Nihal Olçok: Hande Fırat ‘bunak’ diyor ama Aydın Doğan delil bırakmak istemiş olabilir

Hande Fırat'ın, “15 Temmuz darbe girişimi öncesi dönemin MİT Basın Dairesi Sorumlusu Nuh Yılmaz’la görüştüğü, darbe gecesi izlenecek adımları kararlaştırdıkları” tartışması hakkında konuşan Nihal Olçok: "Aydın Doğan bir şerh düşmek istemiş olabilir mi? Delil bırakmış olabilir mi? Hande Fırat, Aydın Doğan'a bunak diyor.

KRONOS 09 Eylül 2022 GÜNDEM

Hürriyet gazetesi Ankara temsilcisi Hande Fırat’ın, “15 Temmuz darbe girişimi öncesi dönemin MİT Basın Dairesi Sorumlusu Nuh Yılmaz’la görüştüğü, darbe gecesi izlenecek adımları kararlaştırdıkları” tartışması hakkında Nihal Olçok yeni açıklamalarda bulundu.

Halk TV’de Gökmen Karadağ’ın sunduğu Açıkça programına katılan Gelecek Partisi kurucusu Nihal Olçok, eşi Erol Olçok ile oğlu Abdullah Tayyip Olçok’u kaybettiği 15 Temmuz darbe girişimi gecesine ilişkin yeni sorular sordu. Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan’la gazeteci Hande Fırat arasında, Erdoğan’ın telefonla yayına bağlanmasından önce geçen konuşma için, Olçok, “Aydın Doğan bir şerh düşmek istemiş olabilir mi? Delil bırakmış olabilir mi?” dedi.

“AYDIN DOĞAN DELİL BIRAKMAK İSTEMİŞ OLABİLİR Mİ?”

Moderatör Gökmen Karadağ’ın, “Hande Fırat bunun açıklamasını CNN Türk’te yaptı. Aydın Doğan’ın bu konuşmada maddi bir hata yaptığını ama o törende o maddi hatayı yüzüne çarpamadığını bildirdi.” hatırlatması üzerine Nihal Olçok şunları söyledi:

15 Temmuz’un tek sahibi ben değilim. Fakat belki de yürekle alakalı bir şey veya kaybedecek şeyinizin kalmamasıyla alakalı; benim kaybedecek bir şeyim yok. İki iki dört. Sayın Aydın Doğan’ın yaptığı konuşmanın deşifresi var bende. Kendim oturdum, kendim deşifre ettim. Burada başından beri farklı şeylere odaklanıyoruz, hep maşalarla uğraşıyoruz. Bu konuşmayı kim yaptı sayın Gökmen? Aydın Doğan yaptı değil mi? Çok özür dilerim, özellikle sevgili Fikret Bila’dan, yanında ahkam kesmem, haddimi de aşmak istemiyorum. Yalnız acaba Aydın Doğan bir şerh düşmüş olabilir mi? Yani bir delil bırakmış istemiş olabilir mi? Nihayetinde Tayyip Erdoğan’la aralarında bitmeyen husumeti olan iki kişiler. Ben hep bunu dürtülediği, gönlüm bundan yana düştü. Altı yıl önce Aydın Doğan, ben çok zeki bulduğum, zekasına da çok gıpta ettiğim biri. Kimleri gördü, kimleri geçirdi tezgahından. Siz daha iyi biliyorsunuz.

“HANDE FIRAT AYDIN DOĞAN’A ‘BUNAK’ DİYOR”

Aydın Doğan acaba bir gün birisi izdüşümünden gider diye bir şey mi bırakmak istedi? Değilse de, madem öyle, Hande Fırat açıklama yaparken Aydın Doğan neden bir şey söylemiyor. Hande Fırat’ın söylediklerine baktığınız zaman Aydın Doğan’a bunak diyor. Yani, o bunu hatırlamıyor, o başka bir zamanda bu başka bir zamanda… Çok büyük bir telaş var Hande Fırat’ta, çok büyük bir telaş var. Efendim işte şahitlik eder… Şahidi kim? Abdülkadir Selvi.

“KONUŞMAYI KİMSE BİLMİYORDU”

– (Gökmen Karadağ) Şahitliği o akşam CNN Türk’teki herkesin şahitlik edeceğini söylüyor…

Ama o konuşmayı kimse bilmiyor ki… Konuşurken yanında kim vardı? O programın sonuna doğru şunu söyledi Hande hanım, ben programı izledim. Sonra siz de bana gönderdiniz, üç defa izledim o programı. Ama programın sonuna doğru tekrar yineliyor Hande hanım: “Ben ve benim gibileri Aydın Doğan bey aradı ve demokrasinin yanında olun dedi” diyor. Bu stüdyoda yapılmış bir konuşma değil ki… Öyle olduğunu da düşünmüyorum, stüdyoda olan bir konuşma değil. Evinden çıkıp stüdyoya arabayla gelirken yapılmış bir konuşma çünkü ısrarla söylüyor, ben evimden tişörtümle çıktım diyor hanımefendi… Hande Fırat değil de ben Aydın Doğan’a odaklanmış durumdayım. Aydın Doğan sanki orada bir şerh düşmek istedi.”

