Sağlık emekçileri: Bu hastanede sistematik cinsel saldırı var

Bir grup sağlık emekçisi, Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde bir hemşirenin S.E. adlı doktorun cinsel tacizine uğramasını protesto etti. SES Aksaray Şube Eş Başkanı Yasemin Bakır, yaptığı açıklamada, "Herkes suç ortaklığını kendine yakıştırıyor olabilir, ancak biz susmayacağız" denildi.

KRONOS 13 Mart 2023 GÜNDEM

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi bir grup eylem yaptı. Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan H.Z.’nin yardımcı doktor S.E.’nin cinsel tacizine uğraması ve H.Z.’nin şikayetiyle diğer taciz vakalarının da ortaya çıkmasının ardından açıklama yapan sağlık emekçileri, “Bu hastanede sistematik cinsel saldırı var” dedi.

ANKA’nın aktardığına göre; İstanbul’da Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde görevli hemşire H.Z., asistan doktor S.E. tarafından cinsel saldırıya uğradığını belirterek şikayetçi oldu. Asistan doktor S.E. dün gözaltına alındı. SES üyesi sağlık emekçileri ise bugün hastane önünde basın açıklaması yaptı.

ORTAK AÇIKLAMAYI EŞ BAŞKAN YASEMİN BAKIR OKUDU
“Evde, işte, sokakta taciz ve tecavüz her yerde. Susmayacağız sessiz kalmayacağız” pankartının açıldığı eylemde, hazırlanan ortak açıklamayı SES Aksaray Şube Eş Başkanı Yasemin Bakır okudu.

 

“Bu açıklama, iş yerimizde uzun süredir yaşanan ve ifşa etmek için mağdurları beyana ikna edemediğimiz, gelinen noktada sistematik bir şekilde bu kurumda kadınların maruz kaldığı cinsel saldırıların ve tacizlerin topyekun kamuoyu ile paylaşılması ve ifşa açıklamasıdır” diyerek söze başlayan Bakır, şunları söyledi:

“CEZASIZLIK POLİTİKALARI BU CESARETİ BÜYÜTMEKTE”
“Bu kurumda-mesaisi başında çalışma arkadaşımız, asistan Dr. S.E. isimli erkek fail tarafından cinsel saldırıya maruz kaldı. Bizler, kadını yönelik türlü saldırıya karşı etkili cezalandırmalar ve hukuksal düzenlemeler diye bağırdıkça, etkin ve köklü çözümler üretebilecek mekanizmalar devre dışı bırakıldığı gibi, göstermelik uygulamalarla sorunlar daha da derinleştirilmekte, cezasızlık politikaları ile kadına yönelik her türlü saldırı zihniyetin cüreti ve cesareti daha da büyütülmektedir.

Sizlere kadına yönelik gerçekleşen saldırıları anlatmak için dünyadan, ülkeden ya da içinde yaşadığımız şehirden örnekler vermeyeceğiz….! Sadece bu hastanede, aslında kadına yönelik her türlü istismar ve sömürünün en az tolere edilmesi gereken yer olan bu kamu kurumunda bile, son 2 yıldır yaşanan olaylar ile biz kadınlar için yaşamak ve nefes almanın nasıl bir işkence olduğunu, burada bulunan tüm arkadaşlarımızın duyma, görme, tanık olma şahitliği ile anlatacağız. Sistematik saldırıların, örtbas edilen olayların nasıl gün be gün tacizci ve tecavüzcü zihniyetleri koruyup cesaretlendirerek, en son bir arkadaşımızın cinsel saldırıya uğramasına dönüştüğünü anlatacağız.

 

