‘Emine Şenyaşar’ın dramını biliyor muyuz, kaçımız itiraz ettik?’

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Platformu’nun düzenlediği iftar buluşmasında, yıllardır öldürülen eşi ve çocukları için adalet arayan Emine Şenyaşar’ı hatırlattı.

İftar programında konuşan eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, “Daha evvel de Kemal Bey bir sohbetimize katıldı. Ben kendilerine teşekkür ediyorum. Son derece nazik. Bir sefer daha geldiler. Ben onun nezaketi ve efendiliğinden son derece memnun olduğumu ifade ediyorum” dedi.

İftarda konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu da “Yoksulu düşünen bir aydayız. Kendi iç dünyamızı da bir anlamda sorgulamamız gerekiyor. Bu ayın özelliklerinden biri de bu. Yunus’un bir deyişi var. ‘İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır’ diye. Buradaki kendini bilmek kadar değerli bir kavram yoktur. Bir insanın kendisini bilmesi, hayatı sorgulaması, iyilikten yana olması kendini bilmek demektir. Kendini bilmek demek aynı zamanda harama el uzatmamak, beytülmale el uzatmamak, kul hakkı yememek, adaletten yana olmaktır. Adalet, hak ve hukuktan yana olmaktır. Kendini bilmek, ‘Komşusu açken, tok yatan bizden değildir’ felsefesine inanmak demektir” ifadelerini kullandı.

‘EMİNE ŞENYAŞAR’A YAPILAN HAKSIZLIĞI DÜŞÜNMEMİZ GEREKİYOR’

“Kendimizi bilmek kadar değerli bir şey yoktur. Peki biz gerçekten kendimizi biliyor muyuz? Ülkeyi yönetenler kendilerini biliyorlar mı? Ülkeyi yönetenler acaba gerçekten adalet, hak ve hukuktan yanalar mı?” diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Emine Şenyaşar, eşi ve çocukları öldürülen, eşi hastanede kafasına tüp vurularak öldürülen bir anne ve aynı zamanda bir eş. Türkçe bilmiyor, gittim yanına derdini anlatıyor ama arada bir tercüman var, o söylüyor bana. 8 savcı değişti. Savcılar dava açmaktan korkuyorlar. Çünkü öldürenler çok güçlü. O zaman sorgulamak gerekiyor. Kendimizi biliyor muyuz acaba? O annenin dramını biliyor muyuz acaba? Eşinin ve çocuklarının güçlü bir kişi tarafından öldürülmesini ve savcılara siyasi baskı yaparak, dava açılmamasının yolunu seçmesi ne demektir? Kaçımız buna itiraz ettik, kaçımız bu doğru değildir dedik? Gittim, sonunda dava açıldı. Davayı takip ediyoruz. Ne diyor sevgili Peygamberimiz, ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.’ Ben o annenin kime oy verdiğini hiçbir zaman düşünmedim, aklımın ucundan bile geçirmedim. Ama o anneye yapılan haksızlığı düşünmemiz gerekiyor.”

‘KAVGASIZ BİR GELECEK İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ’

Devlet yönetiminin saydam olması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Çünkü milletin parasını toplar, harcadığı para milletin parasıdır. Milletin parasını milletin çıkarı, memleketin, devletin çıkarı için kullanırsınız. Bireysel çıkar için kullandığınız andan itibaren başka bir dünya olur. Yani sultanın sofrasına oturan alimin fetvası kabul olmaz, bunu bilmek zorundayız. Bunu kabul ettiğimiz zaman kendimizi bilmiş oluruz. O zaman kimiz biz, neyiz biz? Yüce Yaradan’ın bize verdiği en değerli şey akıl. Gerçekten aklı doğru yerde kullanabiliyor, aklı sorgulayabiliyor muyuz? Eğer ön yargılardan arınıp hayatı sorgulayabilirsek doğruyu daha rahat yakalayabiliriz” dedi.

NE OLMUŞTU? 

14 Haziran 2018’de Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki seçim çalışmaları sırasında AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruması ve yakınları tarafından Hacı Esvet Şenyaşar (66), oğulları Adil (25) ve Celal Şenyaşar (45) katledildi. Olayda Milletvekili Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız yaşamını yitirdi. Olaydan sonra 8 savcı değişmesine rağmen iddianame tamamlanmadı, Yıldız ailesinden cinayetlere karıştığı belirtilen üyeler bir türlü ‘yakalanamadı’. Emine Şenyaşar da katledilen eşi ve çocukları için Şanlıurfa Adliyesi önünde yıllardır Adalet Nöbeti tutuyor.