“15 TEMMUZ’U BAŞKA BİR YÖNE ÇEVİREBİLDİLER, TEBRİK EDİYORUM”

Program sunucusunun ilgili videoyu gösterdikten sonra, “Hande Fırat’ın Efkan Ala ile görüşmesi sizin de dikkatinizi çekti mi?” sorusuna ise Olçok, “Daarbenin üzerinden 7 sene geçti. O dönemin İçişleri Bakanı’nın bile halen daha cevaplayamadığı çelişkiler var. Yani biz bunların yanın o kadar deveyle pireyiz ki. Elimizdeki bilgiler, mahkemeler, mahkemelerde verilen ifadeler, gazeteler ve belki biraz sosyal medya. Ben sosyal medya ile alakalı hep tedbirli daavranırım. Bir şeyler yazarken çok dikkat ederim” diyerek Gülen cemaati için “Çok ciddi ve karınca gibi çalışan bir yapısı var. Buradan tebrik ediyorum hakikaten” ifadesini kullandı.

Olçok sözlerine şöyle devam etti: “Adamlar bizim yapamadığımızı halen daha yapmaya devam ediyorlar. 15 Temmuz’u başka bir yöne çevirebildiler ve şu anda yaptıkları bu daarbenin düzmece olduğu yönünde bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu da başarıyorlar. Biz bunların yanında solda sıfırız. Kendi kendimize kavga ediyoruz. Bilgiler bir araya gelmiyor. Sürekli kirli bilgiler ortada dolanıyor. Herkes çelişkiler ile dolu. İnanın yorgun olmamın nedeni bu. Bir şeye tutunuyorsunuz ve bu tutunduğunuz şey maksimum 2 ay sürüyor. 2 ay sonra bir şey oluyor ve sizin tutunduğunuz dal elinizden alınıyor. Bunu bize yapmaya hiç kimsenin hakkı yok. Bakın siz gazetecisiniz. 15 Temmuz sadece benden ibaret değil. 251 şehit ailesinin beklediği cevaplar var. Devlet, basin, yetkililer bu soruları cevaplamakla meshuldür. Bugün İngiltere kraliçesi öldü. Kim onu hayatta tutabildi? Tahtı olan bir kraliçe de olsanız bir gün öleceksiniz. Bu koltuklarımız, statüler için kavga etmenin, ahlakınızdan, şerefinizden vazgeçmenin hiçbir anlamı yok. Çünkü insana ilk sorulacak şey adalettir. Biz bugün adaletten mahkumuz.”

“CEVHERİ GÜVEN SÖYLEDİ DİYE DOĞRU DEĞİL, VİDEO YAYINLANDI”

Program konuklarından Barış Pehlivan’ın tartışmanın boyutunu farklı yöne değiştirmek istemesi üzerine ise Olçok, “Barış beyin hem geçmişten dolayı hem de bugünle ilgili heyecanını ve öfkesini anlıyorum. Ben bunu Cevheri Güven söyledi diye doğru kabul etmiyorum. Cevheri Güven belki de bir videoyu yayınladı. Ben şunu söylemeye çalışıyorum.” diyerek, Gülen cemaatinin halen daha 15 Temmuz’daki kadar güçlü olduğuna inandığını söyledi ve şu ifadeleri kullandı:

“BALKANLARDA 15 TEMMUZ ANITI DİKMEYE KALKTILAR”

“Bakın ben çok seyahat eden biriyim. Türkiye’nin 15 Temmuz ile ilgili Avrupa’da yeptığı hiçbir şey yok. Okullar olduğu gibi duruyor, ‘FETÖ’ ile ilgili hiçbir şey anlatamadık, darbeyle ilgili hiçbir şey anlatamadık. Garip gureba tuhaf insanlar Türkiye’den Avrupa’ya gitti. Onlara bir bütçe verildi. Ben bir çoğunu tanıdım. Bu ülkelerde 15 Temmuz anıtları dikmeye kalktılar. O ülkenin yerli insanı buna tepki gösterdi. Ama bu adamlar dışarıda da içerdeki kadar güçlü çalışıyorlar ve algıları ve motivasyonları çok yüksek.

