#MeToo diyen kadınlar yazar Toptaş’ı ifşa etti: O itibarı yerle bir edeceğiz

"Me too" diyen onlarca kadın, yazar Hasan Ali Toptaş’ın kendisine taciz ve cinsel saldırıda bulunduğunu söyleyerek ifşa etti. Toptaş ise kadınların anlattığı tacizleri "bilmeden yaptığını" iddia ederek özür diledi.

NERMİN KAYA 09 Aralık 2020 GÜNDEM

Onlarca kadın, yazar Hasan Ali Toptaş’ın kendisine taciz ve cinsel saldırıda bulunduğunu söyleyerek, edebiyat camiasında ‘mee too’ dedi. Toptaş’ı ifşa eden kadınlar, Toptaş’ın itibarını ve gücünü kullanarak yıllardır bu tacizleri sürdürdüğünü, bu nedenle anlatmakta güçlük çektiklerini ancak bugün birbirlerinden güç alarak bu itibarı yerle bir etmek istediklerini söyledi.


Bu haber de ilginizi çekebilir: 

d #MeToo diyen kadınlar yazar Toptaş’ı ifşa etti: O itibarı yerle bir edeceğiz

d #MeToo diyen kadınlar yazar Toptaş’ı ifşa etti: O itibarı yerle bir edeceğiz

d #MeToo diyen kadınlar yazar Toptaş’ı ifşa etti: O itibarı yerle bir edeceğiz

 

Sosyal medyada Leyla isimli kullanıcı adına sahip bir kadının yazar Hasan Ali Toptaş’la ilgili attığı tweet, kadınların Toptaş tarafından uğradıkları taciz ve cinsel saldırıları edebiyat dünyasında ifşa etmesine sebep oldu.

Leyla isimli bir hesap Toptaş’ın bir videosunu paylaşarak, “Bu adamın heyecanla ifşalanmasını heyecanla bekleyen kaç kişiyiz? Ben ve pek çok arkadaşımın kendisi ile nahoş anıları var üniversite yıllarına ait. Şu anki bilinç ve cesarete sahip olsam kesinlikle ifşa ederdim. Klasik orta yaş üzeri cis erkek edebiyatçı. Gerçekten büyük bir hayal kırıklığıdır kendisi” dedi.

LİSE ÇAĞINDA YAŞAYANLAR, GENÇ OKURLAR, GENÇ YAZARLAR…

Bu tweeti aralarında yazar, çevirmen, gazeteci de bulunan 20’den fazla kadın paylaşarak, Hasan Ali Toptaş’ın kendisini de taciz ettiğini anlatmaya başladı. Aralarında 15 yaşında lise çağındayken taciz edildiğini söyleyen de vardı, daha genç yazar ve okur olarak yolun başındayken bu tacizlere maruz kaldığını söyleyen de. Bunlardan biri de yazar Pelin Buzluk’tu.

Pelin Buzluk’un yazdıklarının ardından yazar Aslı Tohumcu ile çok sayıda kadın birbirlerine “yalnız değilsin” diyerek kendilerini taciz eden yazarları ifşa etti, Nermin Yıldırım gibi yazarlar ifşada bulunan kadınlarla dayanıştı.

ONLARCA TACİZİ “BİLMEDEN YAPTIĞINI” SÖYLEDİ: BİLİNDİK FAİL ÖZRÜ

Yazar Hasan Ali Toptaş ise sosyal medyadan paylaştığı özründe, “İnsan eril failliğin ne olduğunu anlayana kadar karşı tarafta ne büyük yaralar açtığını bilmeden, fark etmeden, düşünmeden hatalar yapabiliyor. Failliğin ne olduğunu bugün kadınlardan öğreniyoruz. Bilmeden farkında olmadan yaptığım davranışlar nedeniyle kırdığım, üzdüğüm, yaraladığım bütün insanlardan samimiyetle özür diliyorum” dedi.

Hem tacizleri ifşa eden hem de dayanışma gösteren kadınlar ise Toptaş’ın özründeki “bilindik fail ifadesi”ne dikkat çekti. Onlarca tacizin bilinçli ve farkında olarak yapıldığını söyleyen kadınlar, tacizin bir hata değil, şiddet olduğunu vurguladı. Kadınların tepki gösterdiği ifadelerden biri de Toptaş’ın “eril faillik” demesi oldu. Kadınlara göre, yapılanın adı eril faillik diyerek geçiştirilemez, yapılan erkek şiddeti.

“KADINLAR DAYANIŞMAYLA KONUŞTU, ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA KALDI”

Üstelik Toptaş’ın metnindeki “insanlardan özür diliyorum” ifadesi de hem failliğin hem de mağdur edilmiş kadınların özneliğinin görmezden gelinmesine sebep oldu. Kadınlar bu ifadeyi “eril kibir” olarak nitelendirdi.

Kadınlar ayrıca, Toptaş’ın senelerdir tacizde bulunmasının “kadınların konuşmayacakları” düşüncesinden geldiğine, ancak bugün kadın dayanışmasıyla konuşulmasının Toptaş’ı özür dilemeye zorladığına dikkat çekti.

YAYINEVİNİ BU YÜZDEN Mİ DEĞİŞTİRDİ?

