine tutmuş. Herkesin birbirini tutardı o zaman. Böylelerdi bir elde şampanya efendim bir elde manken. Kimisi röpteşambırının kuşağını tutumuş. Napıyon diyom, ille de ipim ille de kuşağım diyor. Böyle bir dönem ve biz Anadolu komedyenlerini hep bizi saf dışı bıraktılar. Kıskançlık nerede biliyor musun ben gelip böyle halka hep pragmatik şekilde şaka yapıyorum ya. Çünkü ben bu dolulukla geldim.

‘TELEVİZYON TEK KANAL TELEVİZYON YOK’

Biz Ankara’da yokluk içinde bak elektrik yok, bak 80’li dönem, elektrik yok, su yok, buzdolabı elektrikli hiçbir alet yok. televizyon var tek kanal televizyon yok, elektrik yok. Gaz lambası ışığında okula gitmeye çalışıyordum. Annem beni sabah geliyordu. Bana bir tane kağnı arabası alıyordu davarların ayağına bağlıyordu annem beni halatla. Adam okulda beni bırakıyordu akşam da gelip aynı kağnı arabası alıyordu beni servis niyetine. O şekilde okula gidip geliyorduk ve şaka bulamıyorduk, üretemiyorduk.

‘HÜKÜMET OLMASAYDI KOMEDYEN OLAMAZDIK’

Dimağımız çünkü zayıftı. Bakkalın çöplerini karıştırarak orada bulduğumuz böyle efendim sakız ciklet kaplarındaki şakaları biz ezberliyorduk. Bu şartlar altında bir gün ben geziyorum Ankara’da Gençlik Park’ın oralarda beni çevirdiler dediler ki ya dediler senin baban ne iş yapıyor. Dedim abim ne ya. Bana öyle dediler, senin baban ne iş yapıyor. Ben dedim sanane ya. Ben buna sanane dememle beni bir dövdüler, bir dövdüler. Benim ağzımı yüzümü yamulttular. Kafama halka attılar hani bu malbora halkalı var ya onları attılar kafama. Sonra bir tanesi de ki arasında sen dedi sopa yerken bile komiksin, sen dedi komedyen olursun sen anca bana. Ve çok açık söylüyorum bu hükümet olmasaydı biz komedyen olamazdık. O ropdöşambırla gezenler hala aynı şekilde gezmeye devam ederdi. Ama durum bu olay bu.”

Erbaş da kendisine yöneltilen tepkilere üzerine bir video yayınlamıştı. “Bu hükümet olmasaydı ben akademisyen olamazdım. Çünkü ben Sökeli pazarcının oğluyum” diyen Doç. Dr. Oytun Erbaş’ın Ödemişli olduğu, babasının da banka müdürlüğü yaptığı ortaya çıkmıştı.

‘ÇAYI TUTUŞU, ŞAMPANYA KADEHİ KALDIRIŞI…’

Salgının ilk günlerinde koronavirüsün Türkleri etkilemeyeceği ve maske takmanın gerekli olmadığı şeklindeki tartışmalı açıklamalarıyla tanınan Doç. Dr. Oytun Erbaş, önceki gün katıldığı TVNET ekranlarında yayınlanan Sert Sorular programında şu ifadeleri kullanmıştı:

Bu kadar pragmatik şeyleri halka anlatmam ropdöşambırlı doktorların işine gelmiyor. Doktor bir şey söylüyor yarısı Latince. Bir adam halka anlaşılabilir bir şeyler söylüyor, ondan zaten kıskançlık. Bana ‘Baban ne iş yapıyor’, ‘Pazarcı’ dedim. ‘Pazarcıdan bilim adamı mı olur’ dediler. Ailesi varlıklı, iyi okullarda okumuş, iyi dil bilen, giyimi çok iyi olanlar hep farklı. Çayı tutuşu, şampanya kadehi kaldırışı… Biz öyle değiliz. Anadolu’dan gelmiş bir şeyler yapmaya çalışan çocuklarız. Hep kendi emeğimle buraya geldik. Eğer bu hükümet olmasaydı bizim öğretim üyesi olma şansımız yoktu.

“Bu hükümet olmasaydı ben akademisyen olamazdım. Çünkü ben Sökeli pazarcının oğluyum” diyen Doç. Dr. Oytun Erbaş'ın Ödemişli olduğu, babasının da banka müdürlüğü yaptığı ortaya çıktı.

Erbaş ‘Koronavirüs Türklere bulaşmaz’ sözleriyle de gündem olmuştu.

↘️ https://t.co/yRvHqjl6JV pic.twitter.com/TY9aMbcS5I

— Kronos (@KronosHaber) February 4, 2022

‘KORONAVİRÜS TÜRKİYE’Yİ ÇOK ETKİLEYECEK’

Erbaş’ın koronavirüs salgını hakkında yaptığı açıklamalar tartışmaya yol açmıştı. Erbaş, “Türkler Asya ırkı ama bize biraz da Akdeniz’den gen gelmiş. Biz biraz Macaristan, Rumen grubundan da gen almışız. Daha karışık bir gen grubuyuz. Ben Türkiye’nin çok az etkileneceğini düşünüyorum” demişti.

‘MASKE HASTA OLMAYI KOLAYLAŞTIRIR’

Maske takmanın da gerekli olmadığını savunan Erbaş, “Çünkü maske nemle ıslanıyor. Virüs üstünde daha çok birikir. Maske bırakın önlemeyi hasta olmayı bile kolaylaştırabilir” iddiasında bulunmuştu