“KEŞKE CEVHERİ GÜVEN ARASA”

Cevheri Güven’in Erol bey, ben ve Abdullah Gül ile ilgili birçok videosu var. Keşke beni arasa da ben ona doğrusunu söyleyeyim. Sanki Erol beyin de başka şeylerle ilişkisi varmış gibi göstermeye çalışıyor. Benim anlattığım şey umarım yanlış anlaşılmamıştır. Ama Cevheri Güven okumadı bu konuşmayı. Bu konuşma Hande Fırat ve Aydın Doğan arasındaa oradaki binlerce kişinin arasında yapıldı. Benim gönlüme düşen şeyi tekrar ediyorum. Aydın Doğan sanki şerh düşmek istedi.”

HALK TV EKRANINDAKİLERE SORDU: NEDEN BU KADAR TEDİRGİNSİNİZ?

Daha sonra program sunucusu Gökmen Karadağ ve Barış Pehlivan’a soru yönelten Nihal Olçok, “Gökmen bey ben şu anda programı şaşkınlıkla izliyorum, siz niye bu kadar tedirginsiniz?” dedi.

Karadağ’ın, “Yoo, tedirgin değilim.” cevabı üzerine Olçok sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz Hande Fırat’a iftira atmıyoruz, var olan bir video üzerinden konuşuyoruz, bu görüntü var, tamam… Hande Fırat kendisini savunmuştur biz de o yaptığı savunmaya inanmadığımızı, burada başka şeyler konuşuyoruz. Neden bu kadar ısrarla Hande Fırat şöyle dedi, Hande Fırat böyle dedi… Bakın Hande Fırat sonunda da şunu söyledi programın devamında, diyor ki: ‘Hava Kuvvetleri Komutanı ile ilgili bir haberden bahsediyor, onu da biz diyor, Türkiye ilk CNN Türk’ten öğrendi.” diyor o gece. O gece onu ilk biz verdik, o gece şunu ilk biz yayınladık. Bu haberler nasıl oluyor da ilk CNN Türk’e gidiyor? Hadi buyurun, bunu açıklasın Hande hanım.

“KİMSEYİ SUÇLAMIYORUM AMA SORGULUYORUM”

Ben şahsen kimseyi suçlamıyorum ama sorguluyorum. Yaşadığım müddetçe bu sesi herkes duyacak. Ya beni hayattan kaldıracaklar beni sesimi duymamak için ya ben hayatım boyunca her şeyi sorgulayacağım. Yani, Efgan Ala nerede? O programdan sonra Efgan Ala’yı bir programda gören oldu mu? Bakın arkadaşlar, az önce bilmem kimi yakaladılar. Ordan öbürsünün skandal evliliği ortaya çıktı. İşte Hande hanım bilmem kimle evlenmiş… Bakın Türkiye’yi, ısrarla halkı uyutmaya, başka şeylere yönlendirmeye çalışıyorlar.

“TÜRKİYE’NİN ARINMAYA İHTİYACI VAR”

Bu milletin önüne bir şekilde magazinsel konular koyup akıllarını farklı şeylerle, gündemlerini farklı şeylerle doldurup konunun asli unsurundan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Türkiye’de şu an adalet, yoksulluk… Türkiye’nin bir arınmaya ihtiyacı var arkadaşlar. Arınma önce itirafla başlar, temizlikle başlar. Ve 15 Temmuz’un anlatılmadı, bakın iktidar değişir. Siz iki buçuk saat boyunca altılı masayı konuştunuz. İktidar Türkiye’de değişir, değişmeyecek. İktidarın değişmesini AK Parti’nin değişmesinden falan bahsetmiyorum ben. Hükümetin değişmesi sistem, iktidar değildir… Susurluk nasıl ki, aydınlatıldı ki, yüzde onu aydınlatıldı Susurluk’un. Halkla yüzde onu paylaşıldı. Susurluk nasıl bir milat olduysa Türkiye için 15 Temmuz bir milattır, 15 Temmuz’un aydınlanmadığı bir ülkede siz istediğiniz kadar hükümeti değiştirebilirsiniz ama iktidarı değiştiremezsiniz. Hükümet, iktidar sisteme muktedir olan demek değildir. Benim için değildir.Türkiye’de, işte beş dakka önce başka bir şey çıktı. Biz böyle şeyleri daha çok duyacağız seçimlere kadar. O yakalanacak bu yakalanacak, bunların hepsi oyalamadır.

15 TEMMUZ’DAN SONRA ZENGİNLEŞEN VE STATÜLERİ DEĞİŞEN KİM?”

15 Temmuz’dan sonra zenginleşen ve statüleri değişen insanlarla ilgili bir program yapın lütfen. Mutlaka o programın da katılımcısı olmak isterim… Orada bir program yapıyorlar Abdülkadir Selvi. Abdülkadir Selvi kim ya? Uçaktan kimler indi, uçağa kimler bindi? Uçaktan inenler nerede?

