Mustafa Çalık, Bahattin Şakir’in kabrinin İstanbul’a getirilmesini istedi

Türkiye Günlüğü Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çalık, Ermeni soykırımının fikir babası olarak bilinen Bahattin Şakir’in kabrinin İstanbul’a nakledilmesini istedi.

Çalık, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Haddini bilmez Biden’a da içerdeki, dışardaki Taşnak artıklarına da 1915 Tehcir yaygarası için verilecek cevap, Tehcir’in fikir babası Bahaddin Şakir’le Trabzon Valisi C. Azmi’nin Berlin’deki kabirlerinin İstanbul’a nakledilip Talât’ın yanına devlet merâsimi ile defnedilmesidir!” dedi.

BAHATTİN ŞAKİR KİMDİR?

İttihat ve Terakki’nin önde gelen isimlerinden birisi olan Bahattin Şakir, II. Meşrutiyet döneminde, milletvekili ve bakanlık görevlerinde bulundu. İttihat ve Terakki’nin Türkçü-Turancı kanadında yer alan Bahattin Şakir, Teşkilât-ı Mahsusa’nın kurucularından birisidir. Bahattin Şakir, örgütün siyasi bölüm şefi olarak görev yaptı.

Adli Tıp alanında uzman olan Bahattin Şakir, Abdulhamit döneminde Erzincan’a sürgüne gönderildi ve daha sonra tutuklandı. Trabzon sürgünü sonrasında 1905’te Mısır’a, oradan da Paris’e kaçtı. İttihat ve Terakki’nin önemli isimlerinden Dr. Nazım ile tanışması sonrasında hayatının yönü değişti. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından sonra İstanbul’a ve Askeri Tıbbiye’deki eski görevine döndü.

Bahattin Şakir, 1913’te kurulan Teşkilatı Mahsusa adlı gizli örgütün siyasî bölüm şefliğine getirildi. Aynı yıl Sıhhiye Müdüriyet-i Umumiyesi’ne bağlı olarak kurulan Tababet-i Adliye Müdürlüğü’ne ve Tababet-i Adliye Encümeni reisliğine getirildi.

SOYKIRIMIN FİKİR BABASI VE UYGULAYICISI OLDU

Ermeni soykırımında, hükûmet tarafından 14 Mayıs 1915’te çıkarılan Tehcir Kanunu’nu uygulama görevi Teşkilat-ı Mahsusa örgütüne verilmişti. Teşkilatın bölüm şefi Bahattin Şakir, 1910’daki Jön Türk Kongresi’nde Ermeni Kırımı’nı gündeme getiren kişi idi. Kanunun çıkmasından sonra tehciri planlayıp uygulayan asıl kişi oldu.

ERMENİ SOYKIRIMDAN DOLAYI İDAMA MAHKUM EDİLDİ

Mondros Mütarekesi’ndan sonra “Nemrut Mustafa Divanı” adıyla anılan mahkeme tarafından gıyabında yargılanarak “savaş çıkarmak” ve “Ermeni katliamı” nedeniyle idama mahkûm edildi. 2 Kasım 1918’de Enver Paşa ve Talat Paşa ile birlikte bir Alman savaş gemisiyle Sivastopol üzerinden Berlin’e kaçtı.

17 Nisan 1922 günü Berlin’de Cemâl Azmi Bey ile birlikte Ermeni teröristler tarafından öldürüldü. Mezarı, Berlin Türk Şehitliği’ndedir.