Hasan Ali Toptaş hakkındaki bir diğer anlatı da, uzun yıllar Ankara’da yaşayan yazarın tacizine maruz kalan kadınların yayınevine bildirmesiyle İletişim Yayınları’ndan ayrılmak zorunda kalması. Toptaş, İletişim Yayınları’ndan ayrıldıktan sonra Everest Yayınları’na geçmişti.

25 Kasım eyleminden pankart, taciz ifşasından sonra kadınlar tarafından paylaşıldı.

BUZLUK: CİNSEL SALDIRI

Hürriyet’e konuşan Pelin Buzluk yaşadıklarını şöyle anlattı: “Leyla isimli kullanıcının yazdıklarını görünce altına ‘Neden çamur atıyorsun, ne belli?’ gibi bir yorum gördüm. Sonra ‘onu yalnız bırakmamalıyım ben de başımdan geçeni anlatmalıyım’ diye düşündüm. Yaşadıklarımı yeniden hatırlamak travma tetikleyici oluyor. Benim başımdan geçenler 2011 yılında oldu.”

“Cinsel tacizden de öte cinsel saldırı diyebileceğimi bir olaydı. Benim için konuşması çok güç bir durum. Yaz aylarıydı, eski eşimle birlikte bizi yazı evine davet etmişti. Eşim gelmek istemedi ben tek başıma gittim. Yaz olduğu için bir elbise giymiştim. O davette bir fiziksel yönelimi ve zorlaması oldu. Şoke olmuştum. Bir süre kendimi o evdeki banyoya kapattım ve kendisine ‘Özür dilerim ama ben istemiyorum’ dedim.”

“KENDİNİ ASLA SUÇLU GÖRMEDİ”

“Daha sonraki yıllarda özür dilediğim için kendimi çok suçladım. ‘O zaman neden bu elbiseyi giydin?’ dedi ve beni geri kafalı olmakla suçladı. O gece o evden kurtulduktan sonra da hiçbir şey olmamış gibi benimle iletişimi sürdürmek istedi. Kendini asla suçlu görmedi ‘Sen kimsin de beni istemiyorsun?’ gibi bir hali vardı. Eski eşimle de tanışıyordu. Yıllar sonra bugün bile bunu anlatmak çok zor.”

“Olayın çığ gibi büyümesi çok güzel, dayanışma insanı çok iyileştiriyor. Bir kişi bana özelden Hasan Ali Toptaş’ın kendisini henüz 16 yaşındayken taciz ettiğini söyledi. Ben bu olayı en yakın arkadaşlarıma bile anlatamamıştım. Saklamak büyük bir yükmüş. Öğrenilmiş bir kadınlık var. Kendimizi suçluyoruz. O ise itibarına güvenerek bunu yapıyor. İşte bizim bu tip ifşalarla o itibarı yerle bir etmemiz gerekiyor. Susmayı sürdürürsem kadınlara bunu yapmaya devam edecekti, susmadım.”

Aslı Tohumcu ve Pelin Buzluk’a sosyal medyadan destek olanlardan biri de yazar Nermin Yıldırım’dı. Yıldırım, “Bugün yazar Ayşe Düzkan’ın bir yazısını okudum, diyordu ki ‘Geçmişe dönük işlenmiş olan suçların o zaman değil şimdi konuşulmasının bir sebebi var. Çünkü kadınlar o dönemler böyle büyütüldüğü için hep kendilerini suçladılar’. Ben de bu sözlere katılıyorum. Bizler feminist öğretiyle birlikte artık bu suçların bize ait olmadığını biliyoruz ve bu konularda eskisinden daha cesuruz” dedi.


 

“BİR KADIN SES YÜKSELTTİYSE…”

Yıldırım, “Bir kadın ses yükselttiyse ona mutlaka destek olurum. Başına geleni konuşma cesareti bulan kadınlar öyle hızlı itibarsızlaştırılıp zorbalığa uğruyor ve yalancı muamelesi görüyor ki bunu öyle çok yaşadık ki artık biri ses çıkardığında koşup yanında durmak istiyoruz” diye konuştu.

Tacize uğrayan kadınlarla dayanışan yazar Aslı Tohumcu de kendisini taciz eden yazar Bora Abdo’y ifşa etti. Tohumcu, “46 yaşındayım ve tacize uğramış bir kadına, hele de bir meslektaşıma, sadece ‘yalnız değilsin’ diyerek destek vermek ağrıma gitti bugün. Zamanında Bavul’da anlattığımda kimselerin dönüp bakmadığı, başka yerlerini cımbızlayarak beni linç ettikleri yazımda, aslında isim vermeden ifşa ettiğim Bora Abdo’nun adını vererek, Pelin Buzluk’un Hasan Ali Toptaş ifşasından cesaret alarak yani, yalnız olmadığımızı göstermek istedim” dedi.

25 Kasım’dan bir pankart

“BİR SÜRÜ ERKEK, ‘SIRA BANA DA GELECEK’ KORKUSUYLA BEKLİYOR”

Tohumcu, “Kadınlar birbirinden güç alarak konuşuyor, daha da konuşacaklar belli. Çünkü bizim korkacak bir şeyimiz yok. Aksine, şu an bir sürü erkeğin bir köşede, sıra ne zaman bana gelecek diye ifşa edilme korkusuyla beklediğinden eminim. Bu tacizcileri de, onların sırtını sıvazlayanları da unutmayacağız” diye vurguladı.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com