Prof. Dr. Melih Bulu, Boğaziçi Üniversitesi'nin kapısı kırıldığı için polisin kelepçe taktığını ve üniversiteye polisi davet etmediğini belirterek, polisin öğrenci olmayanların girişini engellemek için geldiğini söyledi.
Boğaziçi Üniversitesi'ne vurulan polis kelepçesi gündeme oturdu.
Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğü görevine atanan AKP’li Prof. Dr. Melih Bulu, polisin üniversetinin kapısına kelepçeyi kapı kırıldığı taktıklarını belirterek, ” Polis amirinin çözümüymüş “dedi.
Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, Habertürk TV’de Veyis Ateş’in sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Bulu, 9 aday içerisinden rektörlük görevine atandığını belirtti. Türkiye’de dünya standartlarında bir rektör atama sisteminin olduğunu savunan Bulu, “İlana çıkıyorsunuz. Daha sonra mülakata davet ediliyorsunuz. Bir mülakata alındık. Bir komisyon var. Size Boğaziçi Üniversitesi’nin özelliklerine uygun sorular soruluyor. Adaylar yeniden değerlendirilip Cumhurbaşkanlığına sunuluyor” diye konuştu. Bulu, dünyada bu tür organizasyonları yapan yöneticilerin seçimle belirlenmesinin pek kullanılan bir yöntem olmadığını öne sürerek, “Siz bire bir oy vererek rektörü, bir şirketin genel müdürünü seçemezsiniz.”dedi.
Polisin öğrencilere müdahalesini doğru olduğunu ifade eden Bulu, gözaltına alınan öğrenciler arasında Boğaziçi Üniversitesi’nden 2 kişi olduğunu kaydetti.
‘KAPI KIRILDIĞI İÇİN KELEPÇE TAKILMIŞ’
Boğaziçi kapısına kelepçe vurulmasını değerlendiren Bulu, “Orada çok pratik bir şey var. Çünkü kapı kırıkmış. Çok fazla şey olduğu için, kapıyı tutturmak için kelepçe takmışlar. Polis amirinin çözümüymüş. Tabii ki Boğaziçili olmayan öğrencilerin güney kampüse girmeleri, 150 yıllık binalara zarar verebilir, bunu kontrol edemeyiz.” dedi.
Bulu, üniversiteye polis davet edilmediğini öne sürerek, “Polis kampüsün önünde herhangi bir şekilde öğrenci olmayanların girişini durdurmak amacıyla yer aldı. Zaman içerisinde biz birbirimizi tanıdıkça nasıl verimli ve güzel çalışacağımızı göreceğiz. “şeklinde konuştu.
“İNTİHAL MESELESİ; İFTİRA!”
Prof. Dr. Bulu, intihal yaptığı iddiasıyla ilgili olarak ise şunları söyledi: “Bir kere bu intihal meselesi iftira. Orada teknik bir şey gibi duruyor ama benim doktora tezimde literatür kısmı vardır. Oradaki her şey diğerlerinden alıntıdır. En sonunda kaynaklar yazılmıştır. Bütün dert tırnak içine almamış olmam.
Bizim önümüzde böyle yapılacak diye bir format da yoktu. Formatlar sürekli değişir. Bunun birçok standardı var. İşin özü aldığınız şeyin kaynağını yazmış mısınız? Yazmışız sonuçta. Bununla ilgili önceden hazırlıklarımızı yaptık mütevelli ile beraber. Haliç Üniversitesi’nde orada herhangi bir yönetim boşluğu yok, sistem zaten gayet güzel çalışıyor.”dedi.
