ANKARA – İstanbul Adliyesi’nde görev yapan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın 31 Mart 2015’te makam odasında öldürülmesine ilişkin yargılanan Mustafa Koçak, gizli tanık ifadesiyle geçtiğimiz yıl ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Koçak, söz konusu ceza sonrası “Adil ve bağımsız mahkemelerde yargılanma” ve “İşkencecilerin yargılanması” talebiyle açlık grevine başlamıştı. Açlık grevi eylemini 93’üncü gününde ölüm orucuna çeviren Koçak’a, Şakran 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde sürdürdüğü ölüm orucu eyleminin 255’inci günündeyken zorla müdahale edildi. 12 Mart’ta Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne götürülen Koçak, 265 gündür eylemde. Ailesi ve sevenleri Kırıklar Cezaevi önünde 24 saatlik adalet nöbetine başladı.
KARDEŞ MİNE KOÇAK: 30 KİLOLUK BEDENDE ÖLMESİNİ İSTEMİYORUM
Mustafa Koçak’ın kardeşi Mine Koçak ise 10 gündür cezaevi önünde beklediklerini söyledi. Ağabeyi ile görüşene kadar nöbet eylemlerine devam edeceklerini söylen Koçak, “Hapishane önünde Mustafa hep 28 yaşında kalmasın diye adalet nöbetine başladık ve onu alana kadar adalet nöbetimize devam edeceğiz. 28 yaşında 30 kilo olarak kalmış olan abim Mustafa Koçak ölmesin istiyorum. Adalet yeniden abimin bedeninde filizlensin istiyorum ve bunun için desteğe ihtiyacımız var” açıklamasında bulundu.
“TEK TALEBİ ADİL YARGILANMAK”
Ağabeyinin adil yargılanmak için ölüm orucuna başladığını kaydeden Mine Koçak, “Dört duvar arasında ağabeyimin 30 kiloluk bedeninde ölmesini istemiyorum. Kırıklar F Tipi Cezaevi’ne geldik. İçerde ağabeyim direniyor ve bizde 24 saat nöbetteyiz. Ağabeyimin cezaevinde kalması uygun değil. ‘Hayati riski var’ diyorlar. Ben ağabeyimin ölmesini istemiyorum. Ağabeyimin de tek talebi adil yargılanmaktır. Kendisi ile en son konuşmamızda bana ‘Yaşamak güzel şeydir. Ne olur tutun ellerimden beni yaşatın’ dedi” şeklinde konuştu.
GÜLMEN: HEP BİRLİKTE MUSTAFA’YI CEZAEVİ’NDEN ALALIM
Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi önünde Koçak ile görüşme yapabilmek için cezaevi önünde bekleyen ailesi ve arkadaşlarına bir destek de KHK ile ihraç edilen işe geri dönmek için 324 gün açlık grevinde giren Nuriye Gülmen de katıldı. Mustafa Koçak’ın her şeye rağmen direnmeye devam ettiğini kaydeden Gülmen, “Mustafa’ya hastanede işkenceyle müdahale edildiğini öğrendikten sonra buraya geldim. Bugün direniş bayrağı Mustafa’nın elinde. Mustafa’ya müdahale ederken doktorlar ona ‘Kimse yok seni beklemiyor. Arkadaşların ve ailen gelmedi’ demişler. Ama biz o gün oradaydık ve bugün de buradayız. Mustafa hiçbir zaman yalnız olmadı. Onun asla yalnız bırakmayacağız. Herkese çağrımız Kırıklar Cezaevi önünde gelmesidir. Gelemeyenler bulundukları yerlerden sahip çıkabilir. Burada çok güçlü bir direniş sürüyor, hep birlikte Mustafa’yı cezaevinden alalım” diye konuştu.
ŞAİR-YAZAR BEHRAM: ACİL TAHLİYE EDİLMELİ
Şair, yazar ve gazeteci Nihat Behram da Mustafa Koçak’ın bir an önce tahliye edilmesini istedi. Behram sosyal medya hesabından, “Mustafa Koçak acilen tahliye edilmelidir. Zindanda tutulduğu her gün vicdansızlık ve insanlık suçunu bin misline katlar!” dedi.
HALKIN HUKUK BÜROSU: MUSTAFA YAŞAMALI, DERHAL TAHLİYE EDİLMELİ
Halkın Hukuk Bürosu’ndan yapılan açıklamada ise “Adaletsizliğe ve işkenceye boyun eğmeyen müvekkilimiz Mustafa için adalet istiyoruz!” ifadeleri kullanıldı. Koçak için rapor beklendiğini kaydeden Halkın Hukuk Bürosu açıklamasında, “Tahliye için ATK raporu bekleniyor. Bu raporun hazırlanmasının sürüncemede bırakılması kabul edilemez. Bu Mustafa’nın yaşama hakkının gasp edilmesidir. Mustafa yaşamalı! Mustafa derhal tahliye edilmeli!” ifadelerini kullandı.
https://twitter.com/KronosHaber/status/1242456256654295046
ÇHD HASTA MAHPUSLARIN SERBEST BIRAKILMASI İÇİN BAKANLIĞA BAŞVURDU
ÇHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, yakınları kendi başvuru hatlarına ulaşan 126 hasta mahpusla ilgili Adalet Bakanlığına başvuru yaptı; hasta tutuklu veya hükümlülerin salgın ortamında hemen serbest bırakılmalarını istedi. Bakanlığa iletilen başvuru dilekçesinde, “hapishanelerde tutulan ve hasta olan tutuklu veya hükümlülerin COVID-19 virüs salgını nedeniyle bir an önce serbest bırakılmaları için Bakanlığın harekete geçmesi ve bu konuda gerekli işlemlerin ivedilikle yerine getirilmesi” talep edildi.
457’Sİ AĞIR 1333 HASTA MAHPUS VAR
İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) ve ÇHD’nin mutabık kaldığı üzere, hapishanelerde 457’si ağır toplam 1333 hasta tutuklu/hükümlü bulunuyor. TÜİK rakamlarına göre, 2017 sonunda 232 bin olan mahpus sayısı 2019’un ilk altı ayında 270 binlere ulaştı. Türkiye, dünyada ABD’nin ardından hapsetme oranlarında ikinci sırada. 330 milyon nüfuslu ABD’de 100 bin kişiye düşen mahpus sayısı 655, 82 milyon nüfuslu Türkiye’de 318 (OECD, Mayıs 2019).
