Kobani davasında tutuklu yargılanan Sebahat Tuncel: Kürt sorunu bu salonda

Kobanî Davasının 4’üncü duruşması, davaya bakan Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'nın Covid-19 temaslı olmasından dolayı 21 Eylül’de erken bitirilmişti. Bugün yeniden görülmeye başlanan duruşmayı geçici heyet yönetti.

KRONOS 23 Eylül 2021 GÜNDEM

Önceki dönem DBP ve HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel

Kobani davasının duruşmasında söz alan önceki dönem DBP ve HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel dikkat çekici ifadeler kullandı. “Biz siyasi rehineleriz. Hukuki falan değil” diyen Tuncel, “Düşünce ve ifade özgürlüğü AKP ve MHP’ye var, Kürtlere, HDP’ye gelince yok. Kürt sorunu bu salondadır. HDP’nin kapatma davası, HDP’li siyasetçilerin tutuklanması… Bir de Kürt sorunu var mı yok mu tartışması yapılıyor. AKP, Kürt sorununu mahkeme salonlarına taşıdı” dedi.

‘HER ŞEY OLUYORUZ AMA KÜRT OLAMIYORUZ’

Yasaların, Türk Ceza Kanunu’nun, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun askıya alındığını kaydeden Tuncel, “Kanunlar dikkate alınırsa bizi tahliye etmek zorundasınız. 6-8 Ekim’de yaşananlardan iktidar sorumlu tutulması gerekirken, muhalefet yargılanıyor. Kürtleri yurttaşlıktan çıkarmış oluyorsunuz. HDP’lilere, Kürt siyasetçilere hukuk yok. Ben düşünce ifade ettiğimde TMK’da yargılanıyorum.

Cumhur İttifakı anayasa tartışması yapıyor. AKP, Kürtler olmadan Cumhur İttifakıyla yeniden tekçi, milliyetçi bir anayasa yapmaya çalışıyor. Bunlar sorunları çözemez aksine yeni sorunlar ortaya çıkar. Herkesin hak ve özgürlükleri var. Her şey oluyoruz ama Kürt olamıyoruz. Başbakan oluyorsun, milletvekili oluyorsun ama Kürt olamıyorsun. Neden arkadaşlarımız buradalar, somut bir delil var mı?” ifadelerini kullandı. Tuncel, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘IŞİD’E KARŞI ÇIKTIĞIMIZ İÇİN ŞİMDİ İNTİKAMINI ALIYOR’ 

“Meclis’teydik, herkes tartışıyordu, yasalar çıkarıyorduk. Çözüm Süreci gibi bir süreç yaşandı bu ülkede. Kobanî şimdi yaşanmadı, 2014 yılında yaşandı. O dönemde de AKP’nin o dönem politikalarını eleştirdik. Türkiye çıkıp, ‘IŞİD’e karşı mücadele eden biziz’ dedi. Aslında bunun gerçek olmadığını biliyoruz. IŞİD’e karşı çıktığımız için şimdi intikamını alıyor. Bütün dünyanın lanet ettiği bir örgüte karşı ses çıkarmışız diye bizi yargılıyor.

‘YILLARDIR ORTADOĞU’DA BİR HALKA HAKKINI VERMEDİLER’

İddianamede IŞİD’e tek bir laf yok. Tek bir paragraf geçiyor. Eleştiren bir yaklaşım bile yok. Neyin ne olduğunu biliyoruz. Neden burada olduğumuzu da biliyoruz. Kürtler olarak yıllardır İstiklal Mahkemelerinde, Ağır Ceza Mahkemelerinde olmak zorunda kaldık. Hep onurlu halkımızı savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Bir halkın hakkını savunmak suç değildir. Asıl suç bir halkın hakkını vermemektedir. Yıllardır Ortadoğu’da bir halka hakkını vermediler. Bu sorun devam ettikçe biz de savunmaya devam edeceğiz.


 

‘GELİP BU SALONA BAKSINLAR VAR MI YOK MU KÜRT SORUNU’

Kişisel olarak sizden talebim yok. Ama bir yıldır tutuklu olan arkadaşlarımızı özgürlüğünden yoksun bıraktınız. Arkadaşlarımızın tahliyesini talep ediyorum. Sizin varsa adil bir yaklaşımınız ve iradeniz arkadaşlarımızın derhal özgürlüğünü sağlayın. Diğeri de Kürt meselesini biz burada konuşarak çözemeyiz. Bu sorun Meclis’te konuşulmaya başlandı. Şimdi de bu konu tartışılıyor. Gelip bu salona baksınlar var mı yok mu Kürt sorunu? AİHM kararına rağmen buradayız. AİHM kararı olmasa da biz suçlu muyuz? Hayır, arkadaşım değiliz. Biz haklıyız, biz Türkiye’deki mevcut yönetimi beğenmiyoruz, beğenmeyeceğiz. Tekçi, ırkçı, bir zihniyeti getiren noktaya karşı kadın özgürlükçü, özgürlükçü cumhuriyeti inşa etmek istiyoruz. Bu suç mu?”

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, duruşmayı 18 Ekim’e erteledi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram