‘Köye vermedikleri imarı TOKİ konut yapsın diye zeytinliklere verdiler’

6 Şubat depreminin ardından yüzde 80’i kamulaştırılarak zeytinliklerine TOKİ binaları inşa edilen Dikmece köylüleri: 1 yıl oldu hala gelen giden yok. Acılarımızı unutmadan zeytinliklerimize sahip çıkmak zorunda kaldık. Hangi yaraları sardılar? Ama yine de 'Me rihna, ninha hon, (gitmiyoruz, buradayız).

ÖZLEM ERGUN 06 Şubat 2024 KRONOS ÖZEL

6 Şubat depremlerinin üzerinden 1 yıl geçmişken, “Depremde yoktular, şimdi topraklarımız için geliyorlar” diye seslenen Hatay’ın Dikmece köyündeyiz. Hatay merkeze 10 km. uzaklıkta Amanos Dağı’nın eteklerinde kurulmuş Dikmece Köyü’nün üç mahallesinden biri depremde tamamen yıkılırken, bir mahallesinin de yarısı yok olmuş.

Depremin ardından hiçbir yardımın götürülmediği Dikmece ağırlıklı olarak Arap Alevilerinin yaşadığı bir köy… Doğma büyüme Dikmeceli olan Meryem Kutlu, yıkımın ilk günlerini “Buraya depremden sonra yardım gelmedi. Depremden üç gün sonra bir helikopter geldi havadan abur cubur atıp gitti. Sanki böyle hayvanlara atar gibi… 1 yıl oldu hala gelen giden yok. Biz kendi imkanlarımızla yardımları buraya getirmek zorunda kaldık yani kendi çabamızla hayatta kaldık” diyerek anlatıyor.

“Depremden sonra biz iyileşmedik, iyileşmiyoruz aksine her şey daha kötü oldu” diyen Kutlu, köydeki yaşam koşullarını şöyle özetliyor: “Elektrik her gün kesiliyor. Su zaten çamur akıyor ve biz o suyu içemiyoruz. Çiftçilikle, hayvancılıkla uğraşanlar tankerlerle su taşıyor buraya. Haftada bir bu şekilde su yardımı geliyor ve biz onu bölüşüyoruz.”

ACELE KAMULAŞTIRILAN DİKMECE

Depremin yıktığı Dikmece köyü yaralarını kendi başına sarmaya çalışırken 14 Nisan 2023’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla acele kamulaştırma kapsamına alındı ve TOKİ evleri yapılmak üzere tarım arazilerine el konuldu. Sonrasında Dikmeceliler depremden öte zeytinlikleri ve tarım alanları için verdikleri mücadele ile anılır oldu. “Evlerimiz yıkıldı, bu arazilerden başka bir şeyimiz kalmadı” diyen Kutlu, “Yaralarımızı böyle mi saracaklar?” diye sorular:

“Yaralarımıza tuz basıldı bizim. Henüz depremdeki acılarımızı unutmadan, çocuklarımız iyileşmeden zeytinliklerimize sahip çıkmak zorunda kaldık. Kepçe peşinde koştuk, jandarmanın saldırısına uğradık. Hangi yaraları sardılar? Bu şekilde mi sarıyorlar yaraları, coplayarak mı, tarım arazilerimize, zeytinliklerimize kıyarak mı?”

DİKMECE TOPRAKLARININ YÜZDE 80’İNE EL KONDU  

Hayvancılık yapılan, asırlık zeytinliklerin, buğday ve arpa tarlaları ile çamlık alanın bulunduğunu Dikmece’nin yaklaşık yüzde 80’i kamulaştırılmış durumda.

Köy yerleşimine imar izni verilmediği için 20 bin olan köy nüfusu çevre il ve ilçelere gitmek zorunda kaldığından köyde 5 bin kişi kalmış. Muhtar adayı Faik Yıldız, “Köyiçine vermedikleri imarı TOKİ konutları yapılsın diye zeytinliklere verdiler” diyor.

