Reuters: 2016'dan bu yana yargı, medya ve ordudaki potansiyel muhaliflerini tamamen tasfiye eden Erdoğan'ın bugün gücünü kısıtlayan hiçbir şey kalmadı. O zamandan bu yana ortalama bir Türk'ün alım gücü dörtte üç oranında düştü. Seçmenin bunu cezalandırması beklenmelidir.
Reuters haber ajansı, Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı sonrası Türk Lirası’nda yaşanan büyük düşüşe ilişkin yayınladığı değerlendirmede, yaklaşık yüzde 20 civarında seyreden enflasyona rağmen faiz oranının yüzde 15’e indirilmiş olmasının Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın otoriterleşmesiyle doğrudan ilgili olduğunu, artık Erdoğan’ı dizginleyebilecek hiçbir kurumsal kontrol mekanizmasının bulunmadığını, Türkiye’nin “sağduyulu ekonomi politikalarına” dönmesi için tek ihtimal olarak AKP Genel Başkanı’nı seçmenlerin durdurmasının kaldığını belirtti.
Dasha Afanasieva imzalı haber analizde özetle şu hususlara değinildi: “Erdoğan’ın faiz oranlarını küçümsemesi yeni bir şey değil, ancak kötüleşen ekonomik durum bunun Türkiye için maliyetlerini artırıyor. Perşembe günkü faiz indirimi lirayı dolar karşısında %6 düşüşle yeni bir rekor seviyeye düşürdü. Eylül ayından bu yana 4 puanlık parasal gevşemenin ardından, daha fazla indirim yapılması muhtemel görünüyor.
Goldman Sachs, zayıflayan para birimi ve neredeyse %5’lik reel negatif faiz oranının yarattığı kısır enflasyon döngüsü nedeniyle Ankara’nın Nisan’dan önce bir U dönüşüne zorlanacağını düşünüyor. Ancak bugüne kadar yaşananlar, Erdoğan iktidardayken herhangi bir geri dönüşün geçici olacağını gösteriyor.
Türkiye’nin merkez bankasını keskin faiz yükselişine zorlayan 2018’deki son büyük para krizinden bu yana, Erdoğan’ın yetkileri üzerindeki kontroller daha da azaldı. 2019’dan bu yana üç merkez bankası başkanı değiştirdi, para politikası komitesine adamlarını atadı ve Maliye Bakanlığını devre dışı bıraktı. Tüm bunlar, 2016’dan sonra yargı, medya ve ordudaki potansiyel muhaliflerine yönelik geniş kapsamlı tasfiyenin ardından geldi.
Ancak ekonomik kriz, Erdoğan’ın popülaritesini azaltıyor. Genel seçimlerin 2023’e kadar yapılması gerekiyor, ancak daha erken bir seçime gidebilir. Kamuoyu yoklamaları, AKP ve müttefiki MHP’ye 2018 parlamento seçimlerinde %54 olan desteğin yaklaşık %40’a düştüğünü gösteriyor. Bu seviyelerde Erdoğan parlamentonun kontrolünü ve muhtemelen cumhurbaşkanlığını da kaybedecektir.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
2016’dan bu yana, ortalama bir Türk’ün harcama gücü dörtte üç oranında düştü. Rezervleri desteklemek için kullandığı para takasları da dahil olmak üzere, merkez bankasının döviz stoğu negatifte bulunuyor. Doğalgaz ithalatını ödemeye devam etmek için devlet enerji şirketine bu kış dolar transfer edilmek zorunda kalabilir. Seçmenlerin bu tür kötü idarenin cezasız kalmasına izin vermeleri pek olası değil.”