“GÜVENİM VE UMUDUM BİTİYOR”

Güvenim zaten yok ama umutlarım bitiyor. Barış beyi tanıyorum bekar ama diğerleriniz evli diye düşünüyorum. Hepinizin evladı var. Çok ağır bir şey bu ama şunu söylemek zorundayım. Ben bunu yaşadım. Sevgili arkadaşlar, sevgili büyüklerim, insan evlatsız yaşayabiliyormuş, ne olur benim sözümü kınamayın, lütfen, ben bunu yaşayarak öğrendim. Ben evlatsız yaşayabiliyorum ama ben güvensiz ve umutsuz yaşayamıyorum. Bu çok ağır ve benim güvenim bitiyor. Umutlarım da bitiyor. Çünkü biz konuşamıyorum, konuşamıyorsak niye yaşıyorum. Neyi arıyorum. Niye program yapıyoruz. Beni mahkemeye verin, tutuklayacaklarmış… Farketmez ki, hiçbir mahsuru yok benim için. Adresim belli, yerim belli ben hiçbir yere kaçacak biri değilim. Ben başkaları gibi sonradan vatandaşlıklar alan biri değilim… Bir program yapın, kimler nerelerden vatandaşlık aldı ben böyleyeceğim.”

SEDAT PEKER İDDİASINI YANITLADI: KİMSENİN GÖLGESİNDE GÖLGELENMEDİM

Olçok, “Sedat Peker’e neden vekalet verdiniz? Peker’in bu vekalet çağrısına verdiği cevabı nasıl buldunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Ben Türkiye’de şunu gördüm. Eliniz varsa kafanızı kaşıyorsunuz. Eğer biraz bilginiz varsa kendi haklarınıza sahip çıkabiliyorsunuz. Biraz cesaretiniz varsa kendiniz yürüyebiliyorsunuz. Ben hiç kimsenin gölgesinde gölgelenmedim bugüne kadar. Erol Olçak ile evliyken de dahil. Ben onunla gurur duydum, ondan keyif aldım ama hiçbir zaman onunla bir statü yarışına da girmedim. Ben arkada kalmaktan hep büyük keyif almış biriyim. Ama kendi işini kendisi gören bir insanım. Sayın Sedat Peker’e de aynu şekilde cevap verdim. Birlikten kuvvet doğar. Yorgunum. İnsan bazen nöbetleşe çalışmak ister. Bu çok insani bir şey. Ben bir çok yarası olan bir kadınım ve ona rağmen deve dişi kadar adamlara karşı direnmeye çalışıyorum. Kibrit kutusuna sokup hesap soracaağım sözü var ya. O an elimde telefon bir anda koltuğa yaslandım ve o kadar güzel bir hissiyat geldi ki. Küçücük bir kibrit kutusu ve içinde benim bildiğim yüzlerce insan. İmgelemek bile bana o kadar büyük bir huzur verdi ki. Gecenin 1’iydi ben o tweeti attığımda. Ve ben öyle bir şey çıkacağını da ummadım. Sedat Peker’den gelen cevaba sevindim. Sesim duyuldu. Ben çoğu zaman kendimi boşluğa konuşuyormuş gibi hissediyorum. Düşündüğünüzden çok daha farklı algılar yaratılıyor.”


 

NE OLMUŞTU?

Gelecek Partisi kurucusu Nihal Olçok, eşi Erol Olçok ile oğlu Abdullah Tayyip Olçok’u kaybettiği 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan’la gazeteci Hande Fırat arasında, Erdoğan’ın telefonla yayına bağlanmasından önce geçen konuşmaya ilişkin dikkat çekici bir paylaşım yaptı.

15 Temmuz’dan sonra, Hande Fırat’ın ödül aldığı bir programda Aydın Doğan’la Fırat arasında geçen konuşmayı paylaşan Nihal Olçok, “Bende bir şey sormak durumundayım” diyerek şu soruyu yöneltti: “Ortalık toz dumanken siz hangi ara bunları konuşup hatta düğün planlayıp mobilya konuştunuz?”

Olçok’un paylaşımı şu şekilde:

ERDOĞAN’A: SİZİ DÜĞÜN ORGANİZASYONU PAZARLIĞINA KURBAN ETMİŞLER

“Bende bir şey sormak durumundayım sayın #aydındogan ve @handefrt, ortalık toz dumanken siz hangi ara bunları konuşup hatta düğün planlayıp mobilya konuştunuz? Ve sayın @RTErdogan sizi düğün organizasyonu pazarlığında kurban etmişler. Değmezdi.Bende gece gece kendimce yazdım işte.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com