Akademisyen Ali Yaycıoğlu: "Eğer Özel ve CHP, bu Erdoğan yönetimini zincirlerinden koparsa 'normalleşecek' bir siyasal iktidar, devleti de 'kirlenmiş ama kolayca temizlenebilir' bir bünye olarak görüyorsa, bu CHP’nin rejim tarafından yutulmasına doğru bir süreci tetikleyebilir."
Stanford Üniversitesi akademisyeni, tarihçi, yazar Ali Yaycıoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel arasında yapılan görüşmeden sonra verilen “siyasette normalleşme” mesajına yönelik tartışmaları analiz etti. “Bu rejim hayatta kaldıkça devlette iç savaşı ve çatışmaların eksik olmayacağını belirten Yaycıoğlu, CHP’nin neyle karşı karşıya olduğunu ve rejimin kodlarının ayırdına varması gerektiğine dikkat çekti. Yaycıoğlu, bu konuda CHP’yi uyararak, “Eğer Özel ve CHP, bu Erdoğan yönetimini zincirlerinden koparsa ‘normalleşecek’ bir siyasal iktidar, devleti de ‘kirlenmiş ama dinamikler değişirse, kolayca temizlenebilir, kökü ve bağışıklık sistemi kuvvetli, hastalığı kolayca atlatabilir’ bir bünye olarak görüyorsa, bu CHP’nin rejim tarafından yutulmasına doğru bir süreci tetikleyebilir” dedi.
Ali Yaycıoğlu, Gazete Oksijen‘de kaleme aldığı yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Bu rejim hayatta kaldıkça devletin iç savaşı ve çatışmalar eksik kalmayacak. Karşımızda varlık nedenini kamudan (ya da ulustan, halktan, milletten…) alan bir rejim yok. Bunu iyi anlamamız gerekiyor. Farklı kırılgan grupların muhayyel “milli” (ve dini) davalarının, çoğu zaman özel çıkarlarla (ya da grup çıkarlarıyla) iç içe geçtiği, bu grupların birbirleriyle kâh ittifak ettikleri kâh çatıştıkları bir yağlı güreş meydanına dönüşmüş bir rejim alanı ile karşı karşıyayız.
Özgür Özel ve CHP bu Erdoğan’la nasıl bir normalleşme sürecine girebilir? CHP’lilerin zihninde bu rejimin, bir omuz atıldığında asgari kuralları ve hukuksal çerçevesi olan bir yönetime dönüşme ihtimali yoktur umarım. Özgür Özel de kendince Erdoğan’ı bu rejimden kurtarabileceğine inanmıyordur muhtemelen. Böyle varsayımlarla hareket etmek büyük bir gaflet olur.
‘CHP NEYLE KARŞI KARŞIYA OLDUĞUNU İYİ ANLIYORSA…’
Özel’in Erdoğan ve rejimle olan diyaloğunu tamamen yanlış ve anlamsız bulduğum düşünülmesin.
Tam tersine; eğer CHP neyle karşı karşıya olduğunu iyi anlıyorsa, rejimi çözümlediyse, rejimin kodlarının ayırdına iyi vardıysa, rejim içindeki (ya da kısmen içindeki kısmen dışındaki) farklı grupların arasındaki ilişki mekaniğini hakkıyla analiz ettiyse, Özel’in Erdoğan’la görüşmesi ve bu görüşmenin derinleşmesinde hiçbir sorun görmüyorum.
Ama eğer Özel ve CHP bu Erdoğan yönetimini zincirlerinden koparsa “normalleşecek” bir siyasal iktidar, devleti de “kirlenmiş ama dinamikler değişirse, kolayca temizlenebilir, kökü ve bağışıklık sistemi kuvvetli, hastalığı kolayca atlatabilir” bir bünye olarak görüyorsa, bu CHP’nin rejim tarafından yutulmasına (koopt edilmesine) doğru bir süreci tetikleyebilir.
Ne yapmalı?
Bu dönemde ne yapmamalı sorusu herhalde daha önemli.”
