AKP Genel Başkan Yardımcısı Ünal, partisinin kongresine ilişkin, "Zaman zaman tökezleyebilirsiniz ama önemli olan her seferinde cesaretle yürümek, ayağa kalkmak" dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, AKP’nin 7. Olağan Büyük Kongresi’ne ilişkin yaptığı açıklamada, “Seçim kaybetmekten psikolojisi bozulmuş muhalefetin, yalan ve iftiraya dayalı dili bizi ilgilendirmiyor. Hiçbir seçimi kazanamayanların bozulmuş psikolojisiyle AK Parti’ye dönük kullandıkları dil artık yenilmeye ve kaybolmaya mahkum. Bugün yeni bir yolculuk başlıyor. Bugün 2023 başlıyor” dedi.
AKP’nin 7. Olağan Büyük Kongresi, “Türkiye için güven ve istikrar” sloganı ile başladı. Ankara Spor Salonu’nda yapılan kongrede, 2023’e hazırlık olarak ilan edilen yeni dönemin kadroları belirlenecek.
Kongrede ayrıca önemli değişimlere imza atılması bekleniyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan kongrede yapacağı konuşma için geçen hafta “2023’ün manifestosu olacak” demişti.
ÖZAL’IN ’21. ASIR’ VURGUSUNA GÖNDERME
Kongreye ilişkin konuşan Mahir Ünal, “Zaman zaman yorgunluklar olabilir, tökezleyebilirsiniz. Ama her seferinde önemli olan cesaretle yürümek, ayağa kalkmak ve inançla yolculuğunuza devam etmektir” dedi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Ünal, “Rahmetli Turgut Özal 21’inci asır Türk asırı olacak demişti. Biz de hem kendi bölgemizde hem de gönül coğrafyamızda Türkiye’nin önümüzdeki yüz yılda Türkiye’nin bölgesinde bir süper güç olmasını istiyoruz. Ve bunun mücadelesini veriyoruz 19 yıldan beri. O yüzden dedim ki biz daha yeni başlıyoruz. Yeniden yola çıkıyoruz” diye konuştu.
Ünal’ın açıklamaları şöyle: “Aslında söylemek istediğim şey çok açık. Biz 2023’e hazırlanıyoruz, cumhuriyetin 100’üncü yılına hazırlanıyoruz. Biz Türkiye’nin sağlık, eğitim, güvenlik, bilişim altyapısını hazırladık. Her alanda yapılması gereken çalışmaları 19 yıldır gerçekleştiriyoruz.”
DOLAR SAVUNUSU
“Biz 19 yıldan beri Türkiye’nin sorunlarını çözerek devam ediyoruz. 20 yaşındaki bir partinin 19 yılı iktidarda geçmiş ve bu 19 yıl içerisinde de birçok badireyi atlatmış. Ben her zaman basit bir örneği veriyorum.”
“2002 yılında bu ülkede günlük 4.3 dolarla geçinmek zorunda olanların oranı yüzde 30. Yani her üç kişiden birisi günlük 4,3 dolarına altında yaşamak durumundayken biz bunu bugün 1,4’e düşürmüşüz. Toplumun yüzde 30’u değil, 1,4’ü o kazançla yaşamak durumunda.”