‘YÖNETİM SUÇ ORTAĞI OLMAYI TERCİH ETTİ”
Bu kamu kurumunda, bahsettiğimiz 2 yıllık zaman dilimi içerisinde yoğun bakım servisinde yatan bir hasta, hasta bakıcı tarafından cinsel saldırıya maruz kaldı. Olaya tanık olan çalışanlar bu kişiyi o gece alandan uzaklaştırdı ve hakkında tutanak tuttular. Fakat kurum idarecileri olayı duydukları anda bu kişiyi iş yerinden uzaklaştırmadıkları gibi, ilgili tutanağı kendilerine referans alarak, varsa her hangi bir ihmal ve eksiklik bunun sorumlularının tüm boyutları ile gün yüzüne çıkarmasını sağlamadılar. Ya da adli bir suç olan bu durumu ilgili mecralara taşımadılar. Çünkü biliyorlardı; kurumun yöneticileri olarak böyle bir soruşturmanın ucu kendilerine de dokunacaktı. Sessiz kalmayı, üstünü örtmeyi, suç ortağı olmayı tercih ettiler. Bu saldırıyı kendileri de ifşa etmediler. Saldırıya uğrayan kadın hastamız 3 gün sonra, evet yanlış duymadınız tam 3 gün sonra yoğun bakım servisinden bir klinik servisine transfer edildikten sonra ancak şikâyetçi olarak ifşa etti. Çünkü ilgili saldırgan kendisini yoğun bakım servisinden sağ çıkamamakla tehdit etmişti.


 

Bu kamu kurumunda gerekli güvenlik önlemleri alınmadığı için, daha iki aylık hemşire olan arkadaşımız, pandemide ilgili ve yeterli önlemler alındı imajı yaratılmak için açılan ve merkez binamıza 2 saat uzaklıkta olan, çoğu çalışanın nerde olduğunu dahi bilmediği Arnavutköy Niyazi Kurtulmuş ek binasında bıçaklı saldırıya uğradı ve 6 ay raporla evine gönderilerek üstü örtüldü. Arkadaşımızın bu saldırıdan tesadüfen kurtulduğunu aylar sonra öğrendik. Yine hiç kimse hakkında soruşturma ve ihmal tartışması yürütülmedi. Güvenlik zafiyeti var dememize rağmen Hadımköy ek binasında her hangi değişikliğe gidilmedi.

“GÜVENLİK PERSONELİ BİRDEN FAZLA KİŞİYİ TACİZ ETTİ”
Bu kurumda, ismin ve etiketin her şeyin üzerinde olduğunu yaşayarak öğrendiğimiz iş yerimizde, güvenlik personeli, yani hepimizin güvenliğinden sorumlu olan kişi, birden fazla kadını taciz etti. Tacize uğrayan kadınlar, kurum amirlerine yaşadıklarıyla ilgili bilgilendirme yaptılar, fakat yine üstü örtüldü. Gözden uzak olan, sözden de uzak olur denilerek, biraz önce bahsettiğimiz şehrin neresinde olduğunu çoğu çalışanın bilmediği o ek binaya gönderilerek, suların durulması, olanların unutulmasına terk edildi. Aylar sonrasında terfi alan bu şahıs güvenlik amiri olarak Yedikule’de mesaisini doldurmaya devam etti.

“1 YIL BOYUNCA SİSTEMATİK TACİZ”
Yedikule’de, marka hastanemizde, 3 gün önce cinsel saldırıya uğrayan çalışma arkadaşımızın yaşadıkları henüz kendisi tarafından ifşa edilmemişken, aynı gün ve birkaç saat öncesinde tarafımıza şu bilgi ulaştı. Yine bir kadın arkadaşımız, 1 yıldır sistematik bir şekilde duygusal ilişkiye zorlanmakta ve tacizlere maruz kalmaktaydı. Üstelik 3 ay önce hastane müdürü ile yaşananları paylaştığını ve hiçbir şey yapılmadığını ifade ediyordu. İlk defa yaşananları kendi ağzı ile çalışma arkadaşlarıyla paylaşan, dayanışma talep eden ve gerekli olan ne varsa yapmak konusunda beyanda bulunan bir kadın arkadaşımız vardı.

“HERKES SUSABİLİR, AMA BİZLER SUSMAYACAĞIZ”
Herkes susabilir, herkes gözünü kapayabilir, hatta herkes suç ortaklığını kendine yakıştırıyor olabilir, ama bizler susmayacağız. En son kadın, hakikat ile buluşana ve özgür olana dek bu eril akıl ve onun değirmenine su taşıyanlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Çalışma arkadaşımız sadece S.E. isimli fail tarafından cinsel saldırıya uğramadı. Her gün duyup sessiz kaldığımız, bakıp görmediğimiz, görüp bir şey yapmadığımız, yapsak da daha fazlasına ihtiyaç olduğunu idrak etmemizin de kurbanıdır. Failin ilgili cezayı alması için yaşanan saldırının sonuna kadar takipçisi olacağız. Arkadaşımızı o mahkeme salonuna hiçbir zaman yalnız yollamayacağız.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com