Hatay’ın en mağdur köyü olduklarını söyleyen Yıldız, TOKİ konutlarıyla ilgili mahkemenin yürütmeyi kararlarına rağmen inşaatların sürdüğünü hatta iş makinelerinin sayısının arttığını anlatıyor:

‘591 KÖYÜN EN MAĞDURUYUZ’

“Arap Alevilerinin yaşadığı bir köy burası, çevre köylerde bu tür bir acele kamulaştırma yapılmadı mesela. İlimizde 591 köy var, 591 köyün en mağduruyuz. Biz bu ülkenin vatandaşlarıyız ve ne yapacağımızı bilmiyoruz. Ülkemize, vatanımıza saygılıyız ama bu yaşadığımız şeyler bizi rencide ediyor. Derdimizi kime anlatacağımızı da bilmiyoruz.”

‘BU PARA İKİ YILDA PUL OLACAK’

Devletin, kamulaştırma karşılığında dönüm başına bin 200 TL ödediğini söyleyen Yıldız, “Dededen kalma topraklar olduğu için ortakları çok, 20 dönümde 60-70 hissedar olabiliyor. Buradaki tarlalarımızın hiçbiri tek tapu değil, çok hisseli tapular bunlar” diyor.

Kamulaştırma yapılırken hayli keyfi davranıldığına dikkat çeken Yıldız, durumu şöyle özetliyor: “Havuzumun ve kuyumun olduğu bölümü ayrı parselleyerek tapumdan düşürdüler. Yani 1 parselden sadece 134 m2’yi kamulaştırdılar. Bir de üstüne ‘Niye kuyu açıyorsunuz?’ diye mahkemeye verdiler.”

Dikmece köyünden Cafer Tüner de “Bir köyün yüzde 80’i kamulaştırılır mı?” diye soruyor: “Kamulaştırma olmasın demedik ama bir köyün yüzde 80’ini kamulaştırmak bizleri ezdi, geleceğimizi bitirdi. Dikmece’nin tek geliri zeytinlik çünkü. O yüzden şimdi aileler ne yapacaklarını bilmiyor, birkaç kuruş aldılar ama önümüzdeki yıl bu para bu enflasyonla pul olacak, belki bir iki yıl yaşatır ama sonrası yok.”

DİKMECE’YE KANALİZASYON 2023’DE GELMİŞ 

Dikmece köyüne ancak geçen yıl kanalizasyon yapıldığını anlatan Tüner, “Depremden 1 hafta önceydi… Yollar o gün nasıl bıraktılarsa hala öyle. Evimin bulunduğu sokağa çöp arabası girmiyor mesela” diyor.

‘BURADAN AKP’YE PEK OY ÇIKMAZ’

Dikmece’nin neden böyle bir muamele gördüğünü sorduğumuz da aldığımız yanıt ise şöyle: “Arap Alevisi köyü olduğumuzdan dolayı mı diye şüpheleniyoruz.  Mesela yan köylerimizde hiç böyle bir şey yok. Bir başka neden de buradan AKP’ye pek oy çıkmaz. Hatta AKP’li Antakya belediye başkanıyla şöyle bir diyaloğum oldu. Dedim ‘Başkanım bize yardımcı ol’, dedi ‘Nasıl yardımcı olayım sizin köyden 30 oy alıyorum.”

‘ANTAKYA’NIN ÇOK KÜLTÜRLÜ SOSYOLOJİNE SALDIRIDIR’ 

Depremin 1. yıldönümünde acıları paylaşmak, umudu sağaltmak için Hatay’da bulunan ve Dikmecilerle buluşan İklim Adaleti Koalisyonu’ndan Demet Parlar ise Antakya’nın çok kültürlü, çok kimlikli zengin sosyolojine işaret ederek Dikmece’nin tam da bu yüzden sistemin hedefinde olduğunu söylüyor: “Antakya’nın bu çok kültürlülüğünün en zengin bölümünü Arap Alevileri oluşturuyor. Nusayriler iyi ki varlar. Onlar olmasa Antakya Antakya olmaz. Antakya’yı Antakya yapan insanları, buradaki insan ilişkileri… Sitem Antakya’daki bu güzel ilişkiselliği, bu dayanışmayı, bu beraberliği, bu içtenliği, bu beraberliğin yarattığı doğal sıcaklığı, neşeyi yok etmek istiyor.”

TOKİ konutları uğruna asırlık zeytinlikleri, tarım alanları yok edilen Dikmeceliler, Me rihna, ninha hon (gitmiyoruz, buradayız) diyerek mücadelelerinin süreceğini söylüyor.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com